Prangalı kadının 'ikinci baharı'

Türkiye’de karakolun önünden bile geçmemişti. ‘Özgürlükler ülkesi’ denen Amerika’da ise tam “9 yıl” özgürlüğü gasp edilmişti. Ana okul öğretmeni Fügen Gülertekin ülkesinden 10 bin kilometre uzağa çıkınca, dünyanın ikiyüzlülüğüyle cezaevine girmişti.‘Amerikan Rüyası ve Amerikan Güzeli’ gibi bir dolu sempatik sıfatla “Amerika” ismini sevimlileştiren sinema endüstrisine rağmen, Fügen Gülertekin’in gerçek ve korkunç hikayesi, uzaktaki ülkenin iç yüzünü, acımasızlığını ortaya sermişti yıllar evvel... Gülertekin, bundan 17 sene önce, bakıcılığını yaptığı 5 aylık bir çocuğa kötü muamele yapmaktan tutuklanmış ve 8 yıl ceza evinde yatmış, 1 yıl da ayağındaki “elektronik kelepçe” ile yaşamak zorunda bırakılmıştı.
ÖDÜL DE CEZA DA "AMERİKA"
Fügen Gülertekin, hayatının en sarsıcı günlerini geçirdiği Amerika’dan, ‘yanlış yargılama’ yüzünden hüküm giydiği cezasını tamamladıktan sonra “kaçar gibi” uzaklaştı… Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Ancak kader onun yolunu, ‘kabus ve karabasan’ olarak hatırladığı Amerika ile “bu kez” rüya gibi bir hayata taşıdı. Fügen Gülertekin, çocuğa şiddetten 9 yıl ceza yediği Amerika’daki kötü günlerinin izini, Marmaris’te bir Amerikalı ile evlenerek unuttu. Adeta ikinci baharını yaşayan Gülertekin, kadere tam teslimiyet ile geçirdiği karanlık günleri ‘kazanç’ olarak görüyor. Tevekkülle yaşadıklarına yaklaşan Fügen Gülertekin, hayatını kurtardığı çocuğa şiddet uyguladığı gerekçesiyle 9 yıl özgürlüğünü kaybetse de, bugün yaşadığı güzelliklerin sebebi olarak geçmişini örnek veriyor. Amerikalı eşiyle Marmaris’teki küçük hayatlarında, büyük bir mutluluk yaşadıklarını anlatan Gülertekin, bisiklete bindiklerini, çocuklar gibi eğlendiklerini, bütün bunların da geçmişin hediyesi olduğunu söylüyor ve dolayısıyla Amerikan adaletine teşekkür ediyor.
"İYİ Kİ 9 YIL MAHKÛM OLDUM"
1979’da eşiyle birlikte gittiği düşler ülkesinde, eğlence ve heyecanın çabuk yerini hayat mücadelesine bıraktığını belirten Gülertekin, “Şubat 1997’de, açtığımız çocuk yuvasında, bakımını üstlendiğimiz çocuklardan birinin nefesi kesildi. Soluk borusuna kaçan bir mama yüzünden Patrick, az kalsın hayatını kaybedecekken, gerekli müdaheleyi yaparak 5 aylık bebeği kurtardım. Ama Amerikan mahkemesi, benimle aynı fikirde değildi. Suçsuzluğumu ispat etmek için çok çabaladım; fakat sesimi duyuramadım. O günlerde eşim de benden ayrıldı. Yıllar süren mahkûmiyetten sonra, kelepçeyle ev hapsinde yaşadım. Cezamı tamamladıktan sonra Türkiye’ye iade edildim. Marmaris’e yerleştim. İlk zamanlar zorluklar yaşadım. Çeşitli organizasyonlara ve aktiviteler katıldım o günleri unutmak için... Ancak 2 sene önce bisiklet turunda tanıştığım Tony ile gülmeye, hayatın tadını çıkarmaya ve dolu dolu yaşamaya başladım. Ve şimdi diyorum ki; iyi ki bütün bu zorlukları çekmişim, sonunda ödülü güzeldi” ifadelerini kullandı.