Şehit annesi Eker: Onlara ömür boyu müebbet hapis verildi ya o bana yeter
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davası karar duruşmasını izleyen şehit annesi Güzel Eker, "Benim içim yanık. Onlara ömür boyu müebbet hapis verildi ya o bana yeter" dedi.
Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın karar duruşmasının ardından sanıklar cezaevi otobüsüne bindirilirken, vatandaşlar yuhalayarak, tepki gösterdi.
Karar duruşmasının ardından sanıklar, duruşmanın yapıldığı Muğla Ticaret ve Sanayi Odası'ndan çıkarılarak jandarma gözetiminde cezaevi otobüsüne bindirildi. Bu sırada duruşma salonunun arka bölümünde bekleyen vatandaşlar, sanıkları yuhaladı. Bir sanığın kameralara dönerek kelepçeyi göstermesi dikkati çekti.
Duruşmayı izleyen şehit polis Nedip Cengiz Eker'in annesi Güzel Eker, oğlunu pusuya düşürenlerin cezalarını aldığını söyledi. "Benim içim yanık. Onlara ömür boyu müebbet hapis verildi ya o bana yeter. İnşallah idam olurlar. Benim içim yandı." diyen Eker, bunların vatan düşman olduğunu söyledi.
Başbakanlık avukatlarından Halit Çokan da bugün en önemli davaya ilişkin karar verildiğini söyledi. Mahkemenin, 7 aylık süreç içerisinde yapılan yargılama neticesinde ortaya çıkan vicdani kanaatini açıkladığını belirten Çokan, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğunu gösterdi. Önüne gelen her canlıyı öldürmeye kodlayan bu şahısları Türkiye Cumhuriyeti, medeni ve çağdaş bir ülke olarak son derece şeffaf ve dünya kamuoyu önünde yargıladı. Açık bir yargılama yaptı." dedi.
"Bunlar, 15 Temmuz sürecinde halkın ortaya koyduğu tavrı küçümsediler"
Yargılama sürecinde sanıkların söylenmemesi gereken şeyleri fütursuzca söyleyerek sabır ve tahammül sınırlarını da zorlayarak konuştuğunu anlatan Çokan, şunları kaydetti:
"Sanıklar zaman zaman 'Biz Avrupa'da olsaydık böyle muameleye tabi tutulmazdık' dediler. Kendilerince ülkemizi geri kalmışlık ithamıyla karşı karşıya bırakmak istediler. Şunu gördük ki Türkiye, birinci sınıf demokrasi ve hukuk devleti olarak bu yargılamayı yaptılar. Bu darbe teşebbüsü medeni, ileri demokrasilerin uygulandığı bir ülkede, Avrupa'da uygulansaydı ben inanıyorumki bu yargılama sürecini dahi orada göremeyeceklerdi. Bunlar 15 Temmuz sürecinde halkın ortaya koyduğu tavrı küçümsediler. Kendi kendilerine '15 Temmuz'da biz Doğu toplumuyuz. Bu nedenle güce boyun eğeriz. Nasıl oldu da bu millet sokağa döküldü' diyorlar. Bu millet o gece gerçek yürekliliğini ortaya koydu ve 15 Temmuz'a kadar kuzu postuna bürünmüş, başkalarının emri altında olan bu hainlerin nasıl canavarlaştığını gördük."
Sanıkların duruşma süresince küstahlıklarda bulunduğunu ifade eden Çokan, "Adam, polisi şehit etmiş, önüne gelen araçları kurşunlamış ama 'Benim evime baskın yapıldı. El konulan bilgisayarımı bozanlardan şikayetçiyim' dedi. Bu kadar küstah, ahlaksız ve seviyesiz olduklarını gördük. Bu kararla demokrasimizin teminat altına alındığını, şehit olan iki polis kardeşimizin ruhlarının şad olduğunu düşünüyoruz. Milletimize geçmiş olsun." ifadelerini kullandı.