2000 yılında UEFA Kupası'nı müzesine götüren ve Türkiye’nin gururu olan Galatasaray, tarihi yeniden yazmak için Tottenham galibiyetiyle fitili ateşledi. Sarı-kırmızılılar bu sezon UEFA Avrupa Ligi’nde favori olarak gösterilen Tottenham’a karşı ezici bir oyun ortaya koyarak "favori" algısını ortadan kaldırdı.
İngilizlere ders
65 dakika boyunca İngiliz ekibini ezen Galatasaray, geçtiğimiz sezon Bayern Münih’e karşı ortaya koyulan o oyunu bile unutturdu. Amasız, nedensiz, fakatsız bir oyun ortaya koyan Okan Hoca’nın öğrencileri, Tottenham’a ders verdi. Eksikleriyle ön plana çıkartılmaya çalışılan İngiliz ekibi, tam kadro olsaydı bile sonuç değişmezdi. Hatta Osimhen ve Icardi ikilisi fazla cömert davranmasaydı skor çok farklı olabilirdi.
Tottenham 10 kişi kaldıktan sonra son dakikalarda vites yükselterek verimli olmaya çalıştı. Galatasaraylı futbolcuların yorgunluğundan da faydalanmaya çalıştılar. Yorgunluk demişken, dün gece Icardi’den önce Osimhen oyundan alınınca "ne oluyor" demeyen yoktur. Ben de bu sorunun cevabını merak ederken Okan Hoca ve Osimhen yorgunluk açıklamasında bulundu.
Icardi sonrası sistem
UEFA Avrupa Ligi’nde belki de en iyi golü kaydeden Yunus Akgün’e de bir parantez açmak gerek. 4 Avrupa maçında da golle buluşan Yunus, bambaşka bir seviyeye evrilmeye devam ediyor. 3-5-2 oyun sisteminin en değerli parçalarından biri. Aynı şey Icardi için de geçerli. Osimhen gollerle buluşurken, Mauro oyun içinde aktif rol üstlenmeye devam ediyor. Sakatlık sonrası nasıl bir Galatasaray izleyeceğiz, merak ediyorum. Fakat Osimhen varken Galatasaray’ın telaş yapmasına da gerek yok. Galatasaray, Süper Lig’de olduğu gibi Avrupa’da da yoluna namağlup devam ediyor…
Google Play
App Store
Haberi Paylaş
10:38