Yardıma koşarken yaralandığını bile fark etmedi
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü'ne giden 55 yaşındaki Habip Kiraz, elinden vurulduğunu fark etmeyerek, gece boyunca cuntacıların kurşunlarına hedef olanların yardımına koştu.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu askerlerin 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü'ne giden 55 yaşındaki Habip Kiraz, elinden vurulduğunu fark etmeyerek, gece boyunca cuntacıların kurşunlarına hedef olanlara yardım etti.
Darbe girişimini öğrendikten sonra gittiği Boğaziçi Köprüsü'nde elinden yaralanan Kiraz, bu durumunun farkına varmadan kalkışmacı askerlerin yaraladığı vatandaşların yardımına koştu.
Uzun saatler sonra yaralandığı anlayan Kiraz, o gece belki de tarihinde ilk defa kapılarını kadın ve çocuklar dışındaki hastalara da açan Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
Kiraz, hastanede tüm gece kurşunların hedefi olan 17 vatandaşa yardım etmek için uğraş veren sağlık personelinin üstün çabasıyla tedavi edildi.
Habip Kiraz, yaşadıklarına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, saat 05.00'e kadar durmadan yaralananlarla ilgilendiklerini ifade etti.
"Zannedersiniz ki Çanakkale'de bir şifa çadırında gibi"
Kiraz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sonraları yaralı olduğumun farkına vardık. O zaman bir servis minibüsüyle hastaneye geldik. Minibüse ayağımızı attığımız zaman tabanında pıhtılaşmış 5-6 santimetre kan olduğunu fark ettik, vehametin boyutlarını gördük. Bizi acil Zeynep Kamil Hastanesine getirdiler. Yani ben Zeynep Kamil Hastanesine gelirken bir şaşkınlık yaşadım. Çünkü benim bilincim yerindeydi. 'Ya burası bir doğum ihtisas hastanesi burada ne işimiz var, burada cerrahın ne işi var?' gibi düşüncelerim oldu. Fakat gelip de buradaki ortamı görünce... 100 tane sedyeyle her sedyenin başında 3 tane personelle uzman hekimlerle hizmet verildi. Ben burada dedim ki 'Bu Millet her şeyi başarır yani hekimlerimize, Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterimiz Kemal Bey'e, Zeynep Kamil Hastanesi Başhekimi Ateş Bey'e burada gördüğüm diğer bütün uzman arkadaşlara, cerrahlara teşekkür ediyorum. Bu arkadaşlar sanki bu işi 40 senedir yapıyorlar, zannedersiniz ki Çanakkale'de bir şifa çadırında gibi... Yani o gece çok hüzünlendik çok umutsuzluğa kapılmadık. Çok hüzünlendik çünkü can evimizden vurulmuştuk. Ama bu milletin, 'Bu milletten bir şey olmaz' diyenlere verdiği cevapla beraber de çok büyük huzur bulduk."