Etik Kurulu’ndan memurlara sosyal medya uyarısı! Görevde nasılsan öyle ol

TGRT HABER / GÜLDEN KILIÇ 

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en tartışmalı konulardan biri sosyal medya. Pek çok insan siyasi ve sosyal nedenlerle sosyal medyada hedef haline gelebiliyor, itibar suikastına uğrayabiliyor, küfre ve hakarete maruz kalabiliyor. Bu yüzden Türkiye’de bu sorunla ilgili yasal önlemler alınmaya çalışılıyor. Ekim ayının başında kamuoyunda "sosyal medya yasası" yürürlüğe girerken diğer taraftan T.C Kamu Görevlileri Etik Kurulu, “Kamu Görevlilerinin Sosyal Medya Kullanımında Gözetmesi Gereken Etik İlkeler” yayınlayarak bir ilke imza attı. Kamu görevlilerinin sosyal medya kullanırken dikkat etmesi gereken noktalara dikkat çekildi. Etik kurallar belirlenirken “İnsan Hakları Eylem Planı” baz alındı. 

GÖREVİ BAŞINDAKİ KURALLARA SOSYAL MEDYADA DA UYMALI 

Kamu görevlileri, görevlerini yürütürken uymak zorunda oldukları dürüstlük, tarafsızlık, saygınlık, güven, nezaket, çıkar çatışmasından kaçınma ve şeffaflık gibi etik ilkelere sosyal medya kullanırken de uyması gerekiyor. Kamu görevlisi, sosyal medyayı kullanırken, özel yaşamı ve ifade özgürlüğü ile kamu görevinin gerektirdikleri arasında denge kurmakla mükellef. 

SİYASİ PARTİ VURGUSU 

Kamu görevlisi kamu politikaları hakkında açık yorum yaparken tarafsız olmak zorunda. Bireyler arasında dil, ırk, etnik köken, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep, servet, medeni hal, sağlık durumu, engellilik, yaş, kılık ve kıyafet ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapmaması gerekiyor. Ayrıca tarafsızlığına şüphe düşürecek şekilde herhangi bir siyasi parti veya girişimin lehine veya aleyhine kampanya yürütmemesi gerekiyor. 

 Etik ilkelere göre kamu görevlisi, görev ve işleriyle ilgili sosyal medya paylaşımı yaparken kurumun itibarını ve güvenilirliğini korumak zorunda. Göreviyle ilgili paylaşımları kanıta göre yapmalı. Ayrıcı bunu yaparken paylaşımlarının kişisel görüşü olduğunu belirtmeli.

SOSYAL MEDYAYI NE ZAMAN KULLANMALI? 

Etik ilkelerde sosyal medya kullanımına bir mesai sınırlaması getirilmese de bu konuda dikkatli davranılması gerektiğini ve kamu hizmetini aksatmamaya özen gösterilmesi konusuna dikkat çekiliyor. 

İÇERİK NASIL OLMALI? 

Etik kurullarda kamu görevlisinin sosyal medya içeriğinin nasıl olduğu son derece önemli. Sosyal medyada içeriği doğru ve güncel olmalı ve bilgi kirliliğine neden olmamalı. Ayrıca şiddet veya cinsel içerikli ve benzeri rahatsız edici gönderilerden kaçınması gerekiyor. Hatta içeriklerin toplum yararını gözetmesi öneriliyor. 

Etik kurallara göre kamu görevlileri, bireylerin yaşamı, adı, şeref ve haysiyeti, özel veya aile yaşamı, mesleki ve ekonomik değerleri başta olmak üzere kişilik haklarına zarar verecek her türlü paylaşımdan kaçınılması gerekiyor. Ayrımcılığa yol açabilecek her türlü nefreti besleyen, savunan ve benzeri hoşgörüsüz ifadelerde bulunmaması gerekiyor. Ayrıca bireylerin kişisel verilerini, veri sahibinin izni olmaksızın kullanmamalı. 

YORUM VE HESAPLARI SİLMEMELİ  

Etik ilkelerde kurumsal sosyal medya hesabının kullanan kamu görevlisinin dikkat etmesi gereken hususlara da değiniyor. Buna göre dil, ırk, etnik köken, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep, servet, medeni hal, sağlık durumu, engellilik, yaş, kılık ve kıyafet ve benzeri nedenlere dayalı olarak ayrımcılık yapmamalı. Ayrıca kullanıcıları veya yorumlarını silmemeli ya da engellememeli.  

YERİNDE BİR DÜZENLEME 

Sosyal medyanın ilk kullanıldığı günlerden bu güne kadar çok büyük değişimler yaşadığını belirten Avukat Cüneyd Altıparmak, sosyal medyanın mağduriyetler yaşattığını söyledi. İtibar suikastı, iftira, hakaretin sıklıkla karşılaşıldığını kaydeden Altıparmak, “Ancak memurlar devletin temsilcisi oldukları için bir takım konularda daha hassas olmak zorunda. Aksi halde onların görevlerini bağımsız yapmadığı veya iyi yapmadığı algısı oluşabilir. Bu devlet kurumlarına olan güveni sarsar. Kamu Etik Kurulu bunu görmüş olacak ki bir düzenlemeye gitmiş. Nasıl kullanılacak, ne zaman kullanılmalı, nelere dikkat edilmeli, diye. Bu hukuki bir kıstas değil, bir etik uyarı. Etik olarak farkındalık uyandırmaya yarayacak. Ancak böylesi bir düzenleme bir ilk” ifadelerini kullandı.