Varlık Barışı TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen önergeyle, yurt dışından 11. ayın sonuna kadar getirilen varlığın sadece yüzde 2'si oranında vergi tahsil edilecek.
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, 30 Kasım 2018 tarihine kadar Türkiye'deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecekler.
TBMM Genel Kurulunda, Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine devam ediliyor.
Tasarının 10. maddesinde AK Parti'nin kabul edilen önergesiyle "varlık barışı" olarak bilinen düzenleme maddeye eklendi.
Önergeyle, meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği'ne olan birlik payı borçları da yapılandırıldı.
Buna göre, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğine olan birlik payı borçlarının asıllarının ödenmemiş kısmının birinci taksiti kanunun yayımı tarihini takip eden ikinci ayın sonuna kadar, kalanı aylık dönemler halinde ve azami toplam altı eşit taksitte ödenmesi halinde bu alacaklara uygulanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i alacakların tahsilinden vazgeçiliyor.
Düzenlemeden yararlanmak için kanun yayımı tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar alacaklı birime başvurulması şart olacak.
Bu kapsamda ödenmesi gereken tutarların, öngörülen süre ve şekilde kısmen veya tamamen ödenmemesi halinde ödenmemiş alacak asılları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i alacaklar ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilecek.
Yararlanmak isteyen borçluların düzenlemede belirtilen şartları yerine getirmelerinin yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şartı alınacak.
Düzenlemenin yayımı tarihinden önce dava konusu edilmiş veya mahkemece hükme bağlanmış ve kesinleşmiş olanlar dahil olmak üzere icra takibi başlatılmış alacaklar için borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması halinde davalar ve icra takipleri sonlandırılacak.
"Varlık barışı" düzenlemesi
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarıyla taşınmazlar ve tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların yurt dışında elde ettikleri kazançlar hakkında düzenlemeye gidiliyor.
Buna göre, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, 30 Kasım 2018 tarihine kadar Türkiye'deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecekler.
Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak yüzde 2 oranında hesapladıkları vergiyi, 31 Aralık 2018 tarihine kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödeyecek.
Bu kapsamdaki varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30 Kasım 2018 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecek.
Bu taktirde defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye'ye getirilme şartı aranmaksızın düzenlemedeki hükümlerden yararlanılacak.
Yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye'ye getirmek suretiyle karşılanmış olması halinde söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla düzenlemeden yararlanılacak.
Defter tutan mükellefler düzenleme kapsamında Türkiye'ye getirilen varlıklarını dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dahil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilecekler.
Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30 Kasım 2018 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilecek. Beyan edilen söz konusu varlıklar 30 Kasım 2018 tarihine kadar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni deftere kaydedilebilecek.
Bu taktirde söz konusu varlıklar, vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecek.
Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 2 oranında vergi tarh edilecek ve bu vergi 31 Aralık 2018 tarihine kadar ödenecek. Bu kapsamda ödenen vergi hiçbir suretle gider yazılamayacak ve başka bir vergiden mahsup edilemeyecek. Türkiye'ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim kabul edilemeyecek.
31 Temmuz 2018 tarihine kadar banka veya aracı kuruma bildirilerek Türkiye'ye getirilen, düzenleme kapsamında işleme tabi tutulan varlıklar ile aynı tarihe kadar vergi dairelerine beyan edilerek kanuni defterlere kaydedilen varlıklara ilişkin olarak yüzde 2 oranındaki vergi alınmayacak.
Düzenleme kapsamında bildirim veya beyana konu edilen varlıklar nedeniyle şartların yerine getirilmesi kaydıyla hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak.
Düzenlemeyle, tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların yurt dışında elde ettikleri bazı kazançlarına Türkiye'ye getirilmesine istisna tanınıyor. Ayrıca düzenlemenin uygulamasına ilişkin Bakanlar Kurulu ile Maliye Bakanlığı'na yetki veriliyor.