Ahmet Yalçın’dan hikâyesi olan bir klinik projesi
Dermatolog Dr. Ali Şahan’ın başkent Ankara’da bulunan kliniği, dizaynıyla tasarım çevrelerinde ilgi odağı oldu. Kliniğin tasarımı ve uygulaması, iç mimarlar Ahmet Yalçın ve Tolga Gürsoy tarafından gerçekleştirildi. Yalçın’la projenin detaylarını konuştuk.
Dermatolog Dr. Ali Şahan’ın kliniği, Ankara-Çankaya’nın en prestijli noktasında, Atakule’nin tam karşısında yer alıyor. Toplam 700 metrekarelik alana sahip üç katlı kliniğin tasarımı ve uygulaması, iç mimar Ahmet Yalçın ve ortağı iç mimar Tolga Gürsoy tarafından yapıldı. Yalçın süreci şu şekilde anlattı: “Her şeyden önce elbette her projede olması gerektiği gibi, tasarım ve projelendirme sürecinde işverenlerimiz sayın Dr. Ali Şahan, sayın Deniz Şahan ve klinik yetkilileriyle çok sayıda veri edinim toplantısı yapılarak istekler ve ihtiyaçlar tespit edildi. Sağlık yapıları her şeyi özgürce uygulayabildiğiniz mekânlar değil tahmin edersiniz ki. Hem yasal mevzuatlara harfiyen uymanız gerekiyor hem de belirtilmese dahi birçok hijyen ve sağlık önlemini göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Mekânsal ihtiyaçlar ve yönetmeliklerle ilgili tam anlamıyla bilgi sahibi olduktan sonra tasarım çalışmalarına başladık. Toplantılar süresince Ali Hocamızla ilgili hem kişisel zevkleri hem de kurumsal karakterini de analiz etmiş olduk. Özellikle ortağım Tolga Gürsoy’un tasarımsal zekasının büyük katkısıyla yaşamsal hisleri tasarımsal anlamda sembolize ettik.”
ANA TEMA: KİLİT SİMGESİ
Ahmet Yalçın, tasarım sürecinde Dr. Ali Şahan ve ekibinin hastalarına hissettirdiklerinden yola çıktıklarını dile getirdi: “Bunlardan biri, danışanların hayatlarına yeni bir başlangıç yapıyor olmasıydı. Bu klinik onlar için bir kilit noktasıydı. Spiral bir kilit simgesini ana temamız haline getirerek dış giriş alanı da dahil olmak üzere tüm işlem odalarına işledik. Bu kilit simgesi aynı zamanda her şeyin başlangıcı olan Göbeklitepe yerleşimini de andıracak şekilde tasarlandı. İkinci hissiyat ise tüm ziyaretçilere derinden hissettirilen özgürleşme temasıydı. Özellikle giriş galeri mekânımızı 200’den fazla camdan yapılmış kuşlarla aydınlatmayı tercih ettik. Bu tasarım, gecesiyle gündüzüyle mekâna tamamen özgürleştirici bir hava katmış oldu. Ayrıca Ali Hocamızın çok sevilen samimi bir kişi olduğunu biliyorduk. Onu gördükçe danışanların güveni artıyordu. Bu güven duygusunu pekiştirmek için ana girişte kendisinin el boyaması görseline yer verdik.”
STANDARTLARIN ÜZERİNDE
Klinikte ruha hitap eden detaylara yer vermeye özen gösterdiklerini belirten Ahmet Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mekân genel olarak elbette süslü olamazdı ama çağdaşlaştırılmış bazı hareketler katmaya çalıştık. Dikey lake çıta uygulamaları ve tavan aydınlatmalarının dinamizmi bizim için tam da kararında uygulamalar oldu. Renk olarak da beyaz ve koyu gri tonlarında çalışarak hem sıcak hem de ciddiyeti bozmayacak bir atmosfer oluşturduk. Sürekli işlem yapılan bir klinikte tabii ki en çok önem verdiğimiz konu aydınlatmalar oldu. Sağlık sektörü standartlarının üzerinde bir kalite ortaya çıkarabildiğimizi düşünüyorum. Sonuç olarak, insanların ruhuna hitap eden detaylar ile bir sağlık yapısına katkı sağladığımız düşüncesindeyim.”