Uzmanlardan Kurban Bayramı'nda tatil planı yapanlara uyarılar
Kurban Bayramı için tatil planı yapanların, kalabalık tatil yerlerini tercih etmemeleri, açık ve az kişinin olduğu alanlarda mola vermeleri, şezlong ve ortak duş alanlarını kullanmamaları gerektiği belirtildi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, AA muhabirine tatilde alınması gereken tedbirlere ilişkin açıklamada bulundu.
Maske, mesafe ve hijyen kurallarına her alanda dikkat edilmesi gerektiğinin önemini vurgulayan Savaşçı, koronavirüs önlemlerinin uygulandığı sürece tatilde herhangi bir sıkıntının olmayacağını ifade etti.
Tatile giderken yolculuk sırasında çok kalabalık yerlerde mola verilmemesi gerektiğinin altını çizen Savaşçı, "Açık alanlarda mola vererek tatil yerine ulaşalım. Kalabalık alanlarda mola veriyorsak mutlaka el ve masa hijyenlerine dikkat edelim. Toplu taşımadan ziyade kendi özel araçlarımızı tercih edelim. Toplu taşımayı kullanıyorsak ise yine maske ve el hijyenine çok dikkat edelim." önerisinde bulundu.
"Daha az kalabalık ve daha az temasın olduğu konaklama alanları tercih edilmeli"
Doç. Dr. Savaşçı, tatil yapılacak konaklama alanlarının seçimi konusunda da Kovid-19 tedbirlerine dikkat edilmesi gerektiği belirterek, "Tatil için butik, yazlık ve villa türündeki daha az kalabalık ve daha az temasın olduğu konaklama alanları tercih edelim. Çok kalabalık kurallara uymayan otelleri tercih etmeyelim. Büyük oteller eğer Bakanlıkların önerdiği tedbirleri alıyor ve tüm kuralları yerine getiriyorsa tercih edelim." uyarısında bulundu.
Deniz ve havuz suyundan koronavirüsün bulaşıp bulaşmadığı konusuna değinen Doç. Dr. Savaşçı, şunları kaydetti:
"Denizden çok bulaş olmaz. Havuzda klorda ise virüs yaşayamaz. Denizde yan yana bir araya geliyor, temas ediyorsak, su içerisinde şakalaşıyorsak buna dikkat etmemiz gerekiyor. Suda, klorda ve tuzda virüs ölür. Herhangi bir bulaştırıcılığı olmaz. Burada dikkat edilmesi gereken asıl nokta, denizden çıktıktan sonra sahilde ortak duş alanlarını kullanmak. Duş başlığını tuttuk, elimizle temas ettikten sonra ağzımıza, yüzümüze götürdük. Burada bir risk olur. Şezlonglar çok riskli. Oradaki kişiler uzun süre orada yatar, güneşlenir dinlenir bu sırada her tarafı bulaştırıcı yapabilirler. Şezlongların dezenfeksiyonunun iyi yapıldığından emin olmamız gerekir. Kendi havlularımızla çok kalabalık ortamlara girmeden sosyal mesafeyi koruyarak hijyenik kurallara uyarak hiçbir bulaş olmadan tatilimizi huzurlu bir şekilde yapabiliriz." dedi.
"Aileler kaydıraklı havuzları tercih etmemeli"
Doç. Dr. Ümit Savaşçı, sosyal mesafenin tatilin her alanında 2 metreden az olmaması gerektiğine dikkati çekerek, damlacık yoluyla bulaşın önüne geçebilmek bu mesafenin korunması gerektiğini hatırlattı.
Tatilde özellikle çocuklu ailelerin dikkat etmeleri gereken bir başka noktanın da kaydıraklı havuzlar olduğuna işaret eden Savaşçı, "Kaydıraklı havuzları çok riskli buluyoruz. Onları tercih etmeyelim. Bütün kurallara uyarak her şeyi yapabiliriz. Mecbur olmadığımız şeyler konusunda ise kendimizi biraz frenlememiz gerekiyor. Kurallara bir kez uymamak gibi bir hakkımız yok. Bir kez uymadığımız zaman o zaman virüs gelir sizi bulur. Onun için el hijyeni, maske ve sosyal mesafe bizim alışkanlıklarımız, hayatımızın vazgeçilmez unsurları olmalı." ifadelerini kullandı.
Koronavirüsün yüzeylerde ne kadar kaldığı konusunda da bilgi veren Savaşçı, "Virüsün yüzeyde olması ve bulaştırıcılığının olması çok farklı şeylerdir. Virüs, PCR test yöntemiyle tespit edilebilir ancak bulaştırıcı olmayabilir. Nemli yüzeyler, yemek artıklarının bulunduğu yerler gibi canlı, nemli, sulu ortamda virüs daha çok yaşar. Buralarda maksimum 6 saat kalır. 2 saatten sonra bulaştırıcılığı azalmaya başlar. Virüsü tespit etmek, o virüsün bize bulaşacağı anlamına gelmeyecektir." bilgisini verdi.