Tolga Gürsoy son projesini anlattı: Tasarımla lüksü birleştirdik
Her projesinde çıtayı yükselten başarılı iç mimar Tolga Gürsoy, ortağı ve meslektaşı ile imza attığı lüks güzellik merkezi projesi Pınar Demirok Studio’ya dair merak edilen detayları anlattı.
İç mimarlar Tolga Gürsoy ve Ahmet Yalçın, ortak imza attıkları projelerle kendi alanlarında fark oluşturmaya devam ediyor. Tamamladıkları konut, klinik ve restoran projeleri ile önemli başarılar elde eden ikiliden Tolga Gürsoy, son projeleri Pınar Demirok Studio’ya dair konuştu. Güzellik merkezleri tasarımında ince tasarımsal dokunuşlar ve lüks dekorasyon anlayışını benimsediklerini belirten başarılı iç mimar, “Güzellik sektörü kaliteli hizmet verme ve konforu bir arada sunmayı gerektiren alanlar. Müşteriler hizmet kadar konfora ve atmosfere de önem veriyor. Tasarımda bize bu olgu kılavuzluk etti” dedi.
AÇIK PLAN TASARIM KONSEPTİ
Tolga Gürsoy, merkezin müşteri kitlesinin çoğunlukla evliliğe hazırlanan genç kadınlar olması sebebiyle renk tercihlerini beyazdan yana kullandıklarını söyledi: “Elimizde 15 personel ve yaklaşık 50 kişilik bir hizmet kapasitesine sahip 200 metrekarelik bir alan vardı. Bu alanı en verimli şekilde kullanmaya çalıştık. Merkezi açık plan olarak tasarladık. Beyaz renge ağırlık vererek ferah bir ortam oluşturduk. Zemin ve duvarlarda siyah mermerlerle kontrast oluşturduk. Metal detayları eskitme pirinçten seçerek modern havaya retro bir hava ekledik. Bütün olarak baktığınızda birbirini besleyen dokunuşlarla ruhu olan bir mekân oluşturduk.”
TABLOLARLA ZENGİN BİR DOKUNUŞ
Dekorasyon tarafında tablolara ayrı önem verdiklerine ve duvar kâğıdı tercihiyle de görsel zenginliği artırdıklarına dikkat çeken Tolga Gürsoy sözlerine şöyle devam etti: “Tablolar bulundukları ortama zengin bir hava katıyor. Duvar kâğıtları da dokusu ve uyandırdığı hisle buna katkı sağlıyor. İkisini birlikte kullanarak bir bütünlük oluşturmak istedik. Akabinde mekânın konseptine uygun biçimde royal tarz ürünler seçtik. Tasarımı tamamlaması için de bir heykele yer verdik. Güzellik merkezini sembolize eden kanatlı kadın heykelini tüm cazibesiyle mekânın ortasına konumlandırdık. Ortaya hem bizi hem sayın Pınar Demirok’u hem de misafirlerini memnun eden bir sonuç çıktı.”
