Türk hacılar Arafat heyecanı yaşıyor
Kutsal topraklarda hizmet kalitesi artıyor
Türkiye'den ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen milyonlarca hacı, 1 hafta sonra çıkacakları Arafat heyecanını yaşıyor. Türkiye’den ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen Türk hacılarına 30 yıldır hizmet veren Diyanet İşleri Başkanlığı, yıllar boyu edinilen tecrübeler ışığında hizmet kalitesini her yıl artırıyor. Bu hizmetlerden biri olan iaşe ve ayniyat hizmetiyle, hacıların yeme içme ihtiyaçları Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Mekke ve Medine’de ilgili kalite standartlarına uygun kurulan yemek fabrikaları ile sağlanıyor.
Bu sene Türkiye’ye verilen ilave 10 bin kişilik kontenjanla Mekke’ye gelen Türk hacısı sayısının 100 bine ulaşacak olması sebebiyle Mekke’deki yemek fabrikası yenilendi. Bir günde 100 bin kişiye yemek çıkaracak hale getirilen tesisin yanında ekmek, poğaça, simit, kruvasan ve benzeri unlu mamullerin üretildiği 500 çalışanlı bir ekmek fabrikası da kuruldu. 2015 yılında, Mekke’ye hacı gönderen ülkelerin yemek fabrikaları içinde birinciliği alarak Mekke Belediyesinden ödül alan Diyanet’in Mekke Ekmek Fabrikası bu yıl da ödül konusunda en iddialı fabrika. Diyanet İşleri Başkanlığı, Hac İdaresi Mekke İaşe ve Ayniyat Ekip Başkanı Muhammet Zeyit Özen, basın mensuplarına Mekke Ekmek Fabrikası’nı gezdirerek faaliyetlerle ilgili bilgi verdi. Özen, mutfakta pişirilen yemeklerin ise 800 kişilik yemek alan ve 10 saat ısı korumalı kabinlere konularak, araçlarla Türk hacıların kaldığı otellere sevkiyatının yapıldığını da kaydetti. 3 bölümden oluşan mutfağın 500 kişilik bir ekibin çalıştığını kaydeden Özen, mutfakta kullanılan et, yoğurt ve süt haricindeki yüzde 75’e varan orandaki ihtiyaçların Türkiye'den temin ettiklerini kaydetti. Mutfağın her gün 50-55 bin kişilik yemek üretim kapasitesine ulaştığını da belirten Özen, şöyle konuştu:
“10 bin metrekare alana sahip bir mutfağımız var. Burası 3 bölümden oluşuyor. Ana yemeklerin pişirildiği, pilav çorba gibi tali yemeklerin pişirildiği bölüm ile bu sene ilk defa fırınlarımızı da devreye sokarak, hacılara en güzel hizmeti vermeye çalışıyoruz. Ben ve 500 kişilik ekiple, inşallah, hacılarımıza hizmet etmeye çalışıyoruz. Günlük kapasite olarak, bugün itibariyle 50 bin kişilik hacımız geldi. Opsiyonu ile birlikte 55 bin kişilik bugün itibariyle yemek çıkartıyoruz. Yemeklerimiz, Türkiye’den getirdiğimiz yüzde 70-75 oranında ürünlerimizle bu hizmeti vermeye çalışıyoruz. Sadece et ürünleri, tavuk, süt ürünlerinden de yoğurt ve sütü buradan temin etmeye çalışıyoruz. Fırınımız için 10 kişilik bir ekip kurduk. Bu ekip, Türkiye’den unlu mamuller işini yapan arkadaşlarımız, kaliteli bir ekip., Damak zevkimize uygun bir şekilde üretim yapmaktadırlar. Çok da iddialıyız. Bizim imal ettiğimiz ünlü mamullerin benzerini Mekke’de bulmak çok zor. Bunu mutfak sahibinden Mekke belediye başkanından diğer yetkililer de söylemektedirler.”
27 Ağustos’ta hacıların tamamı Mekke’ye ulaşacak
Özen, Diyanet İşleri Başkanlığı organizesi ile Mekke’ye gelen hacı adayların 27 Ağustos’ta sona ereceğini belirterek, “Diyanet işleri organizasyonu ile gelen hacılarımızın tamamı ayın 27’si itibari ile burada olacak. Başkanlığımızın organizasyonu ile yaklaşık 60 bin kişi hacca geliyorlar. Gelecek hacılara da aksaklık olmadan yemeklerimizi sunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
İlk defa kumanya hizmeti
Özen, bu yıl ilk kez hayata geçirilen fırın ile birlikte hacılar için kahvaltı, öğlen ve akşam yemeklerinde yiyebilecekleri kumanya paketlerinin hazırlandığını ifade ederek, “Günlük kumanya olarak verdiğimiz öğlen kumanyalarımız var. İçerisine aparatif ürünler koyuyoruz. Poğaça, ayran, çeri domatesimiz, karpen peynirimiz var. Hacılarımız öğlen aç kalmaması amacıyla umreden itibaren uygulamaya koyduk. Memnuniyet oranı yüzde yüze çıkmaya başladı. Hacımız önceden yemek nedeniyle hareme gidemiyordu. İsteyen hareme giderken, yanında kumanyasını alıp, götürüyor. Ya da odasına götürüyor, odasında yiyor” dedi.
Arafat’a özel menü
Özen, Arafat için yapılan öğlen ve akşam yemeği için hazırlanan kumanya paketlerinin ise menülerinin değiştirildiğini anlatarak, “Kahvaltı ve akşam yemeğine yönelik menü uyguladık. Sabah kahvaltı paketinde peynir çeşitlerinden, zeytininden, hurmasından, Türkiye’den getirdiğimiz ekmeğimizden, kekine kadar çeşitler mevcut. Akşam yemeği için menümüzü genişleterek, ilk defa bu sene uyguladığımız zeytinyağlı taze fasulye vereceğiz inşallah. Yine hacılarımıza Türkiye’den getirdiğimiz sarma vermeyi de planladık. Paketlemeleri devam ediyor. Ayrıca akşam yemeği menüsünde ise elmamız, fındığımız, üzümümüz, hurmamız var. Bu şekilde de Arafat hazırlıklarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Fırında her çeşitten üretim yapılabiliyor
Özen, bu yıl kurulan fırında, puf böreği, kuruvasan, ekmek, poğaça, hacıların ihtiyacına yönelik her türlü üretimin yapılabildiğine dikkat çekerek, “Tatlımızı da yapabiliriz, böreğimizi de yapabiliriz. Hacıların yoğun bulunduğu bir dönem olması nedeniyle hızlı bir şekilde yapılacak unlu mamüller üretiliyor. Simit de, poğaça da çıkartabiliyoruz” şeklinde konuştu.
Mutfak ödüle doymuyor
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kurulan mutfağın, son 3 yılda birçok ödül aldığını hatırlatan Özen, bu yıl da ödüle çok yakın olduklarını kaydetti. Özen, “Menümüz günlük olarak değişiyor. Önceki mutfağımız 2014 yılında Mekke Belediyesi tarafından ödül almıştı. Geçen yıl da adaydık, bir takım belgeler aldık. İSO 2001 belgesi, hac belgesi aldık. Bu sene de Mekke Belediyesi tarafından teftişler yapılmış. Aldığımız bilgiler doğrultusunda da inşallah yine adayız. Şuan itibari ile adaylığımızı tescilleyeceğiz. Resmi bir şey gelmedi ama ilk bilgiler en iyi mutfak bizim mutfağımız olduğu yönünde” diye konuştu.
Sağlık hizmetleri
Diyanet İşleri Başkanlığı Süreli Yayınlar ve Kütüphaneler Daire Başkanı ve Mekke Sağlık Ekip Başkanı Dr. Faruk Görgülü, Mekke’de bulunan ve Türk hacılara hizmet veren 120 yatak kapasiteli hastaneyi ziyaret etti. Hastanede inceleme yapan Görgülü, Mekke 120 Yataklı Hastanenin Başhekimi Prof. Dr. Rıdvan Yalçın ile birlikte basın mensuplarına hizmetler hakkında bilgiler verdi.
Karantina uygulamaları
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Rıdvan Yalçın, Suudi Arabistan’da bulaşıcı ve salgın hastalık durumunda uygulanan karantina işlemi hakkında bilgi vererek, “Bir hacıda virüs tespit edilirse, odada bulunan hepsi, bulundukları odada tecrit ediliyor, karantinaya alınıyor. O virüsün kuluçka dönemi kadar, 5 ile 7 gün kadar o adadan dışarı çıkmıyorlar. Bakıyorlar enfeksiyon belirtisi olmayınca karantina bitiyor. Bizim de bir hastamızda bir virüs tespit edilmişti. Onun çevresindekiler de otelde karantinaya alındı. Sonra bir olumsuzluk tespit edilmedi. Sonra da karantina kalktı” dedi.
Hastanelerde tüm imkanlar mevcut
Ekip Başkanı Dr. Faruk Görgülü ise 120 yataklı hastane dışında 4 tane tam donanımlı sağlık merkezi, 11 sağlık ocağının da kutsal topraklarda hizmet verdiğini anlatarak, “Türkiye’den görevlendirilen doktorlar, sağlık hizmeti vermektedir. Hastanemizde acil ünitesi, genel cerrahi enfeksiyon, dahiliye, göğüs hastalıkları, kardiyoloji, üroloji, cildiye kulak burun boğaz, ortopedi, fizik tedavi, nöroloji, göz, psikiyatri, kadın doğum, aile hekimliği, diş, röntgen ve laboratuvar bölümleri bulunmaktadır. Daha ileri tedavi olabiliyor. Özellikle nörolojik vakalarında daha ileri tedavi gerektiğinde, Arap hastanelerine sevk ediyoruz. Şu anda 5 ayrı Arap hastanelerinde 22 hacımız var. Tedavilerde, Türkiye’den getirdiğimiz ilaçları kullanıyoruz. Bazen burada bulunmayan, zaruri ilaçları buradan da alma imkanımız var” dedi.
Arafat heyecanı
Bir hafta sonra hacıların Arafat’a çıkacağını hatırlatan Faruk Görgülü, sunulacak hizmetler hakkında da şöyle konuştu:
“Arafat’ta da 3 çadırımız sağlık hizmetlerine yönelik donanımlı hale getirilecektir. Mina ve Müzderife’de de sağlık hizmetleri yürütülecektir. 10 adet ambulansımız var. 8 Mekke, 2 Medine’de. Arafat’ta bu 10 ambulansımızla birlikte hizmet vereceğiz. Bir ekip başkanı, bir başhekimiz, 6 başhekim yardımcımız, 60 uzman doktorumuz, 76 pratisyen doktorumuz. 226 yardımcı personelimiz, 48 idari personel olmak üzere 418 çalışan ile bu hizmetlerimizi yürütmekteyiz.”
37 bin hasta hacı müracaat etti
Dr. Görgülü, hastane, sağlık merkezi ve sağlık ocaklarına toplam 37 bin hasta müracaat ettiğini söyledi. Görgülü, “Hastane polikliniklerine 18 bin 178, sağlık merkezi ve sağlık ocaklarında 19 bin olmak üzere toplamda 37 bin hasta muayene edilmiştir. Sağlık ocaklarımıza da en azından hastane kadar müracaat söz konusudur” şeklinde konuştu.
Kutsal topraklarda 13 hacı adayı vefat etti
Görgülü, hac ibadetinin başlamasının ardından kutsal topraklara gelen 13 hacı adayının Mekke ve Medine’de vefat ettiğini kaydetti. Görgülü, “Hastanelerimizde 298 hasta yataklı tedavi görmüştür. Bugüne kadar Mekke’-i Mükerreme’ye gelen hacılarımızdan 11 vatandaşımız hakkın rahmetine kavuşmuştur. Medine’de de 2 vefat haberimiz var” ifadelerini kullandı.
Diyaliz ünitesi müjdesi
Başhekim Prof. Dr. Rıdvan Yalçın, diyaliz ünitesi kurulması için çalışma başlatıldığını belirterek, yetişmesi durumunda bu yıl ünitenin faaliyete geçirileceğini müjdeledi. Prof. Dr. Rıdvan Yalçın, “Diyaliz ünitesi, buraya geldikten sonra gerçekten ihtiyaç olduğu görüldü. 2015 yılında Türk hacılarımıza 2 gün ayrılıyordu. Bu sistemi değiştirmişler. Artık hacılarımız sabahın 4’ünde kalkıp, sıraya girmesi gerekiyor. Gün içerisinde ne zaman diyalize gireceğiniz tam belli değil. Hakikaten zor bir durum. Diyaliz ünitesi kurmak kolay bir işlem değildir. Prosedürlere başladık. Suudi Arabistan’ın Sağlık Bakanlığından izin aldık, kontrole gelecekler. Proforma faturalarımızı aldık, cihazları da hazırlamaya başladık. İzinlerimiz çıktıktan sonra kurmayı düşünüyoruz. Temenni edelim ki bu yıla yetiştirelim. Gerçekten sıkıntılı bir durum. Şu anda zaten 2 nefroloğumuz var. 4 diyaliz hemşerimiz de var. Kadro konusunda da sıkıntımız yok. Cihazlar kısa sürede alınabilirse, hizmete başlarız” dedi.
Diyaliz konusunda konuşan Görgülü de, “Ruhsat konusunda bir sıkıntı yok. Yeri ile ilgili fiziki incelemeye girilecek. Tamamen tıbbi cihazla alakalı bir husus. Onunla ilgili araştırmalar devam ediyor. İnşallah bu seneye yetişir. Yetişmezse, önümüzdeki yıl gerekli tedbirler alınır” diye konuştu.
Hacılarda en fazla enfeksiyon görülüyor
Hastanelerin şirket organizasyonu ile bölgeye gelen hacılara da hizmet verdiğini belirten Başhekim Yalçın, hacılarda en çok görülen rahatsızlığın üst yolunum efnfeksiyonu belirterek, “Gastro enterit yani ishal vakaları da sık görülüyor. Kronik hastalarımız da çok. Yaş ortalaması yüksek olduğu için üst solunum yolu diye başlayan hastalık, pinomoni, zatüreye çevirebiliyor ya da alt solunum yolu ya da diğer enfeksiyonlarına çevirebiliyor. Kalp yetmezliğini ya da ritim bozukluğunu tetikleyebiliyor. Normale göre bu oran biraz artış gösteriyor. Nispeten iyi gidiyor sonuçlar. Kronik kalp hastalığı, Koah’ı, astımı, şeker hastalığı ve tansiyonu olanların ilaçlarını düzgün şekilde kullanmalarını, istirahatlerini daha fazla ön planda tutmasını, kendisini aşırı derecede yormadan ibadetlerini yapmalarını istiyoruz” uyarısında bulundu.
Klimalı çadırlar dünyaya örnek oldu
Yalçın, Arafat’ta yüksek sıcaklık nedeniyle 2016 yılında klimalı çadır uygulaması başlattıklarını ifade ederek, bu uygulamanın başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm ülkeler için örnek olduğunu da sözlerine ekledi. Yalçın, “Daha önce Arafat’ta sıcak çarpmaları vakaları sıkça yaşanıyordu. Bu nedenle bütün çadırlar, klimalı yapıldı. Bunun neticesinde ise 2016 yılında sadece bir kayıp olmuştu. Bu da kalp sıkıntısından olmuştu. Yapılan tedbirler sıcak yönünden işe yaramış. Bu diğer ülkelere de örnek olmuş. Bu sene Suudi Arabistan ve diğer ülkeler çadırlarını klimalı sisteme çeviriyor” şeklinde konuştu.
Görgülü ise Arafat’ta bu yıl 55-58 derece sıcaklık beklendiğini söyleyerek, hacılara çadırlardan çıkmamaları, dikkat etmeleri ve kendilerini korumaları konusunda uyarılarda bulundu.
Arafat’a 35 araç ile ulaşım sağlanacak
Mekke Servis Ekip Başkanı Abdullah Gümüşsoy, hacıların koordinasyon ve ulaşımı ile ilgili yürütülen hizmetler hakkında bilgi verdi. Hacıların kaldığı otel ile Kabe arasındaki ulaşımın 145 otobüs, Mekke gezileri için ise 35 araç ile hizmet verileceğini kaydeden Gümüşsoy, şöyle devam etti:
“Tercüman ve şoförlerin de aralarında bulunduğu 117 başkanlık personeli ile servis hizmetleri yürütüyoruz. Mekke’ye intikal eden hacı adaylarına ilk umre hizmetlerini sunmak amacımız. Otellerinden Kabe’ye ulaşımları için araç tahsis etmek de görevimiz. Ayrıca kafilelerin Mekke’de ziyaret edilmesi önemli görülen Nur Dağı, Sevr dağı, Arafat, Müzdelife gibi yerler için 35 araç kiralanmış. Oteller ile Kabe arasında hacı adayların ulaşımını sağlamak, bunun için de 145 otobüs ile bu hizmetler yapılıyor. Kafilelerdeki hacı sayısı arttıkça otobüs sayısı da artıyor. Güzergah üzerinde yolları şaşıran kafileler için kavşaklarda personel görev yapıyor. Arafat’tan Müzdelife, Mina’ya içinde gerekli planlamalar yapıyoruz.”
Hacılara trafik uyarısı
Gümüşsoy, hacılara bölge trafiği ile ilgili de uyarılarda bulunarak, “Büyükşehirlerde mesai başlangıçları ve bitişlerinde trafik vardır. Burada ise namaz önceleri ve sonralarında trafikte tıkanmalar var. Mecsid-i Haram çevresindeki yollarda namaz öncesi ve sonrasında büyük tıkanmalar yaşanır. İl Trafik Komisyonunun aldığı sıra dışı kararlar da olabiliyor. Yoğun bir otobüs girişi olduğu için tüneller, tamamen kilitlendiği zamanlar olabiliyor. Özellikle yatsı ve sabah namazı, hatta Cuma namazı sonrası, büyük sıkışıklıklar ve izdihamlar yaşanabilir. Hacı adaylarımız, namazlardan sonra hemen gitme telaşında olmamalıdır. Bir müddet Kabe’de ve Mescid-i Haram’da beklemelerini istiyoruz. Kendileri için daha hayırlı olacak. Özellikle namaz sonrası, aynı anda oteline gitmek istediğiniz zaman otobüs sayınız çok olması, çözüm üretmiyor” diye konuştu.