Bu tarz bizim değil

İzdivaç programları, geçtiğimiz hafta çıkarılan kanun hükmünde kararname ile yeniden gündeme oturdu. Bu programlar, yozlaşmanın adresi olarak gösteriliyor. Neden sadece izdivaç programlarına yasak geliyor? Oysa, ekranlar, aile bağlarını zedeleyen, çarpık ilişkilerle kurgulanmış birçok dizi ve yarışma programıyla dolu. Bu yapımlarda reyting uğruna bütün değerler alt üst ediliyor. Survivor ve İşte Benim Stilim tarzı programlarda topluma teşhircilik, küfür, dedikodu, çatışma ve marjinallik aşılanıyor. Bazı diziler de izleyiciyi çekmesi için çarpık ilişkiler üzerine kurgulanıyor. Mesela birçok yapımda senaryo gereği, nikâhsız ilişkilerden doğan gayrimeşru çocuklar bulunuyor. Bu durum, subliminal mesajlarla normalleştirilmeye çalışılıyor. İzdivaç programları çocukların izlemeyeceği saate çekilirken, bu programlar ise seyircinin en çok ekran başında bulunduğu saatlerde yayınlanıyor.

GİZLİ ÇIPLAKLIK VAR

Hafta içi her sabah TGRT Haber ekranlarında yayınlanan Medya Kritik programında da dün bu konu vardı. Cem Küçük ile Fuat Uğur, bu “adres yanlışlığına” dikkat çekti. Gazeteci Cem Küçük “Sadece evlilik programlarına laf ediyorlar. Ama ekrandaki garip tipler ve moda programları çocukları daha olumsuz etkiliyor. Aileler bu programlar yüzünden çocuklarını kaybedebilir. Moda programındaki yarışmacılar başka bir şeyi özendiriyor. Kendi kültür ve geleneklerimizin aksine zıvanadan çıkarmaya uğraşıyorlar’’ dedi. Bazı dizilerdeki “kahramanların” yeni yetişen gençlere rol model olduklarını belirten yazarımız Fuat Uğur ise “Bu rol modellerin değişmesi gerekiyor. Survivor’da gizli çıplaklık, tamamen güvensizlik temeline oturtulmuş ilişkiler biçimi var. Herkes birbirinin arkasından konuşup, kuyusunu kazıyor. Ayakta kalmak için sembolik olarak “yok etmeyi” aşılamaya çalışılıyor. Bu yaptıkları formatlarla gençlerimizin kafalarını formatlamaya çalışıyorlar. Bu korkunç bir olay... Arzu ve hayal ettiğimiz geleceğin dünyası böyle bir şey mi’’ diye sitemde bulundu.