Yüksek yargıda 'Can Atalay' krizi
Yüksek yargıda, Can Atalay dosyasıyla başlayan gerilim devam ediyor. AYM üyeleri hakkında suç duyurusuna kadar varan dosyada Yüksek Mahkeme ikinci kez hak ihlali kararı verdi. Hukukçular ise belirsizliğin kaldırılması ve ihtilafın çözülmesi için acil anayasa değişikliği istedi.
Anayasa Mahkemesi, Can Atalay dosyasında ikinci defa ihlal kararı verdi. Hukukçular, acilen Anayasa'nın 14. maddesinin değiştirilmesi gerektiğini belirterek "İhtilaf çözüme kavuşturulmalı" dedi.
Türkiye Gazetesi'nden Yeşim Erarslan'ın haberine göre; 18 yıl hapse mahkûm olan Can Atalay, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği ilk ihlal kararına uyulmaması sebebiyle ikinci kez bireysel başvuruda bulunmuştu.
Yüksek Mahkeme, Atalay'ın "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Oy çokluğuyla alınan karara üç üye katılmadı.
Atalay ile ilgili ihlal kararının verildiği ilk toplantıya katılmayan AYM üyesi Recai Akyel'in mazeret bildirerek bu toplantıya da girmediği öğrenildi. İlk başvuruda verilen ihlal kararında da baş üye karşı oy kullanmıştı.
AYM, Can Atalay'ın "bireysel başvuru hakkının ihlal edildiği"ne ise oy birliğiyle karar verdi. Yüksek Mahkeme, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın ilgili mahkemesine gönderilmesine ve Can Atalay'a 100 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti.
"FETÖ'YE VEKİLLİK YOLU"
AYM'nin kararını değerlendiren Hukukçu Hadi Dündar ortaya çıkan hukuki boşluğun acil çözülmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: AYM üyeleri, dosya ve davanın tarafı aynı. Farklı bir karar çıkmasını beklemiyorduk. Bundan sonraki usul nasıl işleyecek ona bakmak lazım. AYM verdiği bu kararla, açıkça Anayasa'nın 14. maddesini çok da kale almadığını dile getiriyor.
Ortada ciddi bir belirsizlik var. AYM, belirsizlik nedeniyle, bu kişiyi 'suç işlemiş olsa bile Meclis'e sokarım' diyor. FETÖ elebaşı hakkında kesinleşen bir mahkûmiyet kararı yok. Bu durumda aday gösterilip milletvekili seçilse o da mı 'seçilme hürriyeti' nedeniyle Meclis'e girecek? Bunun bir an önce çözülmesi, ortaya çıkan hukuki boşluğun kapatılması, ihtilafın giderilmesi gerekiyor.
MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI FETİ YILDIZ: BU MESELEYİ ÇÖZMELİYİZ
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, karara ilişkin "Anayasa Mahkemesi'nin zaten başka türlü bir karar vermesini beklemiyorduk" dedi ve ekledi: Ancak bu kararı nereye gönderecek, önemli olan o. Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasındaki bu meseleyi halletmemiz lazım. Hukuken bir çözüm bulunması gerekir.
Anayasa Mahkemesi'nin atladığı bize göre şu var; '14. Maddede belirsizlik var' diyor. Eğer 'belirsiz' dersek, soruşturması seçimden önce başlamış terör örgütü üyeleri Meclis'e taşınır ve bunun önünde hiçbir engel kalmaz. AYM kararları evet bağlayıcıdır. Ancak Yargıtay kararları da bağlayıcıdır. Ortada bir sıkıntı var aslında. Bunun düzeltilmesi lazım. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de "Bundan öncekiler gibi bu kararın da bir an önce uygulanması gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Yüksek Mahkeme, Atalay'ın yeniden yargılanmasına başlanması, mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması, ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi için dosyayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ya AYM'nin ihlal kararını uygulayacak, ya da bir önceki kararda olduğu gibi dosyayı Yargıtay'a gönderecek. Yargıtay 3. Ceza Dairesi de söz konusu karara yönelik nihai kararını verecek. Yargıtay da bir önceki kararda olduğu gibi ihlal kararına uymaz ise Atalay'ın avukatları iç hukuk yolları tüketildiği gerekçesiyle davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin gündemine taşıyabilir. Yüksek Mahkeme ayrıca ihlal kararının bir örneğini de bilgi için Türkiye Büyük Millet Meclisi, Adalet Bakanlığı ile Hâkimler ve Savcılar Kuruluna gönderdi.
