Tgrt Haber

Prof Dr. Naci Görür'den ürküten uyarı: 7 üzerinde depremin eli kulağında

Editör: Furkan Günler / Kaynak: TGRT Haber
29 Şubat 2024 21:04 - Güncelleme : 29 Şubat 2024 21:15
Prof Dr. Naci Görür'den ürküten uyarı: 7 üzerinde depremin eli kulağında

Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'de depremlerin bitmeyeceğini dirençli yerleşim alanlarına sahip olması gerektiğini söyledi. Görür 'Kıbrıs Girit bölgesinde dalma batma zonu var. Gayet büyük depremler üretebilir. Girit yakınlarında 8 ve üzerinde depremler üretmiş. Her an 7 ve üzerinde deprem üretebilir.' diyerek uyardı.

Antalya​ Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Anttalks etkinliği kapsamında Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Atatürk Kültür Merkezi (AKM)'de 'Deprem Dirençli Antalya' söyleşisiyle Antalyalılarla buluştu. Prof. Dr. Naci Görür, Antalya'da deprem​ bekleniyor mu? Depreme nasıl hazırlıklı olmalıyız? konularını ele aldı. Görür yaptığı konuşmada dikkat çeken uyarılarda bulundu.

Türkiye’nin hiçbir zaman depremlerden kurtulamayacağını ve depremlerin bitmeyeceğine dikkat çeken Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, "Türkiye’nin deprem dirençli yerleşim alanlarına sahip olması lazım. Her depremde bir gecede 80-90 bin insanımızı toprağa veremeyiz. Ayıptır, günahtır, bunu kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye’de uyandığınız zaman herhangi bir yerde 7 ve üzeri deprem olabilir, bu depremlerde büyük afetlere neden olabiliyor. 5 ve üzeri depremler inanılmayacak derecede ölüme neden oluyor. Biz bunu anlatmaya çalışıyoruz. Halk olarak siz olmadan bu iş olmaz” dedi.

Prof Dr. Naci Görür'den ürküten uyarı: 7 üzerinde depremin eli kulağında - 1. Resim

“HER AN 7 VE ÜZERİ DEPREM ÜRETEBİLİR"

Antalya’nın üzerinde oturduğu körfez dolgusunun problemli olduğuna dikkat çeken Görür, “Hem doğudan hem batında hem de kuzeyden aktif faylar ile çevrilidir. Bu fay kuşaklarında olacak bütün depremler Antalya’yı önemli ölçüde etkiler. 100 kilometrelik çap depremden etkilenir. Antalya’nın güneyinde Akdeniz’in içerisinde Kıbrıs Girit bölgesinde dalma batma zonu var. Gayet büyük depremler üretebilir. Girit yakınlarında 8 ve üzerinde depremler üretmiş. Her an 7 ve üzerinde deprem üretebilir. O halde ne yapmak lazım? Bu fay sistemlerini yok sayamazsınız. Bu deprem kaynaklarını bilmeden deprem dirençli yapamazsınız. Antalya’da bazı depremler olmuş. 1459’da ve 1473’de 1851’de depremler olmuş. 1900 yılından bu yana çoğu Akdeniz’de genellikle 6 ve 6.1 büyüklüğünde depremler. Bunlar bize bir fikir verir, ama depremin ne zaman ne büyüklükte olacağı hakkında çalışma yapılarak doğru hesaplar elde edilebilir. Daha büyük depremler de olabilir. Seçeceğiniz belediye başkanına Antalyalı demeli ki ‘beni yönetmeye mi talipsin o zaman Antalya’yı deprem dirençli yap’” dedi.

Prof Dr. Naci Görür'den ürküten uyarı: 7 üzerinde depremin eli kulağında - 2. Resim

"BİZİ YIKAN YERİN ALTI KİMSE YERİN ALTINA BAKMIYOR"

Antalya’da önce mikro bölgeleme çalışması yapılması gerektiğine dikkat çeken Görür, “Bu çalışmayı yapmak için fay analizi yapacaksınız. Bunlar incelenecek, bu faylar harekete geçerse nasıl bir risk oluşur onları hesap edeceksiniz. Bu bölgenin topoğrafyası çok önemlidir. Jeolojisini ayrıntılı olarak inceleyeceksiniz. Daha sonra yer altı jeolojisi çalışılacak. Bunların bir kısmı yapılmış. Bunların Antalya’ya özgü yapılması gerekir. Antalya’da VS30 kayma hızının haritalanması ve dağılımı yapılması lazım. Bu dalgalar nerede yavaşlıyor nerede hızlanıyor bunları çalışılması lazım. Antalya zemininde ivmenin çok fazla olduğu yerde yapılar yıkılır. Sen önce deprem dalgalarının girdiği zaman Antalya’nın yapısının uyumunu ortaya koymadan zemin üzerine ne yaparsa yap doğru dürüst anlamlı yapmıyorsun demektir. Asıl dinamik alttadır. Bizi yıkan yerin altı kimse yerin altına bakmıyor. Yerin üstünde 30 katlı apartman yapıyoruz. Neden yapıyoruz, onu ben de anlamıyorum” ifadelerine yer verdi.

Prof Dr. Naci Görür'den ürküten uyarı: 7 üzerinde depremin eli kulağında - 3. Resim

"BELEDİYENİN BİRİNCİ GÖREVİ HALKIN DEPREM KÜLTÜRÜ HAKKINDA ÇALIŞMA YAPACAK"

Depremi büyüklüğünü açığa çıkan enerji olarak yorumlayan Görür, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“6 Şubat depremlerinde 5 milyon ton dinamitin patlaması gibi bir enerji ortaya çıktı. Antalya’nın neresi nasıl hissedecek, bunu şimdiden çalışmak gerekir. Böyle bir depremde Antalya’nın doğusu çok hasar görür. O kesime de şimdi gökdelenler dikiyorlar. Belki batısında binalar çok yüksek olmaması kaydı ile biraz daha dirençli olabilirler. Bina sanki suyun içerisinde gibi hareket etmiş oluyor. Ya dönüyor ya batıyor, bakıyorsun 8 katlı binalar 3 kat olmuş. Deprem şiddeti haritalarını da çizmek gerekir. Zeminin geo-teknik özelliklerini bilmek gerekir. Antalya’nın bütün alanlarında zemin dağılım haritasını yapmak gerekir. Tsunami nereden gelir bunları ele almak gerekir. Başkanın şunu düşünmesi lazım. ‘Bu tehlikeler gelirse Antalya’nın nasıl davranacağını da biliyorum.’ Bu deprem dalgaları nasıl zarar verecek onu düşünmesi gerekir. Antalyalı depremin ne olduğunu bilmezse Antalya’yı asla depreme hazırlayamazsınız. Toplumu önce bilgili hale getireceğiz. İmar ve iskan konusunda yapıların kontrolünde son derece hassas olması gerekir. Halk ve belediyenin birleşik olması gerekir. Bu konularda çok dikkatli olmak gerekir. Belediyenin birinci görevi halkın deprem kültürü hakkında çalışma yapacak. Ondan sonra alt yapı çalışmalarını ele alacak. Bunları şimdiden inceleyecek. Dayanmayacakları dayanaklı hale getirmesi gerekir.”

Prof Dr. Naci Görür'den ürküten uyarı: 7 üzerinde depremin eli kulağında - 4. Resim

"15-20 SENE İÇERİSİNDE BÜTÜN ÜLKEYİ DEPREM DİRENÇLİ HALE GETİRİRİZ"

Prof. Dr. Naci Görür konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizim birinci görevimiz yapı stoku değil bütüncül olarak depreme hazırlayacaksın. Ekonomisi deprem dayanıklı olacak. Bunlar olduktan sonra tesadüfen birkaç kişi ya ölür ya ölmez. Çin’de ve Japonya’da deprem olsa günlük hayat değişmiyor. Sistemi anlattığımız gibi yapmışlar. Depreme dirençli hale getirmedikten sonra biz bu dertten kurtulamayız. Tarihin çöplüğüne gideriz, gerçek beka meselesi budur. Marmara bölgesindeki sanayinin Anadolu bölgesine taşınmasını önerdim. İstanbul’un nüfusu da azalır. Her yeri Marmara bölgesine toplamak stratejik olarak doğru değildir. Japonya ve Amerika’daki gibi deprem eğitimini ilköğretimden itibaren sürekli anlatmamız gerekir. Aklı başında davranalım. Bu topraklar bizim, buranın deprem üreten bir mekanizmaya sahip olduğunu bilmemiz gerekir. 15-20 sene içerisinde bütün ülkeyi deprem dirençli hale getiririz."

Kaynak: TGRT Haber

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...