Bakan Tunç'tan kadınların soyadı düzenlemesine ilişkin açıklama

Adalet Bakanı​ Yılmaz Tunç​, gündemdeki gelişmelere ilişkin NTV'de önemli açıklamalarda bulundu.  Bakan Tunç, kadının soyadına ilişkin düzenlemeyle ilgili  "AYM’nin gerekçesi ortada. Bu gerekçe doğrultusunda TBMM’de milletvekillerimiz en doğru kararı verecektir" dedi.

İşte Bakan Tunç'un açıklamalarından satırbaşları;

SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN HAKARET SUÇU DÜZENLEMESİ

9. Yargı Paketi, ekim ayına kaldı. Meclis takvimine yetiştiremedik. Taslak çalışmasına bakanlığımız katkı sağladı. Adalet komisyonunda görüşmeler tamamlandı. Meclis ara dönemi başladı. Daha önce 8 yargı paketinde yargının etkinliğini artırmaya yönelik, adalete güvene yönelik önemli düzenlemeler yapılmıştı. 9. pakette de devamı olarak önemli düzenlemeler vardı. Tecrübeli hukukçuların arabuluculuk yapmasına yönelik çalışma vardı. Arabuluculuk müzakerelerine teşviki açan çalışmalar vardı. Toplumsal barışa hizmet eden bir düzenleme bu. 2013'ten bu yana 5 milyon dosya arabuluculuğa geldi. Kira uyuşmazlıklarında fahiş artışı önledi ve istemediğimiz görüntüleri ortadan kaldırdı. 102 bin başvuru anlaşma ile sonuçlandı.

İstinaf dairelerindeki iş yoğunluğunu azaltmaya yönelik çalışmamız var. İstinafta ön inceleme ile ilgili düzenleme var. Şu an bu süre 1 ayı geçebiliyor. Görevli daire ben de görevli değilim diyor, bunu engelliyoruz şimdi. Dosyaların sürüncemede kalmaları önlenecek. yediemin otoparklarındaki araçların tasfiyesine yönelik düzenlemeyi pakete koyduk. İcra dairelerinde son teklifte satışa konan malın değeri bulmadan satış oluyordu. Buradaki kayıp önlenecek. 1 saat boyunca 3 dakikada bir uzayacak.

Sosyal medyadaki hakaretler arttı. Bunu önlemeye yönelik çalışmamız var. Bu suçların azaltılmasına yönelik düzenleme var.

KADINLARIN SOYADI DÜZENLEMESİ MECLİS GÜNDEMİNDE

Bu konu çok tartışıldı. Özellikle kadının soyadıyla ilgili AYM’nin iptal kararından sonra bir düzenleme yapmak gerekiyordu. Medeni kanunumuzun ilk halinde kadın evlenmekle kocasının soyadını alır şeklindeki düzenleme sonraki yıllarda kızlık soyadıyla birlikte kocasının soyadını kullanabilir şeklinde değişiklik olmuştu. AYM, ‘Kendi soyadını kullanabilir’ şeklinde bir karara vardı. Buradaki karar TBMM’nin… Medeni kanunumuzun o maddesi iptal edildiği için bir düzenleme gerekiyor.

Medeni kanunla ilgili, aile hukuku bahsiyle alakalı bir takım sorunlar var. Boşanma davalarının uzun sürmemesi lazım. Özellikle kadınların mağduriyeti söz konusu olabiliyor. Uzun süren davalar istemediğimiz durumlara varabiliyor. Boşanma davalarının uzun sürmeden sonuçlanması lazım.

‘Aile hukukunu yeniden gözden geçireceğiz’ demiştim. Bu hemen kamuoyunda ‘Adalet Bakanı medeni kanunu silbaştan yazacağız’ diyor şeklinde eleştiriler oldu. Hala bunu tekrar edenler var. Medeni kanunumuz 2001 yılında baştan sona değişmişti. Dolayısıyla medeni kanunumuz bizim özellikle hem kişiler hem aile hukuku bakımından önemli bir temel kanunumuz. Yıllar içerisinde toplumun ihtiyaçları kapsamında elbette ki değişmesi gereken hususlar varsa TBMM’nin takdirinde olan bir husus. Beni morada söylediğim, aile hukuku sorunlarını ele alacak bir sempozyum yapıyoruz. Sempozyumun çıktıları doğrultusunda önerilerde bulunacağız dedim.

Kadının soyadında da böyle bir tartışma söz konusu ediliyor. AYM’nin gerekçesi ortada. Bu gerekçe doğrultusunda TBMM’de milletvekillerimiz en doğru kararı verecektir.

TUĞRUL TÜRKEŞ'İN OSMAN KAVALA ZİYARETİ

19 Temmuz'da sayın Türkeş, bir dilekçe ile gezi davası hükümlüleri ile görüşme talebinde bulundu. Dilekçe ulaştıktan sonra henüz 1 hafta geçmişti. Acele hallerde aynı gün karar veriliyor. Bu gibi durumlarda 1 hafta- 10 gün gecikme olabiliyor.

Muhalefet-iktidar vekilleri için uygulamamız aynı. Gezi hükümlülerini ziyaretçilerle görüştürmeme gibi bir tutumunuz yok. Biz bu konuda kendisine 'Görüştürmeyeceğiz' şeklinde bildirimde bulunmadan bir açıklama yaptı. Kendisini aradım, "Adalet Bakanlığı'nda hiçbir konu sümenaltı edilmez. Aceleci davrandınız." dediğimde basının baskısı olduğu için böyle bir açıklama yaptığını söyledi.

Görüşebileceklerini söyledik. Adalet Bakanı esasa ilişkin görüş beyan ediyor şeklinde açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar çok şık düşmedi. Sayın Türkeş'in bahsettiği Kavala ile ilgili yargılama yenilemesi talebinde bulundu avukatı. Ben sadece reddedilmesindeki gerekçeyi söyledim. Bizim hak arama yolunu kapatmamız gibi bir şey söz konusu olamaz. Biz hukukun üstünlüğü için varız. Türkiye'de yargı bağımsız, tarafsızdır. Sayın Türkeş istediği zaman, arkadaşlarımızın uygun gördüğü bir günde görüşebilir. İktidar vekillerine izin verilmiyor muhalefete izin veriliyor şeklinde söylenmiş, böyle bir ayrım söz konusu olamaz.

"TERÖR ÖRGÜTÜ SLOGANI ATARSANIZ, HUKUK DEVLETİ GEREĞİNİ YAPAR"

Halay bizim kültürümüz. Burada bir çarpıtma var. Halay çektiği için gözaltı yok, terör propagandası var. 40 bin kişinin katiliyle ilgili slogan atarsanız, bu hukuk devletinde mümkün mü? Terör örgütü sloganı atarsanız, hukuk devleti gereğini yapar