Ege Denizi'nde 12 gündür devam eden deprem fırtınası bölgede büyük korkuya neden oldu. Santorini açıklarındaki depremler şiddetini arttırırken Almanya’daki Göttingen Üniversitesi’nin yaptığı araştırma gündeme oturdu. Türkiye’nin güneydoğusundan başlayıp kuzeybatı İran’a kadar uzanan dev bir yarık keşfedildi. Tam 1.500 kilometre uzunluğunda devasa bir yarık bilim insanlarını bile tedirgin etti.
Türkiye’nin güneydoğusundan başlayıp kuzeybatı İran’a kadar uzanan, tam 1.500 kilometre uzunluğunda devasa bir yarık keşfedildi. Uzmanlara göre bu “kopuş”, milyonlarca yıl önceki Tetis Okyanusu’ndan kalan ve hâlâ yer kabuğunun derinliklerinde bulunan okyanusal bir levhanın parçalanması sonucu oluşuyor. Bu büyüleyici keşif, Almanya’daki Göttingen Üniversitesi’nden uluslararası bir araştırma ekibine ait.
Bilim insanları, bugün Zagros Dağları’nın altında saklanan Tetis Okyanusu kalıntılarının, Türkiye’nin jeolojik yapısını kökünden etkilediğini söylüyor. Arap ve Avrasya levhalarının arasına sıkışmış bu okyanusal levha, zamanla koparak yer kabuğunu adeta aşağı çekiyor. Özellikle Türkiye’ye yaklaştıkça bu hareket sığlaşıyor ve büyük bir yarığın yüzeye yayılmasına neden oluyor.
Göttingen Üniversitesi’nden Dr. Renas Koshnaw, bu levhanın, “tıpkı takvim yaprağının kopması gibi” yavaş ama kararlı bir şekilde dağıldığına dikkat çekiyor. Üstelik bu esrarengiz süreç yalnızca Türkiye değil, Irak ve İran gibi komşu ülkeleri de etkiliyor.
Zagros Dağları’nın derinliklerinden yükselen bu hareketlilik, bölgede depremlerin oluşumu ve maden kaynaklarının zenginleşmesi gibi çeşitli sonuçlar doğurabilir. Yerbilimciler, söz konusu yarıkla ilgili detaylı verilerin deprem risklerinin öngörülmesine büyük katkı sağlayacağını belirtiyor. Göttingen Üniversitesi’nden Prof. Jonas Kley, “Dünya’nın kabuğunda neler döndüğünü anlamak, olası depremler için hayati öneme sahip,” diyerek bu bulguların önemine vurgu yapıyor.
Türkiye’de ise konuya ilişkin en çarpıcı uyarılardan biri, yer bilimci Prof. Naci Görür’den geldi. Görür, Bitlis-Zagros fay hattına özel dikkat çekerek, “Buradaki levha hareketleri büyük depremlerin tetikleyicisi olabilir. Kentlerin daha dirençli bir hale gelmesi şart,” diyor.