Türkiye’nin en gelişmiş şehri İstanbul, aynı zamanda 16 milyon insanı, yoğun trafiği ve büyük fabrikalarıyla da hava kirliliğinin yoğun yaşandığı şehirlerin başında geliyor.
Yoğun nüfusla birlikte gelen diğer sorunlar, şehrin iklimini de değiştirmiş durumda.
İstanbul’da kar yağışının yoğun bir şekilde başlayacağı ve herhangi bir sorun yaşanmaması için, ilgili tüm birimlerin hazırlık yaptığı bildirildi. Ancak beklenen yoğun kar yağışı yine etkili olmadı. İstanbullular yine kara hasret kaldı.
1930’lu yılların kış mevsimlerine baktığımızda ise durumun böyle olmadığını ve 1,5 metreyi bulan kar yağışlarının yaşandığını görüyoruz.
İlerleyen yıllarda yani 1960’lı yılların ortalarında dönemin Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Şefi Burhanettin Sükan bir gazeteye verdiği röportajda; 1930 yıllarında 1,5 metreyi bulan kar yağışları, 1960 yılından sonra 15 cm seviyelerine düşmüş durumda. Yakında İstanbul’da kar görmek hayal olacak ifadelerini kullanmıştı.
Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Şefi Burhanettin Sükan vermiş olduğu röportajda; Kar yağışlarının azalmasını şu şekilde anlatmıştı: “İstanbul’da kış mevsiminin değiştiğini görmekteyiz. Kar yağışlarının yerini sürekli yağmurlar almaktadır.
Bunun sebebi de gün geçtikçe büyüyen İstanbul’un endüstri merkezi haline gelmesidir. Son senelerde kurulan dev fabrikaların ve artan evlerin bacalarından çıkan sıcaklık şehrin havasını ısıtmakta ve bu yüzden kar yerine yağmur yağmaktadır.”
İstanbul’un ortalama aylık ve yıllık hava sıcaklıkları listesine baktığımızda büyük değişimi rakamlarla da görmüş oluyoruz.
1932 yılının şubat ayına baktığımızda ortalama hava sıcaklığı 1,8 derece olarak ölçülürken 1963 yılında 8 dereceye çıkmış.
Günümüze geldiğimizde ise kış mevsiminin ne kadar değiştiği gözler önüne seriliyor.
2024 yılının şubat ayında hava sıcaklığı ortalaması 9,8 derece olarak belirlendi.
Uğruna savaşlar verilen, adına şiirler yazılan, üç dinin buluştuğu ve tüm medeniyetlere ev sahipliği yapan İstanbul yıllar geçtikçe kendisinden bir özellik daha kaybediyor.