Uzmanından Türkiye'yi depreme dirençli hale getirecek öneriler
Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, geçen yıl dünyadaki ölümcül depremlerin üçünün Türkiye'de yaşandığını belirterek, "Deprem risklerinin azaltılması çalışmalarına daha çok odaklanılmalı. Ülke ve il düzeyinde hazırlanacak deprem master planları ve afet risk azaltma planlarının hayata geçirilmesiyle, ülkemizi depreme çok daha dirençli hale getirebiliriz." dedi.
Dünya üzerinde meydana gelen depremlerin çok sayıdaki deprem istasyonlarınca kaydedilip arşivlendiğini belirten Özmen, bunlardan yararlanarak deprem istatistikleri oluşturulduğunu söyledi.
Zaman ve mekana bağlı deprem istatistiklerinden yararlanarak, gelecekte yaşanacak depremlerin öngörülmeye çalışıldığını aktaran Özmen, yine bu verilerden yararlanarak deprem tehlike haritalarının hazırlandığını dile getirdi.
Depremlerin oluşturduğu hasar verilerinden yararlanarak, deprem risk haritalarının da hazırlandığına işaret eden Özmen, şöyle devam etti:
"Depremlerin aletlerle (sismograf) kaydı 1900'lü yılların başında başlamıştır. Bugün yeryüzüne dağılmış binlerce deprem kayıt istasyonunda kaydedilen depremleri göz önüne alırsak, dünyada son 120 yıllık zaman içinde 8 ve daha büyük depremlerin ortalama yılda 1 kez, 7-7,9 arasındaki büyüklükteki depremlerin ortalama yılda 15 kez, 6-6,9 arasındaki depremlerin ise ortalama yılda 134 kez meydana geldiği görülüyor. Türkiye için son 120 yıllık deprem istatistiğine baktığımızda ise 7 ve daha büyük depremlerin ortalama her 6 yılda bir kez, 6-6,9 büyüklüğündeki depremlerin ortalama her yıl iki kez, 5-5,9 büyüklüğündeki depremlerin ise ortalama her ay 2 kez meydana geldiği görülüyor."
- "Dünyada 2020'nin deprem aktivitesi geçmiş yıllara göre düşük seviyede"
Doç Dr. Özmen, dünyada ortalama yılda bir kez meydana gelen 8-8,9 büyüklüğünde depremin 2020'de hiç yaşanmadığını, yılda ortalama 15 kez meydana gelen 7-7,9 büyüklüğündeki depremlerden 9 kez ve yılda ortalama 134 kez meydana gelen 6-6,9 büyüklüğündeki depremlerden ise 112 kez kayıtlara geçtiğini bildirdi.
Bu verilere bakarak, dünyada 2020 yılının deprem aktivitesinin geçmiş yıllarla kıyaslandığında oldukça düşük seviyede ve ortalamaların altında kaldığı değerlendirmesinde bulunan Özmen, şu ifadeleri kullandı:
"2020'nin deprem istatistiklerine baktığımızda geçen yıl dünyada meydana gelen ölümcül depremlerin üçünün Türkiye'de yaşandığı görülmüştür. Bunlar 24 Ocak 2020'de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki Sivrice (Elazığ)-Doğanyol (Malatya) depremi, 23 Şubat 2020'de meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki Başkale (Van)–Hoy (İran) depremi ve 30 Ekim 2020'de yaşanan 6,6 büyüklüğündeki Sisam-Seferihisar (İzmir) depremi. 2020 yılında dünyada meydana gelen depremleri can kaybı açısından değerlendirdiğimizde en ölümcül depremin Türkiye'de meydana geldiği görüldü."
- "Eğitim çalışmaları yapılmalıdır"
Özmen, Türkiye'de şimdiye kadar deprem konusunda birçok çalışma yapıldığını, özellikle müdahale ve iyileştirme konularında oldukça iyi noktaya gelindiğini vurguladı.
"Yapılan çalışmaların yanı sıra daha çok deprem risklerinin azaltılması çalışmalarına odaklanılmalı." diyen Özmen, "Ülke ve il düzeyinde hazırlanacak deprem master planları ve afet risk azaltma planlarının hayata geçirilmesiyle, ülkemizi depreme çok daha dirençli hale getirebiliriz." diye konuştu.
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından 2021'in "Afet Eğitim Yılı" ilan edildiğini anımsatan Özmen, şunları kaydetti:
"Bu nedenle özellikle yaygın eğitim kapsamında uzman kişiler ve doğru materyaller kullanarak ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler tarafından eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Yine bu kapsamında üniversitelerde açılan afet yönetimi ile ilgili lisans ve ön lisans programlarında, ders müfredatı, eğitim materyalleri, nitelikli akademik personel ihtiyacı ve istihdam alanları gibi sorunların enine boyuna tartışılarak çözüm yolları aranmalıdır. Öte yandan, yaşanacak olası büyük bir depremde can ve mal kayıplarını minimum seviyeye indirebilmek için Türkiye Afet Müdahale Planının yeni değişiklikler ve gelişmeler kapsamında acil olarak yenilenmesinde çok büyük yarar var."