Christopher Nolan imzalı "Oppenheimer" Filminin İkinci Fragmanı Yayınlandı
Universal Pictures, Christopher Nolan'ın bu yaz beyazperdede gösterime girecek yeni filmi "Oppenheimer"ın ikinci fragmanını yayınladı... İşte tüm detaylar...
"Dünya bu günü hatırlayacak." mottosuyla sinemaseverlerin karşısına çıkan ve izleyicinin heyecanla beklediği Christopher Nolan imzalı "Oppenheimer" filminin ikinci fragmanını yayınladı. İlk fragmanı Aralık ayında yayınlanan filmin ikinci fragmanı ise sinemaseverlerle bugün buluştu ve izleyenler tarafından büyük beğeni topladı...
OPPENHEİMER FİLMİNİN HİKAYESİ
Kai Bird ve Martin J. Sherwin‘in Pulitzer ödüllü kitabı American Prometheus: The Triumph and Tragedy of J. Robert Oppenheimer’dan uyarlandı. II. Dünya Savaşı’nda atom bombasının geliştirilmesine ve bulunuşuna büyük katkılarda bulunan teorik fizikçi J. Robert Oppenheimer’ın bu süreçte yaptıklarına ve kişisel hayat hikasine odaklanacak.
FİLMİN OYUNCU KADROSU
Filmin kadrosu adeta yıldızlarla dolu. Oyuncu kadrosunda Cillian Murphy , "Kitty" Oppenheimer rolünde Emily Blunt, Leslie Groves rolünde Matt Damon, Lewis Strauss rolünde Robert Downey Jr., Jean Tatlock rolünde Florence Pugh'un yanı sıra Rami Malek, Benny Safdie, Josh Hartnett, Dane DeHaan, Jack Quaid, Matthew Modine, Alden Ehrenreich, Jason Clarke, David Krumholtz, Kenneth Branagh, David Dastmalchian ve diğerleri...
FİLMİN KİTABI NEYİ ANLATIYOR?
Dünyanın gördüğü ilk nükleer bombanın New Mexico çölünde patlamasının üzerinden 73 yıldan fazla zaman geçti. Bu bomba, J. Robert Oppenheimer yönetimindeki Los Alamos Ulusal Laboratuvarı'nın ürünüydü ve projenin kod adı: "Oppenheimer"ın daha sonra bir John Donne şiirinden ilham aldığını söylediği "Trinity" idi.
Amerikalı ünlü romancı Louisa Hall'in üçüncü kitabı olan Trinity, hayatının son yıllarını çeşitli şekillerde açıklamaya ve on binlerce hayata mal olacak silahı ortaya çıkarmasındaki rolünü anlatmaya çalışan Oppenheimer'ın hikayesine odaklanıyor.
Loisa Hall'in 336 sayfalık romanı Trinity, 1966'da, gırtlak kanserinden ölümünden bir yıl önce, Oppenheimer'ın profilini yazmakla görevlendirilen bir gazetecinin yazdığı bir bölümle sona eriyor. Bilim adamıyla ilgili gözlemlerinde söylediği: "Onu şimdi izlerken, gerçekte ne kadar küçük ve zayıf olduğunu anladım. Sonunda o da aynı anlaşılmaz kargaşanın içinde, her zaman nefret ettiğim aynı belirsizliğin içinde yaşamış ve bu kaosu kontrol altına almak için yaptığı şeyi neden yaptığının önemi kalmamıştı. artık çok Başkalarına çektirdiği acıların sonucu olarak çektikleri için onun adına üzüldüm.” diye belirtir. Beri taraftan yazarımız, Oppenheimer'a acıyor. Çünkü onun dünyaya verdiği zararı hiç birşeyin hafifletemeyeceğini bilir ama bunu ima etmeye de çalışmıyor. Onun kanlı mirasına rağmen insanlık dışı bir canavar gibi resmetmeyi de red ediyor. Trinity baş döndürücü, sürekli değişen bir kitap harikası ve herhangi bir insanın yaşamının gerçekten doğru bir anlatımını yapmanın imkansızlığını en güzel yansıtan eserler arasında diyebiliriz.
