Cem Özer 'Erbil’in ailesine söylemem lazım, kurtuluşu böyle olur'

2. Sayfa programına ünlü sanatçı Cem Özer ve eşi Pınar Dura konuk oldu. Geçirdiği talihsiz kaza sonrası ölümden dönen Özer, hem özel hayatını hem de hastane sürecini anlattı.

İşte Cem Özer’in açıklamalarından satır başları…

Mehmet Ali Erbil daha yeni kendine geldi, asistanıyla konuşuyorum. Biz ziyarete gittik, yoğun bakıma aile dışında kimse alınmaz, ailesiyle görüştük.

Doktorlar derki ‘tepki vermiyor, bilinç kapalı’ belki haklılar ama filmlerde gördüğümüz şey gerçek. Algılıyoruz, kapalıysa da kitli değil, bir aralık var. Ben bana söylenenleri, dokunmaları duydum hissettim. ‘Benim bunu Erbil’in ailesine söylemem lazım’ dedim. Erbil’in kurtuluşu böyle olur.

Ben bir ara öldüm, bu hatırladıklarım da 1-2 saat öncesi’ diye düşündüm. Sonra Pınar’la, Cemre’yi duydum. ‘Benim kızım, eşim ve oğlum var ben onlar için yaşamaya çalışmalıyım’ dedim. Bütün gün onları görüyordum, belki onlar beş dakika yanıma geliyorlar ama o bana bütün gün yanımdalar gibi geliyordu.

En çok da ‘Sen dünyanın en güçlü insanısın, babasısın’ gazını veriyorlardı bana, ben de onları duydukça tutundum. Doktorlar zaman geçtikçe uyandırmaya başladılar. Sonra ‘biz tedavi etmedik, o kendi tedavi oldu’ dedi.

Ben bu yaşadıklarımı aktardım Mehmet Ali Erbil’in ailesine… Çünkü bir süre sonra insan bırakıyor kendini, ‘tepki vermese de o sizi duyuyor, destek verin’ dedim.

Onlara konuştum tekrar, ‘yapıyor musunuz söylediklerimi’ dedim. ‘Evet, yapıyoruz’ dediler. O da bir hafta geçmeden uyandı.

‘AĞLAMAKTAN PERŞİAN OLDUK’

Cem Özer’in eşi Pınar Dura ise yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattı; İlk iki gün ağlamaktan perişan olduk. Cemre ve ben çok kötü olduk. Ben artık Cemre etkilenmesin diye tuvalete gidip gizli gizli ağlıyordum.

Cem’le evlenirken hiç çekincelerim olmadı. Dünya iyisi bir insan Cem.Benim için en önemli durum şu oldu. Cem’in dostlukları 30-40 seneye dayanıyor, bir insan kötüyse bu kadar dostlukları uzun sürmez, eski eşleri ile dostluğu devam ediyor. Dolayısıyla bu insandan kötülük gelmez.

Ben de çok dürüst davrandım, ‘benden sana çok fayda olmaz boşuna ümitlenme’ dedim. ‘Ne olur yazdan önce ayrılmayalım ben yazım çok güzel oluyorum’ dedi. 

Pınar hayatıma yıllar önce girseydi, hayatım belki başka olurdu ama ben o zaman o kadar hazır olur muydum emin değilim.
Pınar’a Eyüp Sultan’da evlilik teklifi ettim. Tesbihçiler falan vardı takıcılar, onlardan birine girdim. Bir yüzük aldım teklif ettim.