Prof. Dr. Naci Görür, Erzincan-Karlıova bölgesini uyardı: 7 üzerinde deprem bekliyoruz
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Türkiye beşik gibi sallanmaya devam ediyor. Son olarak Kayseri'de meydana gelen 4.9 ve 4.2'lik depremleri değerlendiren Prof. Dr. Naci Görür, kritik değerlendirmelerde bulundu. Görür, "Bu son iki büyük depremin etkisiyle, bu bölgedeki faylarda belirli bir hareketlenme başladı diye düşünülebiliriz" derken "O bölgelerde Karlıova’daki gibi büyük deprem beklemiyorum" dedi. Erzincan-Karlıova arasında henüz deprem olmadığını söyleyen Görür, bölgede 7 üzerinde deprem beklendiğini aktardı.
Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kayseri’nin Saraycık ve İncesu ilçelerinde meydana gelen 4.9 ve 4.2 büyüklüğündeki deprmelerin ardından TGRT Haber'de açıklamalarda bulundu. Görür meydana gelen depremlerin artçı olduğunu ve Kahramanmaraş'taki depremlerin bölgedeki fayı etkilediğini söyledi.
"FAY HATTINDA STRES DEĞİŞİKLİĞİ MEYDANA GELDİ"
Bölgedeki fayların stres alanında değişiklikler olduğunu söyleyen Görür, "Doğu Anadolu fayı, Arap levhasıyla Anadolu levhası arasında sınır oluşturur. Anadolu levhasının, Kahramanmaraş depremleri ile güneye doğru ani hareketi, levhanın doğu kısımlarında özellikle Sivas, Kayseri, Malatya, Adana yöresinde bulunan mevcut fayların, stres alanında önemli değişikliğe neden oldu. Bu değişlikler dolayısıyla bu faylarda belirgin bir hareketlenme meydana geldi. Sivas, Kayseri, Erzincan-Karlıova arasında veya Malatya çevresinde yine Adana havzasında daha çok küçük boyutlu depremlerin sık aralıklarla birlikte olabileceğini, ama sonradan bölgenin normale döneceğini düşünüyorum. Bu son iki büyük depremin etkisiyle, bu bölgedeki faylarda belirli bir hareketlenme başladı diye düşünülebiliriz" dedi.
ORTA ANADOLU’DA TETİKLENEN DEPREMLER KAHRAMANMARAŞ’TAKİ GİBİ ŞİDDETLİ OLUR MU?
Kahramanmaraş'taki depremi yıllar önce bildiklerini hatırlatan Görür, "Büyük depremin ardından başlayan hareketlenmeler, büyük bir depreme neden olmaz. Türkiye’nin deprem bölgelerini sayarken Erzincan-Karlıova arasında Yedisu fayında uzun süredir deprem olmadığını söylemiştik. O bölgede 7’nin üzerinde deprem bekliyoruz. Maraş depremlerinden önce de söyledik" dedi.
ERZİNCAN-KARLIOVA UYARISI: 7 ÜZERİNDE BEKLİYORUZ
Erzincan-Karlıova arasındaki fay hattına dikkat çeken Görür, "Deprem beklenen yerler Marmara’dan sonra Kahramanmaraş'tı, orda oldu. Üçüncüsü de Erzincan- Karlıova arası. 7’nin üstünde olması muhtemel. Yine Karlıova Bingöl ve Göynük arası Doğu Anadolu fayının en kuzeydoğu ucu, oradan beklediğimiz deprem de 7,2 civarı" ifadelerini kullanıp uyardı.
"KAYSERİ DEPREMİ, STRES DEĞİŞİKLİĞİNDEN KAYNAKLANDI"
Adana’nın İskenderun’a yakın kesimlerinde Kayseri veya Sivas’ta olabilecek depremler Maraş depremlerinin etkisiyle faylarda stres değişikliğine bağlı hareketlenmeler. Karlıova’daki gibi büyük deprem beklemiyorum o bölgelerde.
MARMARA DEPREMİ İÇİN TEYAKKUZA GEÇEN İSTANBUL’DA HAZIRLIKLAR YETERLİ Mİ?
Büyük İstanbul depremi için uyarılarda bulunan Naci Görür, büyük can kayıplarına sebep olacak depremlere dikkat çekerek, "Teyakkuz hâlinde olmak doğrudur. Bu depremlerin büyüklüğünü, boyutunu, zamanını tartışmak anlamsız. Artık ben zaten tartışmıyorum. Yöneticilere de tavsiyem deprem tartışmalarından vazgeçmeleri yönüne. Depremi Türkiye’nin en önemli sorunu kabul edip, en önemli gündem maddesi görüp harekete geçmeli. Türkiye’nin her yerinde bizi üzecek can kaybına neden olacak depremler olabilir. Elâzığ’a dikkat dedik deprem oldu. Maraş’ı söyledik deprem oldu. Bu basit bir bilimsel öngörüdür. Hükümet depremleri durduramaz, o zaman bu ülkenin insanları olarak neslimizi devam ettirmek istiyorsak, deprem dirençli kentler oluşturmak zorundayız. Dolayısıyla teyakkuza geçerek deprem olacak kentleri güçlendirmeliyiz. İstanbul’da vakit kaybetti. 99’dan beri söylüyor uyarıyoruz" ifadelerini kullandı.
"ULUSUMUZU ACIYA BOĞABİLİRİZ"
"Peş peşe 7 üzeri deprem yaşadık (son 10 yıldaki depremler) 150 bine yakın insanımızı kaybettikbu depremlerde. Daha neyin tartışmasını yapıyoruz. Her an her yerde deprem olabilir. Ulusumuzu acıya boğabilir. Artık halkın huzurunda deprem tartışılmasın, kendilerini göstermek isteyen bilim adamları konferanslarda, seminerlerde tartışsın. Milleti jeolog mu yapacağı? O yüzden buu tartışmayı artık doğru bulmuyorum."
40-50 YAŞINDAKİ BİNALAR RİSKLİ Mİ?
Bina yaşının yıkıma etkisni anlatan Görür, "Eski binalar ille da yıkılacak diye bir şey yok. Binanın bulunduğu zemin, zeminin durumu, binanın iyi mühendislik alması önemli etkenler, yoksa eski bina diye niye yıkılsın hemen. Yaşa bağlı olsa, o zaman denir ki şu yaştaki tüm binaları aşağı indirin. Zayıf binaları da yıkmak şart değil, güçlendirme imkanı var. 99 depremlerini araştırdığımız zaman, Gölcük’teki çalışmalarda ayakta kalan bina sayısı yıkılmış bina sayısından fazlaydı. Zemin de iyi değildi ama binalar ayaktaydı. İyi bina insanların içinden sağ çıkabildiği binadır. Genelleme yaparak insanları umutsuzluğa sevk etmek doğru değil. Biz İstanbul’da deprem direnci olmayan binaları tespit edersek, belirli bir planla programla TOKİ ve KİPTAŞ’ın hızıyla kısa zamanda büyük işler yaparız" açıklamasında bulundu.