İstanbul Tarihinde İlk Bayramlaşma Yasağı
Dünyanın merkezi olarak kabul edilen İstanbul'un; tarihi, konumu, iklimi, insanı hakkında ne çok şey konuşulmuş ne çok şey yazılmıştır kim bilir... Gerçekten bu şehrin gizemi, tarihi, içinde barındırdığı hatıraları anlatmaya kalksak buna ne sayfalar yeter, ne de ömrümüz... Ancak biz bu kadim şehirde şimdiye kadar hiç duymadığınız yaşanmış tarihi olayları kültür - sanat sayfamız aracılığıyla duyurmak ve bilgilendirmek istiyoruz. Evet, İstanbul tarihinde ilk defa bir bayramlaşma yasağının yaşandığını, ne için yapıldığını biliyor muydunuz? Eğer duymadıysanız haberimizi okumaya devam edebilirsiniz...
İstanbul'da ilk resmî tatil: Miladi 1825 yılına kadar sadece hazine memurlarının haftada bir gün tatilleri varken, Sultan II. Mahmud tarafından alınan bir kararla Babıâli memurlarının da perşembe günlerinde tatil yapmaları kararlaştırılmıştı. Resmî daireler ve Müslümanlar için de cuma gününün tatil olması kararı alınmıştı.
Osmanlı Devlet geleneği içerisinde, İstanbul'da üst yönetici olmak bilhassa sabır ve fedakarlık derecesinin üst haddesinde olmak gerektirmekteydi. Halkın bir ihtiyacı olunduğunda ve devlet işleyişi içerisinde bir husus olunduğunda, vakitli vakitsiz diye bir ayrım olunmazdı.
Artan nüfus ve devlet dairesi algısının artık oturması üzerine, miladi 1849 yılında devletin ileri gelenleri hangi geceler evlerine konuk kabul edebileceklerini ilan etmişlerdi. Cuma gecesi sadrazam ile şeyhülislam, cumartesi gecesi serasker ile tophane müşiri, pazar gecesi kaptan paşa ve reis paşalar, pazartesi gecesi hariciye, maliye, darphane nazırları, salı gecesi reisirüesa ile hassa (saray) müşiri, çarşamba gecesi zaptiye müşiri ile ticaret nazırı ve sadaret müsteşarı, perşembe gecesi deavî (adalet) nazırı ve masraf nazırının konuk kabul edecekleri bu ilanda yer almıştı.
Bu usul ancak üç yıl kadar devam edebilmiştir.
1845 yılına kadar da devlet memurları İstanbul'da at, araba ve kayık ile konaklara bayram ziyaretleri için giderlerdi. Bu o kadar külfetli ve maliyetli oluyordu ki hediyelere para yetiştirilemiyordu. Devlet erkânının birbiriyle bayramlaşmak için yollara düşerek telef olması ayrıca bir yüktü. 1845 yılı Kurban Bayramı yaklaşırken saraydan padişahın bir emri tebliğ olundu. Böylece devlet memurları bu emre göre sadece Topkapı Sarayı'nın muayede (bayramlaşma) salonunda bayramlaşmaya tâbi oldular.
Saray ve konakları ev ev dolaşarak bayram tebrikine gitmek yasak edildi. Akrabalara gidiş gelişler serbest bırakılmıştı. Memurların kendi akranları ile dairelerde bayramdan sonra bayramlaşması kararlaştırıldı. Bu usul herkesin işine geldi. Ve sonraları bu yasak kaldırılmış ise de eski usule dönülmemiştir.