Yıldırım Acar, himmet paralarıyla servet yaptı
FETÖ'nün firari Güney Afrika sorumlusu Necdet İçel'in kayınpederi Acar, - 'Necdet İçel, kızımla evlendiği zaman anne ile babasından para ve serveti yoktu. İzmir'de vaizlik yaparken kısa bir zamanda Karabağlar'da iki lüks villa, Torbalı'da köyünde malikane yaptırdığı, zeytinyağı ve hac organizasyonu firmasına ortak olduğu, lüks arabaya bindiği ve özel şoför tuttuğuna şahit oldum. Kısa bir zamanda bu serveti nasıl yaptı? Zengin ve fakiri dolandırarak himmet paralarıyla bu serveti yaptı'
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) firari Güney Afrika sorumlusu Necdet İçel'in kayınpederi Yıldırım Acar, devlet memuru damadının inanılmaz bir servete sahip olduğu, kısa sürede lüks villa ve araba satın aldığı, bu paranın kaynağından şüphelendiği için savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, "Kısa bir zamanda bu serveti nasıl yaptı? Zengin ve fakiri dolandırarak himmet paralarıyla bu serveti yaptı." dedi.
Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir süre yurt dışında çalıştığı ardından memleketi Denizli'ye yerleştiği ve ticaret yaparak yaşamını sürdürdüğünü söyledi.
FETÖ üyesi oğlunun aracılığıyla 1989'da örgütün içinde vaiz olan Necdet İçel ile tanıştığını kaydeden Acar, sohbetlere katıldığını ancak iki yüzlülüğü ve İslam ile bağdaşmayacak davranışları gördüğü için bir daha bu toplantılara gitmediğini vurguladı.
Ticaretle uğraştığını ve iyi kazandığını, İçel ve FETÖ üyelerinin bu durumdan faydalanmak için kendisini sohbetlere katılması için ikna etmeye çalıştıklarını anlatan Acar, ısrara rağmen toplantılara gitmediğini, çok istemelerine rağmen "himmet" adı altında hiçbir yardımda bulunmadığını savundu.
"AHLAKSIZ TEKLİF"
İçel'in 1990'da kızıyla evlendiğini daha sonra gerçek yüzünü gördüğünü dile getiren Acar, kızı ve bir aylık torununun hayatını kaybettiği trafik kazasından sonra damadının kendisine "çirkin" bir teklifte bulunduğunu öne sürdü. Acar, şöyle devam etti:
"Necdet İçel, Adana'dan Konya'ya gelirken trafik kazası geçirdi. Kızımla beraber 30 günlük torunum öldü. Cenazeleri defnettikten birkaç gün sonra Konya'da tedavi gören İçel'e başsağlığı ve geçmiş olsun ziyaretine gittik. Eşinin 3-5 günlük acısına rağmen 'akrabalık bağımız devam etsin' diyerek ikinci kızıma talip olduğunu söyledi. Hangi vicdan, hangi insanlık ve hangi din adamına böyle bir şey sığar? Hangi mezhep hangi dindensin sen? Düne kadar dinden, cennet ve cehennemden bahsediyordun. O an vurulmuşa döndüm, beynim bulandı."
Acar, devlet memuru İçel'in ailesinin zengin olmamasına rağmen son yıllarda mal varlığının "şaşırtıcı" bir şekilde artış gösterdiğini, bununla ilgili Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu ancak konunun soruşturmaya gerek olmadığı gerekçesiyle dilekçesinin işleme konmadığına işaret etti. Acar, İçel'in satın aldığı gayrimenkulleri daha sonra başkalarının adına geçirdiğini iddia etti.
KISA ZAMANDA BU SERVETİ NASIL YAPTI?
İçel'in lüks hayata düşkünlüğünden bahseden ve sohbetlere giderken iş adamı, sanayici ve esnafı tercih ettiğini, işçi ya da fakirlere bakmadığına dikkati çeken Acar, şöyle konuştu:
"Necdet İçel, kızımla evlendiği zaman anne ile babasından para ve serveti yoktu. İzmir'de vaizlik yaparken kısa bir zamanda Karabağlar'da iki lüks villa, Torbalı'da köyünde malikane yaptırdığına, zeytinyağı ve hac organizasyonu firmasına ortak olduğuna, lüks arabaya bindiğine ve özel şoför tuttuğuna şahit oldum. Kısa bir zamanda bu serveti nasıl yaptı? Zengin ve fakiri dolandırarak himmet paralarıyla bu serveti yaptı. İçel, Denizli'de bir ev satın aldı. Bu evin parasını zenginlerden himmet parası altında iki çek ve bir seneti bozdurarak ödedi. Bir vaizin bu kadar servete kavuşması oldukça düşündürücü. Hangi birimiz böyle bir mal varlığına sahibiz?"
"BAKALIM SİZİ CENNETE ALACAK MIYIM?"
Acar, İçel'in din adı altında insanların samimi duygularını istismar ettiği ve ihtiyaç sahibine yardımda bulunduğuna dair bir olaya şahit olmadığını vurguladı. Kendisine insan üstü vasıflar atfeden damadının birçok kişiyi nezaket ve eleştiri sınırlarının dışına çıkarak aşağıladığını belirten Acar, şahit olduğu bir konuşmayı şu şekilde aktardı:
"Baba şefkatinden mahrum kalan kızının, sevdiği erkekle kaçması nedeniyle İçel ile damadının arası uzun süre açıktı. Bir büyük olarak bunların barıştırılması için, Necdet İçel'in evine gittik. Biraz konuştuktan sonra, 'Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? Ahirette görüşürüz. Bakalım sizi cennete alacak mıyım?' dedi. Biz de onun için 'bu cennetin de sahibi olmuş' dedik."