Billur Kalkavan'ın cenazesinde hayat arkadaşı Buğra Bahadırlı'nın gözyaşları sel oldu aktı
Bir süredir mücadele ettiği akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybeden Billur Kalkavan, son yolculuğuna uğurlandı. Kalkavan'ın cenaze töreni sırasında hayat arkadaşı Buğra Bahadırlı gözyaşlarını tutamadı.
Geçtiğimiz günlerde Hamdi Alkan'ın ölümünü duyurduğu, bir süredir akciğer kanseriyle mücadele eden Billur Kalkavan, bugün ikindi namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Billur Kalkavan'ın cenazesinde hayat arkadaşı Buğra Bahadırlı, gözyaşlarını tutamadı. Ayakta güçlükle durduğu görülen Bahadırlı, elinden mendilini hiç bırakamadı.
Kanserle mücadelesinde hep umut dolu mesajlar veren ve hastalığının iyileşmeye doğru gittiği Kalkavan'ın ölüm haberi herkesi yıktı. Durumunun iyiye gitmesine rağmen aniden gelen ölüm haberine kimse anlam veremezken Buğra Bahadırlı, akıllardaki soru işaretini kaldırdı. Bahadırlı, 59 yaşında hayata gözlerini yuman hayat arkadaşı Billur Kalkavan'ın kanser tedavisi gördüğü sırada, son 2 kemoterapisi kalmışken vücudunda mantar türediğini, bu mantarın da enfeksiyonu neden olduğunu anlattı:
"Kanser tedavisi iyi gidiyordu. Ne var ki kemoterapi sırasında vücudunda bir mantar türemiş. O mantar da enfeksiyona neden olmuş. Buna bağlı olarak bağışıklık sistemi iyice zayıfladı. Son iki hafta ne Yemek yiyebildi ne de uyuyabildi. İki gün önce de yoğun bakıma alındı ama kalbi daha fazla dayanamadı.''
DOSTLARI YALNIZ BIRAKMADI
Kanser tedavisi gördüğü sırada mantar kapan Billur Kalkavan, bugün Zincirlikuyu Camii'nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Hastalığının en başından beri yanından hiç ayrılmayan Hamdi Alkan da cenaze töreninde yer aldı. Alkan'ın yanı sıra İlber Ortaylı, Ömer Koç, Nevbahar Koç, Ömer Karacan ve Nilgün Belgün gibi tanınmış isimler de cenazeye katıldı.
''VASİYETİ YOKTU ÇÜNKÜ ÖLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORDU''
SnobMagazin'in haberine göre, Buğra Bahadırlı, Billur Kalkavan'ın herhangi bir vasiyette bulunmadığını çünkü hiç öleceğini düşünmediğini ifade etti:
"Maddi veya manevi hiçbir vasiyeti yoktu. Çünkü hiçbir şekilde öleceğini düşünmüyordu. Siz de eve geldiğinizde gördünüz. O kadar mücadeleci, umutlu ve hayat doluydu. Son ana kadar da o halini korudu. O haldeyken vasiyet bırakma aklına bile gelmemiştir, benim de aklıma gelmedi. Hiç öyle bir konuşma yapmadık. Her şey yolunda gidiyordu ama enfeksiyondan dolayı kalbi çok yoruldu.''