MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Beka bu seçimin kaderidir
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Türkiye'nin bir sistem değişikliğinin yanında bir de beka sorunu ortaya çıkmaktadır. O sebepten dolayı beka bu seçimin kaderi ve bu seçimin ifade tarzıdır." dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ATV-A Haber ortak yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
31 Mart Pazar günü yapılacak yerel seçimlerin Cumhur İttifakı'nca neden bir beka seçimi olarak değerlendirildiğine ilişkin soru üzerine Bahçeli, mahalli idareler seçimlerinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için demokratik bir imtihan olduğunu ve bundan başarıyla çıkılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin başarısız kalmasını arzulayan her çevrenin seçim dönemini de kara propogandalarla kaos, kriz ve kargaşaya sürüklemek gibi bir amaç içerisinde olduğunu belirten Bahçeli, "Böyle bir süreci dikkate aldığımız vakit, Türkiye'nin bir sistem değişikliğinin yanında bir de beka sorunu ortaya çıkmaktadır. O sebepten dolayı beka bu seçimin kaderi ve bu seçimin ifade tarzıdır. Bunu sadece mahalli idareler seçimleriyle, ifade etmek doğru değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, 31 Mart'ta 30 büyükşehirin belediye başkanı ve ona bağlı ilçe belediye başkanı, 51 ilde de belediye başkanlığı, belediye meclisi üyesi ve ilçe belediye başkanlığı seçiminin yapılacağını hatırlattı. Bir taraftan mahalli idareler seçiminin gerçekleştirileceğini diğer taraftan da bu seçimlerden doğabilecek sonuçlar üzerinde Türkiye ve yakın çevresinde birtakım hesapları olanların bunu fırsat bileceklerini vurgulayan Bahçeli, "O bakımdan bu seçim aynı zamanda da milletimiz açısından bir beka seçimidir." dedi.
31 Mart'tan sonra 4,5 yıl Türkiye'de bir seçim olmayacağının hatırlatılması üzerine Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte iç ve dış çevrelerde gelişen olaylar dikkate alındığında, Türkiye açısından çok önemli bir sistem değişikliği olduğunu söyledi. Bu sistem değişikliğinin 24 Haziran 2018 seçimleri dikkate alındığında 2023'te dolduğunu ve o zaman bir genel seçim yapılacağına işaret eden Bahçeli, bunun da tarihi bir sorumluluk getirdiğini dile getirdi.
Bahçeli, mahalli idareler seçimleri sonrasında olgunlaşmış olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kalıcı ve istikrar sağlayıcı bir özelliğinin ötesinde, Cumhuriyetin 100'üncü yıl dönümünü de kutlayacak bir hükümet olması ve Cumhuriyetin kuruluş yıl dönümünün de hedefi olarak lider bir ülke konumuna gelme arzusu açısından da önem arz ettiğini vurguladı.
"Toplumsal diriliş, yükseliş var"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 19 ilde miting, 2 kapalı salon programı, Ankara, İstanbul ve İzmir'de Cumhur İttifakı'nın ortak mitinglerine katıldığının hatırlatılması üzerine, 31 Mart seçimlerine çok farklı bir anlam yüklendiği için bu seçimler üzerinde siyasi partilerin değişik bakış açılarıyla faaliyetlerini sürdürme arzuları taşıdığını belirtti.
Bu seçimlerde 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi Cumhur İttifakı ile seçime girme anlayışı ve kararlılığının kendisini hissettirdiğini ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Mahalli idareler seçimlerinin çok daha disiplinli, olaysız ve demokrasiye yakışır bir güzellik içinde geçmesi düşüncesinden hareketle şimdi meydanlar hareketlenmiştir. Meydanlar çok canlı. Konuyu yavaş yavaş anlamanın ötesinde, o anlayış yeni bir heyecan oluşturmuş. Bir toplumsal diriliş, yükseliş var. Sayın Cumhurbaşkanı hem devlet yönetiminde olağanüstü çaba gösterirken, 60'a yakın ilde miting düzenlemiştir. Bu mitingin yanında ilçelerde de mitingler düzenlemiştir. Mesela bugün, İstanbul'da gecenin geç saatine kadar 6 miting düzenlemiştir."
Miting alanlarındaki heyecan ve kalabalığa rağmen anketlerin farklı gösterilmeye çalışıldığını dile getiren Bahçeli, "Seçimlere dört gün kala bir gazetede 52, 51, 49 şeklinde zillet ittifakının önde olduğuna dair yorumluyor sunuluyor ve kararsızlar üzerinde yorumlar yapılmaya çalışılıyor. Bu ne kadar gerçekçidir? Kamuoyu araştırması yapan kişi, onun etrafında çalışan uzmanlar bu kalabalıkları görmüyorlar mı?" sorusunu yöneltti.
"1 Nisan'da 'Şaka yaptım' diyecek"
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Ben ülkücüyüm, milletçiyim.' sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna, Bahçeli, şu yanıtı verdi:
"Türkiye'de bir yalan rüzgarı var. Konuşmalarını, yakinen takip ediyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu'nda bir ülkücülük ruhu gelişmeye başladı. O kadar ülkücü hal anlatıyor ki 50 yıldan bu yana bu davaya gönül vermiş insanlar, Kemal Kılıçdaroğlu gibi heyecanla ülkücülüğü anlatamıyor. Vatanseverliğin zirvesinde, ülkücülüğün tüm anlamını taşıyor. Memleketin her şeyine sahip çıkacak bir konuma geldiğini ifade ediyor. Kim bunun kulağına fısıldıyor. Ne yapmak istiyor? İP ile yapmış olduğu bir zillet ittifakında oradaki geçmişi ülkücü olan ve partimizden ayrılan arkadaşlarımızın tesiri altında kalıyorsa, yarın herkesin tesiri altında da kalabilir. Ben 1 Nisan'a kadar bu rüzgarın eseceğini, bu filmi seyredeceğimize inanıyorum. 1 Nisan'da da kalkıp diyecektir ki 'Ben 1 Nisan şakası yaptım, bizim ülkücülükle alakamız yoktur, biz şuyuz.' demeye başlayacaktır ama ne olduğunu da zor anlatacak gibi geliyor."
Millet İttifakı içerisinde yer alan partilerin ve HDP'nin 'Demokratik Güç Birliği' tanımını yapmasını nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruya ise Bahçeli, "Dağdaki mücadeleyi koruma altına alacak ve toplumda daha etkin ve yaygın bir hale gelme anlayışına katkı sağlayabilecek tarzda 'Demokratik Güç Birliği' adı altında bir yapılanma oldu. Bunun ortasında PKK vardır. PKK'nın ikna edebildiği kadar öyle büyük demokrat, aydın geçinen birtakım eğilimleri olan insanları da çevresine almak suretiyle kendisinin etrafını kapatarak genişlemeyi planlayan bir stratejidir bu." karşılığını verdi.
"Seçime 2 gün kala neyin intikamını alacaksın?"
Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un "intikam seçimi" tabirini kullandığına ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine de Bahçeli, şunları kaydetti:
"Yeni kavramlarla, intikam sözcükleriyle 80 yılını aşmış, siyasi hayatta belli bir saygınlığa kavuşmuş bir adam neyin intikamını, nasıl alacak? etrafında oluşturduğu birkaç tane platform mensubu kişiler var. Antalya'da toplantı yaparlar, adına da bir şeyler koyarlar. Bunlarla siyaseti akıllarınca yönlendirmeye çalışıyorlar. İnsanların zihnini kurcalamaya çalışıyorlar. Bu davranışlara bir son vermek lazım. Milletimizin önünde bir mahalli idareler seçimleri var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni daha güçlü hale getirmeli. Seçime iki gün kala neyin intikamını, nasıl alacaksınız? Siz bu söyleyince 'demokratik yol partisi' diye doğru yoldan kopma bir partinin elemanları senin etrafında toplanıp, PKK gibi dağa çıkıp intikam mı alacak? Nasıl alacak? Bunlar yanlış ifadelerdir. Türkiye'ye fayda getirmeyen ifadelerdir."