Sedat Peker'den MHP'ye çok sert sözler
Sedat Peker, sosyal medyada sert açıklamalar yaptı. Açıklamasında paralel medya, paralel polisleri ve MHP içindeki bazı isimleri hedef aldı.
Sedat Peker son günlerde hakkında sürekli haber yapan ve koruma şube tarafından verilen bir polis memurunu haberleştiren paralel medya ve Doğan medyasını hedef alarak; ''Paralel yapıyla aram iyi iken paralel polislerce koruma kararı gözetmeksizin gideceğim yere benimle birlikte eşlik eden paralel polislerin eskortlarını ne çabuk unuttunuz.'' şeklinde paralel medya gazatecilerini hedef alan açıklamalarda bulundu.
Sedat Peker bir başka açıklamasında 'MHP içinde teşkilatlanmış masonik yapılar ve Şefkat Çetin'in tasmalı sözcülerine' açıklamalarıyla göndermeler yaptı.
Sedat Peker paralelcilere; ''Her döneme ait münasip yerinizde bir karış pislik barındırmanıza rağmen utanmadan faaliyetlerinize devam ediyorsunuz!'' diye seslenirken, MHP içinde Şefkat Çetin önderliğinde yuvalandığını iddia ettiği masonik teşkilatçılara; ''Bir gün o koltukları terk edeceksiniz ve bu yapmış olduğunuz açıklamalar ömür boyu sizi takip edecek!'' şeklinde seslendi.
İşte Sedat Peker'in çok sert o açıklamaları;
Kıymetli Dostlarım;
Gerçek patronları dışarılarda olan Doğan ve Paralel Yapı Medyası son günlerde sizlerinde dikkatini çekeceği üzere şahsıma olan saldırılarını var güçleriyle çoğaltmış durumdalar.
Sizlerin huzurunda kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü bu sayede şahsıma karşı olumlu veya olumsuz herhangi bir duygu beslemeyen bir çok insan bu gruplara karşı olan nefretlerinden dolayı şahsıma ekstradan sevgi duymaya başladılar.
Kıymetli dostlarım, Kelebek Operasyonu sırasında evime yapılan polis baskınında el koyulan ancak şahsıma teslim edilmeyen domuz avına ait görüntülerim ve de arkadaşlarla kan kardeş olurken makara yaptığımız bir kaç kelimeyi içeren görüntüler paralel yapının polisleri tarafından sosyal medyada paylaşılmaya başlamış. Yine onlara sizin huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum. Ben bu görüntüleri dilekçe yazıp kendilerinden istemiştim. Onlar bana; "Depoda bulunamamıştır." diye cevap vermişlerdi. Şimdi ise yayınlayarak 15 sene evvelki anılarımı izlememi tekrardan sağladıkları için kendilerine teşekkür ederim.
Paralel polislerin hangi namussuzluklarını yazayım bilmiyorum ki... Şimdi de bana valilik tarafından koruma kararı verildiğine dair yazıyı basına sızdırarak sosyal medyada paylaşıma açmışlar. Benim espirili bir dille bu konulara yaklaştığıma bakmayın. Aslında her iki olayda da yaptıkları kanunen suç. Gerçi onlar akıllarını üst akla ipotek ettikleri için, onların görev anlayışı ve suç anlayışının sınırları Türk Ceza Kanunu ile belirlenmiyor maalesef.
Kıymetli dostlarım, bilinen tüm terör örgütlerinin hücre evlerinde şahsıma ait suikast amaçlı bilgiler çıktığı için İstanbul Valiliği adına şahsıma tebligatta bulunuldu. Bu durumda prosedür gereği Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olan herkese bu koruma kanunu fiiliyatta uygulamak zorundalar. Eğer ki uygulamazlarsa YÜCE ALLAH korusun bir saldırı anında şahsımın veya o an yanımda olan birilerinin canına heder gelirse kanunen bundan İstanbul Valiliği ve valilik adına görev yapan koruma şube müdürlüğü sorumlu olacaktır.
Yani benim kara kaşıma kara gözüme veya boyuma posuma bakılarak bu karar alınmamıştır. Bu kanuni bir zorunluluktur. Zaten alınan koruma kararı gereği basında yer aldığı gibi 2 değil 1 polis memurunu içermektedir. Ayrıca 24 saate dayalı bir koruma kararı da söz konusu değildir.
Evden çıktığım zamanlarda telefon açarak şu saatte çıkacağım diye bilgi verebileceğim bir koruma kararıdır. Bu anlattıklarımdan da anlayacağınız üzere sembolik olarak niteleyebileceğimiz bir karardır. YÜCE ALLAH korusun ileride başıma bir şey gelirse devlet yetkililerini kanunen soruşturma dışında tutabilecek bir koruma kararıdır.
Sizde taktir dersiniz ki bir yerlere gittiğim zamanlarda on binlerce insan tarafından karşılanıyorum. Ne kadar iyi niyetli olursa olsun, ne kadar görevine aşık olursa olsun, bir polis memurunun bu durumda yapabileceği (on binlerce kişinin arasında) maalesefki pek bir şey yoktur.
Birde şu konuya değinmek isterim. Bana diyorlar ki sen nasıl mafyasın. Mafya polis koruması kabul eder mi. Bende onlara diyorum ki ulan ALLAH'ın geri zekalıları bu bile benim mafya olmadığımın en basit örneğidir. Gizlimin saklımın olmadığının en basit göstergesidir. Senelerdir hakkımda hiç bir suçlama ve tahkikatın yapılmadığını görmüyor musunuz?
Paralel yapının gazetecilerine de şunu özellikle söylemek isterim. Aramız iyi olduğu dönemlerde Paralel yapının polislerinin koruma kararına bile ihtiyaç duymadan ekip otolarıyla eşlik ederek beni gideceğim yerlere götürdüklerini acaba ne çabuk unuttular. Bu haberleri yazan paralel yapı gazetecileri size bir atasözü ile nasihatte bulunmak isterim; 'Zamansız havlayan köpek eve hırsız çağırır.' derler büyüklerimiz.
Affedersiniz ama münasip bir yerinizde tarihin her dönemine ait bir karış pislik varken (çok affedersiniz) böyle saçma sapan haberler yapmayın. Benle ilgili bu tip haberler yapacağınız zamanlarda ise size yukarıda nasihat olarak verdiğim atasözünü aklınızdan sakın ola çıkarmayın.
Sedat Peker twitter hesabından 7 maddelik bir başka açıklama daha yaptı. Peker, "paralel yapı ve Şevkat Çetin tarafından MHP'ye monte edildiğini iddia ettiği bazı isimleri sert sözlerle hedef aldı:
"@sedat_peker: 1-paralel yapı ve şevkat çetin tarafından mhp'ye monte edilen bazı tasmalı i..lerin
@sedat_peker: 2-son günlerde hakkımda, aslında kendilerine yakışan ifadeler kullandıklarını görevli arkadaşlarımdan öğrendim
@sedat_peker: 3-size hakettiğiniz cevabı vermememin sebebi, partinin içinde ki gerçek dava adamlarına olan saygımdır
@sedat_peker: 4-bu seçimden sonra mhp'den geriye dönmemek üzere hepiniz gideceksiniz
@sedat_peker: 5-kalbi kırgın olan, haksızlığa uğramış bütün herkes o zaman tekrardan partinin hizmetinde olacaktır
@sedat_peker: 6-tasmasını tutan paralel yapıyı ve şevkat çetin'i mutlu etmek için konuşanlar
@sedat_peker: 7-konuşulan her kelimenin sadece o an değil, insanı ömür boyu takip edeceğini asla unutmayın"
daha önce 10 yıl önce niye parelel Yapıya konuşamadın