Tgrt Haber

Mimarlar ve Mühendisler Grubu'nun Ankara Buluşmaları

07 Mart 2018 03:16
Mimarlar ve Mühendisler Grubu'nun Ankara Buluşmaları

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ilişkin, "Onların verdiği hasarı herhalde Türkiye'ye PKK'lılar da vermedi, TİKKO'cular da vermedi, DHKP-C'liler de vermedi. Niye? En hassas yerimizden vurdular, din duygumuzdan." dedi.

Özhaseki, Mimarlar ve Mühendisler Grubu (MMG) tarafından Grand Ankara Otel'de düzenlenen "Ankara Buluşmaları"nda yaptığı konuşmada, FETÖ'nün 40 yıl boyunca herkese "şirin bir yüzle" gelip, yurt dışında okullar açtığını, Türkiye'ye dost insanlar yetiştirdiğini söylediğini, zenginlerden "hayır" ve "zekat" gibi paralar istediğini belirterek, "Son iki üç yıldır yaşadıklarımızı, hakikaten hayretle gözlerimiz açılmış olarak seyrediyoruz. Adeta puzzle gibi yan yana birleştirdiğimizde dehşet bir senaryo ile karşı karşıya olduğumuzu bir kere daha anlıyoruz. Onların verdiği hasarı herhalde Türkiye'de PKK'lılar da vermedi, TİKKO'cular da vermedi, DHKP-C'liler de vermedi. Niye? En hassas olan yerimizden vurdular, din duygumuzdan. Önce dini iğdiş ettiler mahvettiler. Müslümanlık namına bildiğimiz ne varsa kafamızı allak bullak ettiler. Tam tersine davrandılar." ifadelerini kullandı.  

"Müslümanlık doğruluk dinidir. Bunlar da doğruluk ne gezer" diyen Özhaseki, "Bir Müslüman yalan söylemez. Bunlar da her türlü yalan var. Müslüman hırsızlık yapmaz. Bunlar imtihan sorularını çalar, fakir fukaranın da canına okurlar. Müslüman iftira etmez, bunlar tezgah kurar ve adamın canına da okur." şeklinde konuştu.

Özhaseki, Kayseri'de bir ramazan günü, garnizondaki bir toplantıda, şu anda FETÖ'den tutuklu bir komutanın alkol aldığına şahit olduğunu anlatarak, "Niye? Kendini gizlemek için" dedi.

Bu belanın en son 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve milletin ferasetiyle atlatıldığını kaydeden Bakan Özhaseki, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin, "Afrin'de orayı çepeçevre sardı bizim yavrularımız, aslanlarımız. Allah'ın izniyle biz oradaki harekatı da kısa süre içerisinde bitiririz. İstediğimizi yaparız. Dışarıdan gelen bu belalara karşı dimdik ayakta dururuz." değerlendirmesinde bulundu.   

"O katiller sürüsünü kazdıkları çukurlara gömdük"

Güneydoğu'ya sık giden bir bakan olduğunu kaydeden Özhaseki, "Orada gördüğüm yollar, hastaneler, havaalanları konusunda hükümetime sitem ediyorum, 'bizim şehirde niye bunlar yok?' diye. Acayip yatırım da yapılıyor. Yerelden gelen isteklerin birçoğu da yerine geldi. Peki hala silah niye?" ifadelerini kullandı.   

"O katiller sürüsünü kazdıkları çukurlara gömdük" diyen Özhaseki, bölgede bazı belediyelere kayyum atanmasına ilişkin ana muhalefetin eleştirilerini hatırlatarak, şöyle devam etti: 

"Elinizi vicdanınıza koyun, seçimle geldik diye suç işleme özgürlüğümüz var mı? İstediğimi yapabilir miyim? Kanunlarla bağlıyım. Millete hizmet etmek zorundayım fakat bunların hiçbir belediyesinin böyle bir kaygısı yoktu. Hakkari belediyesinin personel gideri yüzde 67,8, Iğdır belediyesinin yüzde 91,8. Kanunda bunun yüzde 30'u geçemeyeceği yer alıyor. Son dönemde şöyle bir rezilliğe başladılar. Para bulamıyorlar. Artık taşeronlar falan kesmiyor bunları. Şırnak'ta, Diyarbakır'da Ahmet ağanın tarlası var 100 dönüm. İmara sokuyor, yarısını yola, yarısını yeşil alana atıyorlar. Adamın konut alanı mahvoluyor. Adam 'niye böyle yaptınız?' diyor. Sonra 'eski haline getiririz ama borcun olur, şu kadar para' diyorlar. Artık insanları böyle soymaya başlamışlardı. İnsafsızlık hat safhadaydı. Sur'da personel gideri 81,8, Mazıdağı'nda 88. Yani devlet ne kadar gönderirse o kadarı dağa gitmeye başlamıştı. 'Öz gelir' diye bir şey yok. Gelir melir yok. Zaten gelir olduğu gibi gizli olarak dağa gidiyor, Kandil'e gidiyor. En yüksek yatırım oranı Van Belediyesi'nin, o da yüzde 6 bütçe içerisinde. Ergani 0,94, Yüksekova ikinci. Yatırım da yok. Yüksekova'ya gittik her taraf pis pis kokuyor. Nasıl olacak, bunları seyredelim mi biz? Oralar PKK'nın merkez, lojistik üssü gibi kullanılıyor. Oralara tabi ki el konuldu, kayyumlar gitti. Kayyum arkadaşlar şimdi büyük bir gayretin içinde devam ettiriyorlar. Yaptığımız en hayırlı işlerden birisi bana göre bu oldu."

 "Hızla kentseldönüşüme girmek, sağlıklı binalara kavuşmak istiyoruz"

Özhaseki konuşmasının devamında depremle ilgili tedbirlere değinerek, çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı, "Allah korusun büyük bir deprem olduğunda biz güven içinde oturabilecek bir durumda değiliz. Hükümetin bir bakanı olarak tedirginlik yaşıyorum." diye konuştu.

Bu konuda İstanbul'daki belediye başkanlarını uyarmaya çalıştığını ifade eden Özhaseki, hazırlanan yasa taslaklarını yakında Meclis'e getirerek, yasalaştıracaklarını bildirdi. Özhaseki, "Hızla kentsel dönüşüme girmek, sağlıklı binalara kavuşmak istiyoruz." dedi.

Yapmaya çalıştıklarını, "acemi bir terzinin paramparça ettiği bir kumaşı yeniden bir araya getirip, birisinin üstüne elbise giydirebilmek için çabalamak" olarak tanımlayan Özhaseki, bunun, özellikle rantın çok yüksek olduğu, menfaatlerin çekiştiği bir noktada, dağları delmek kadar zor olduğunu söyledi. Özhaseki, "Ama az çok olayı biliyoruz. Aklımız eriyor. Neler yapmamız gerektiğinin de farkındayız. Bu uğurda da büyük bir mücadeleyi vereceğiz." ifadelerini kullandı. 

"Deprem bir gerçek"  

Türkiye'de kentsel dönüşümün lüks olmadığının, bir mecburiyet ve zorunluluk olduğunun altını çizen Özhaseki, "Deprem bir gerçek. Bu ülkenin topraklarının altı iyice hareketli  ve o hareketliliğe karşı şu andaki teknolojiyle bir şey yapamıyoruz ancak onu anlarız, ona uygun davranırız ve o zaman işi kurtarırız." şeklinde konuştu.

Bakan Özhaseki, Japonya'nın depremle mücadeleye ilişkin çalışmalarına değinerek, şöyle devam etti:

"Biz, deprem olursa üçüncü kattaki adam yukarı mı çıkacak, aşağıya mı inecek, asansöre mi binecek, merdivenlerden mi inecek? Hala bunları konuşuyoruz. Hepimizi bir korku sarıyor. Japonlar bizden çok mu akıllı? Türkiye'nin topraklarının yüzde 66'sı birinci ve ikinci derecede deprem bölgesi. Son 100 yıl içinde 3, 4 ve 5'in üzerinde yüzlerce deprem meydana geldi. 6 ve üzerinde yıkıcı deprem sayısı 56. Bugüne kadar can kaybı 83 bin, mali hasar tespiti de 100 milyar dolar. Depremle ilgili tedbirleri alma noktasında hiç kimse ciddi davranmıyor. Herkese düşen önce oturduğu ev depremsellik noktasında nedir, ne değildir baktırmak. Herkes fakir fukara veya 3 kuruş mühendislere para veremeyecek durumda değil."  

Özhaseki, belediyelerin de depremsellik açısından kendi bölgelerini tek tek elden geçirmeleri gerektiğinin altını çizdi.

 

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...