Bakanlıktan, Yap-İşlet-Devret modeli eleştirilere cevap: Bu zihniyetin takdir etmesi beklenemezdi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışından sonra Yap-işlet-devret modeline eleştirel yönde yapılan haberlere ilişkin bir açıklamada geldi. Yapılan açıklamada, “Bu zihniyetin, GSYİH’ya 409 milyar dolarlık, üretime 869 milyar dolarlık katkımızı takdir etmeleri beklenemezdi" denildi.
Çanakkale Boğazı’nda Asya ve Avrupa kıtaları arasındaki mesafenin 6 dakikaya düşüren 1915 Çanakkale Köprüsü, 18 Mart tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açılmıştı. Köprünün görkemli açılışından sonra bazı haber siteleri tarafından Yap-işlet-devret modeline eleştirel yazılar yayımlandı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, yapılan eleştirilere tek tek cevap verdi. Bu modelin Türkiye’ye ekonomik getirisinin uzun vadede oldukça yüksek olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, ülkemizi dünyanın lider ekonomileri arasına yükseltecek, milletimizi hak ettiği yere taşıyacak dev projelerimizi, devlet aklı ve politikalarının sonucu olarak planlıyor, inşa ediyor ve yalnızca Türkiye’mizin değil, dünyanın hizmetine bir bir sunuyoruz. 2023 Hedeflerimiz ve 2053 Vizyonumuz ile ulaşımın her modundaki altyapı yatırımlarımızla; Asya ile Avrupa arasında 700 milyar doları aşan ticaretten aldığımız payı artırmayı, 4 saatlik uçuş mesafesiyle merkezinde bulunduğumuz 30 trilyon dolarlık küresel ticaret hacminden daha fazla faydalanabilmeyi amaçlıyoruz” ifadelerine yer verildi.
1915 Çanakkale Köprüsü’nün planlanan ve gerçekleştirilen her projede olduğu gibi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı olduğu belirtilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
Açıldığı ilk hafta ücretsiz geçişlerde; hafta içi günlük araç geçiş sayısında 20 bine ulaşılmış, hafta sonu bu rakam yaklaşık 40 bin olmuştur.
“KISA VADEDE KAZANDIRDIKLARINA HEP BERABER ŞAHİT OLACAĞIZ”
Bakan’ımız Adil Karaismaoğlu’nun da ifade ettiği gibi, diğer yatırımlarımızdakine benzer şekilde bu rakamlar ilerleyen aylarda artacak ve özellikle Turizm dönemlerinde ivme kazanacaktır. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün kısa vadede devletimize kazandırdıklarına hep beraber şahit olacağız. Tıpkı gerçekleri çarpıtanların düştükleri durumlara şahit olduğumuz gibi. Ancak, milletimizin refahının tetikleyicisi olan yatırımlarımızın yalan, iftira ve karalamayla itibarsızlaştırılmaya çalışılması yeni değildir: ‘Uçağın inmediği yere havaalanı mı yapılır?’ sözlerinin temsilcisi olan bu zihniyete rağmen yapılan Sabiha Gökçen Havalimanı, 2021 yılında 25 milyonluk yolcu kapasitesi ile Avrupa’nın en yoğun 6. havalimanı olmuştur.
“BU ZİHNİYETİN TAKDİR ETMELERİ BEKLENEMEZDİ”
İki beton kuleden ibaret’ diyerek görmezden gelmeye çalıştıkları Yavuz Sultan Selim Köprüsü, sağladığı günlük 60 binden fazla araç geçişi ile Kamu Özel İşbirliği’nin en güzel örneklerinden biri olmuştur. Böylelikle Boğaz geçiş trafiğine nefes aldırmıştır. ‘Su sızdırıyor’ yalanıyla baltalanmak istenen Marmaray, bir günde taşınan yolcu sayısı 594 bin 321 ile kendi rekorunu dün yeniden tazelemiştir. ‘Kimse oradan uçmaz’ denilen İstanbul Havalimanı, 2020 yılında Avrupa yolcu trafiği sıralamasında 1. sırada yer almıştır. Havalimanı’mız ilk işletme yılında, garanti edilen 233,1 milyon avroluk Dış Hat Yolcu Gelirini aşmış ve Hazine’ye 22,4 milyon avro tutarında ek ödeme yapmıştır. Daha dün Antalya Havalimanı’nın kapasite genişletmesi ihalesi için öngörülen ilk ödeme olan yaklaşık 2,138 milyar Dolar Hazine’ye aktarılmıştır. Bu zihniyetin ne bu sıraladıklarımızı ne de 20 yıldır ulaştırma ve haberleşme alanında yaptığımız 169 milyar dolarlık yatırımlar sayesinde başardığımız GSYİH’ya 409 milyar dolarlık, üretime 869 milyar dolarlık katkımızı takdir etmeleri beklenemezdi.
"MİLLETİMİZE SAĞLAYACAĞIMIZ FAYDALARI ENGELLEMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEK"
Aynı dönemde, altyapı yatırımlarımızın, doğrudan ya da dolaylı olarak her yıl istihdama 1 milyonu aşan katkı sağlamamızdan rahatsız olduklarının da farkındayız. Bugünkü Sözcü, bazı gazetelerde olduğu gibi; muhalefeti vatanına yapılan yatırıma düşmanlık etmek, gazeteciliği şeamet tellallığı zanneden müfterilerden, yatırımcıların ülkemize gelmesini engellemeye çalışmalarından başka bir şey beklenemez. Biz onları kamuoyunun vicdanına ve adalete havale ettik ama unutulmasın ki; ne milletimize hizmet etmekten vazgeçeriz ne de bu müfterilerle mücadele etmekten. Gerçekler ortada, yalanın, iftiranın, çarpıtmanın ömrü kısa. Dev eserlerimizle milletimize sağlayacağımız faydaları engellemeye kimsenin gücü yetmeyecek.”