Nazire Terzi'ye hapis cezası
Darbeci general Semih Terzi’nin eşi Nazire Terzi, hakkında daha önce verilen hükmün Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden yargılandığı davada 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülen darbeci general Semih Terzi'nin eşi Nazire Terzi hakkında Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
Mahkeme, 12 Şubat 2018’deki karar duruşmasında Terzi’ye 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım' suçundan 18 yıl hapis cezası vermişti.
Terzi’nin mahkeme kararına itiraz etmesi üzerine dosya Yargıtay’a gitti. Yargıtay, Terzi’ye 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım' suçundan verilen cezayı esastan bozarak, davanın 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan yeniden görülmesine hükmetti.
Terzi, bozma kararı sonrası tekrardan hakim karşısına çıktı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davaya sanık Terzi, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Eşi Semih Terzi’nin Ankara’ya gelmesine yardım etmediğini belirten Terzi, darbe girişiminden haberdar olmadığını savundu.
Kendisine anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardımdan ceza verildiğini anımsatan Terzi, “Şimdi de silahlı terör örgütüne üye olmaktan yargılanıyorum. Hakkımdaki deliller terör örgütü üyeliğinden ceza almama da yetmeyecektir” dedi.
Emekli general Zekai Aksakallı’nın eşi Nursel Aksakallı ile olan görüşmesini anlatan Terzi, “13 Temmuz’da eşimin telefonundan bana bir mesaj geldi. Mesajda, ‘Nursel Aksakallı’yı ara annemin hasta olduğunu, Ankara’ya gelmek istediğimi söyle ve mesajı hemen sil’ yazıyordu. Mesajdan şüphelendim ve temkinli davrandım. Nursel Aksakallı’yı aradım ancak eşimin Ankara’ya gelmek istediğini bildirmedim. Ankara lafını kullanmadım bile. Sonraki gün Semih Terzi’yi aradım. ‘Dün Nursel Aksakallı’yı aradım’ dedim. O da ‘Neden aradın ki?’ dedi. Bunun üzerine mesajın sahte olduğunu anladım. Semih Terzi’nin telefonunda yapılan incelemede böyle bir mesaj atılmadığı görülüyor. Bu olay masa başında planlanmış. Semih Terzi darbeye dahil edilmeye çalışılmıştır. Mesajda benden istenileni de yapmadım” iddialarında bulundu.
Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasının ardından son sözü sorulan Terzi, “Suçsuzum, beraatımı talep ediyorum” ifadesini kullandı.
Hükmünü açıklayan mahkeme heyeti, sanık Terzi’yi 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme, sanık Terzi’nin tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak sanığın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
