MHP’den Biden’a ret
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in MHP’ye yaptığı görüşme talebine ilişkin, talebin zemini, maksadı ve katılımcıların profili dikkate alındığında böyle bir zeminde bulunmamayı doğru bulduklarını söyledi.
Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın MHP’den bir görüşme talebi olduğunu belirten MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Biden'in bu talebini reddettiklerini söyleyerek, reddetme gerekçesi olarak talebin zemini, maksadı ve katılımcıların profilinin dikkate alındığını kaydetti. Yuvarlak bir masada yabancı bir devlet adamının etrafında Türkiye’nin iç meselelerinin konuşulmasını doğru bulmadıklarının altını çizen Vural, “ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın bir görüşme talebi olmuştur, ancak daha sonra bu görüşme talebinin muhtemel konusu ve gerekse diğer siyasi partilerin temsil seviyesi dikkate alındığında davetin mahiyet ve maksadı dikkate alınarak MHP’nin böyle bir zeminde bulunamayacağı ifade edilerek muhataplarına iletilmiştir. Bu sebeple bir yuvarlak masada yabancı bir devlet adamının etrafından Türkiye’nin iç meselesini, yapısı ve zihniyeti, amacı belli temsilcilerle konuşulmasının milliyetçi duruşumuza, MHP’nin siyasi düşüncesine uygun olmadığı ve bu sebeple de malum görüşmeye katılmama kararı verilmiştir. Türkiye’nin milli menfaatlerini ilgilendiren konularda eğer MHP’nin görüşlerinin doğrudan doğruya kendilerine iletilebileceği zemin olduğu taktirde de bu konudaki görüş ve düşüncelerine bütün gerçekliği ile kendilerine iletmekten çekinilmeyeceği hususu da belirtilmiştir. Dileyen ve isteyen herkese partimizin düşünce ve politikasını ilk elden ve aracısız olarak anlatabileceğimizi belirtmekte yarar görüyorum” dedi.
“Doğu ve Güneydoğu’da güvenlik güçlerimizin bölücü terör örgütü ile yoğun bir mücadelesi varken, zihniyeti belli yapısı malum temsilcilerle yabancı bir devlet adamı etrafında buluşmak doğru değildi” ifadelerini kullanan Oktay Vural, bağımsız ve egemen Türk milletini temsil eden bir parti olarak yabancı bir devlet adamı başkanlığında böyle bir toplantıya katılmayı uygun görmediklerini ifade etti. Vural, “Böyle bir toplantının yabancı bir devlet başkanı etrafında bir müzakere zemini oluşturuluyormuş intiba vererek malum fikir ve düşüncelerinin meşrulaştırılacağı bir alanı zemin olarak milli görmediğimizi ifade etmek istiyorum. Türkiye kendi yolunu kendisi çizebilecek, kendi sorunlarını kendisi çözebilecek bir ülkedir. Türkiye’de bu tip görüşmelerin belli bir siyasi amacı gözetmek ve adeta Türkiye’nin politikalarını oluşturmak gibi bir zeminin yabancı devlet adamı tarafından oluşturulması doğru değildi. MHP olarak kendilerine MHP’nin görüş ve düşüncelerini doğrudan iletme imkanı olduğunda bu konuda böyle bir görüşmede bütün görüş ve düşüncelerimizi ifade etmekten kompleks duymadan belirteceğimizi ifade ediyorum” diye konuştu.
“TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKİYE’NİN YANINDA OLDUĞUNU SÖYLEYEN BİR ÜLKENİN SİLAHLARININ PKK’DA, PYD’DE NE İŞİ VAR SORUSUNU SORARDIM”
Vural, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile doğrudan görüşme imkanı olsaydı neler konuşacakları konusunda ise şunları söyledi:
“Terörle mücadelede Türkiye’nin yanında olduğunu söyleyen bir ülkenin silahlarının PKK’da, PYD’de ne işi var sorusunu sorardım. Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü PYD’ye silah yardımının ve bu silahların Türkiye’de kan döken bir terör örgütünün elinde olmasının ne anlama geldiğini sorardım. PKK’nın Suriye uzantısı PYD’ye silah yardımı yaparak Suriye’nin kuzeyinde bir Kürdistan kurulmasının yolunu açan adımların Türkiye’nin bütünlüğüne ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu kendilerine söylerdim. Irak’ın kuzeyinde PKK terör örgütünün varlığına neden müsaade edildiğini, IŞİD ile mücadele konusunda bir ortaklık arayanların PKK terör örgütünün Irak’ın kuzeyinde varlığına nasıl tahammül gösterdiğini, neden bu konuda birlikte hareket edilmediğini söylerdim. Türkiye’nin bir Kürt meselesi olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milli devlet ve üniter devlet ekseninde geleceğe bakabileceğini, bu eksende siyasi çözüm arayışlarının aslında cumhuriyetimizi siyasi olarak bölünmeye götüreceğini ifade ederek terörle mücadele edilmesi gerektiğini söylerdim. Terör örgütünü meşrulaştırarak, siyasi amaçlara ulaşılmasının aslında demokrasiye bir darbe olduğunu belirterek Türkiye’nin terörle mücadelesine destek olunması gerektiğini ifade ederdim. Irak’ın kuzeyinde Barzani ile, Suriye’de PYD ile ABD’nin ilişkileri dikkate alındığında bu coğrafyada olan Türkmen varlığının hayati ve siyasi varlığının neden desteklenmediğini kendilerine ifade ederdim. Türkiye’nin Başika’da bulunmasına tepki gösteren Biden'a ABD’nin Irak’ta ne işi var sorusunu sorardım. Türkiye’nin mücadelesinin Türkiye’yi bölmek isteyen PKK ile olduğunu, Türkiye’nin Kürt kökenli kardeşleri ile bir sorunu olmadığını kendilerine ifade ederdim. Türkiye’nin özyönetim, özerklik adı altında siyasi birliğini dumura uğratacak yabancı projelerin bu coğrafyada barışa ve huzura hizmet etmeyeceğini, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit edecek bu girişimler karşısında ABD ve diğer ülkelerin Türkiye’nin yanında yer alması gerektiğini kendilerine ifade ederdim.”