Foreign Policyden itiraf gib Erdoğan manşeti: Ne Washington ne Bürüksel..
ABD merkezli Foreign Policy dergisi yaptığı çarpıcı analizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni dönem için iki önceliği olduğunu yazdı. Analizde, ABD yönetiminin Erdoğan ile samimi ilişkileri sürdürmek istediği ifade edildi.
Batı medyası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimleri kazanmasının ardından Türkiye’nin yeni dönemdeki dış politikasına çevirdi. ABD merkezli Foreign Policy dergisi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni dönemde iki önceliği olduğu öne sürdü.
“Erdoğan'ın Üçüncü Döneminden Ne Beklenmeli?” başlıklı analize göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni dönemdeki önceliklerinden birincisi, Türkiye için küresel ölçekte daha iddialı bir mevcudiyet çizmek. İkincisi ise Ankara'nın NATO ve Avrupa Birliği gibi Batılı kurumlar içindeki konumunu güçlendirmek.”
TÜRKİYE'NİN ROLÜNE DİKKAT ÇEKTİ
Dergi, Türkiye'nin son dönemdeki küresel krizlerde oynadığı kritik rollere dikkat çekerek, Türkiye'nin Ukrayna savaşında arabulucu bir rol oynadığını, kendi ürettiği TB2 insansız hava araçlarını Kiev'e sattığını ve 'tahıl anlaşması' ile Ukrayna tahılının dünya pazarlarına satışını kolaylaştırdığını yazdı.
Avrupa'nın Erdoğan'ın sürekliliği için hazır ve minnettar olduğunu belirten dergi, Batılı liderlerin Erdoğan'ı memnun etmek niyetinde olduğunu belirtti. Erdoğan'ın ise yeni dönemde Avrupa piyasalarına Türk sermayesinin girişi ve Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine vizesiz seyahat etmesine ilişkin baskısını artıracağını yazdı. Bu tablonun ABD'de de aynı olduğunu belirten yazar, Washington yönetiminin Ankara ile samimi bir ilişki sürdürmek istediğini yazdı.
KAZANAN ERDOĞAN
Analizin yazarı İsveç'in NATO üyeliği için Türkiye'nin onayı beklediğini hatırlatarak "Şimdi tüm gözler İsveç'in NATO üyeliğine nihayet yeşil ışık yakıp yakmayacağını görmek için Erdoğan'ın üzerinde" ifadelerini kullandı.
"Tüm bu hesaplamalarda, hem Brüksel hem de Washington, politik başarı hedeflerine ulaşmaya çalışsa da kazanan net bir şekilde Erdoğan” diyen yazıda şu ifadeleri yer aldı: “Batı ile ilişkilerin ve gündemin tonunu kendi belirliyor ve Batı'yı üzecek bir şekilde bölgesel nüfuzunu kullanmaya ve kuvvetlendirmeye devam ediyor."
