Tgrt Haber

Ahmedinejad'dan TGRT Haber'e özel açıklamalar! Liderlere 3. Dünya Savaşı uyarısı: Umarım doğru karar verirler

Editör: Mutluhan Yıldız / Kaynak: tgrthaber.com
09 Temmuz 2024 22:02 - Güncelleme : 09 Temmuz 2024 22:25

İran’ın eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, TGRT Haber ekranlarında çok özel açıklamalarda bulundu. Gülden Kalecik Demirtaş’ın sorularını cevaplayan Ahmedinejad, Türkiye-İran ilişkileri, Joe Biden ve Donald Trump arasındaki seçim yarışı, 3. Dünya Savaşı ihtimali olmak üzere birçok konuda kritik mesajlar verdi.

İran’ın eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, TGRT Haber ekranlarında Gülden Kalecik Demirtaş’ın sorularını cevapladı.
 
Türkiye’ye geldiğinde kendini evinden gibi hissettiğini belirten Ahmedinejad, Türk halkını çok nazik, sevecen, kültürlü bir toplum olarak bulduğunu söyledi.

İran-Türkiye arasındaki ilişkilerini de değerlendiren Ahmedinejad, iki ülke ile halkları arasında çok iyi ilişkilerin olduğunu söyledi. Ahmedinejad, “Umarım bu ilişkiler daha da gelişir ve derinleşir ve ülkeler arası ilişkilere örnek olur” diye konuştu.

Donald Trump ile Joe Biden arasındaki seçim yarışına değinen Ahmedinejad,  ABD’de bazı değişikliklerin olacağını düşündüğünü söyledi.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Müslüman ülkeler arasında birlik oluşturma konusundaki rolünü nasıl görüyorsunuz?” sorusuna ise Ahmedinejad, “İran ve Türkiye yetkililerinin rolü çok çok önemlidir. Ancak peşinde olduğumuz her birliktelik, dünya barışı ve güvenliği yönünde olmalıdır ve bu yolu izleyen her politikacı kesinlikle başarılı olacaktır” ifadeleriyle cevap verdi.

“TÜRKİYE’DE KENDİMİ EVİMDE GİBİ HİSSEDİYORUM”

Soru: Türkiye sizin için ne anlam ifade ediyor?

Kendimi evimde gibi hissediyorum, Türk halkını çok nazik, sevecen, kültürlü ve kültür oluşturan bir toplum olarak buldum. Dolayısıyla, kendimi kardeşlerim ve ailem arasında hissediyorum.

Soru: İran ve Türkiye arasındaki ilişkiler hakkında, ki bu ilişkiler eskiye dayanır, bu ilişkileri farklı kılan unsur nedir?

Bu ilişkiyi halklar arası ve devletler arası ilişki olarak ayırmalıyız. İki halk arasında hiçbir sınır yoktur. Çeşitli alanlarda en üst düzeyde iletişim kurulmuştur. Devletler, halklara uydukları her dönemde, ilişkilerin en yüksek seviyede geliştiğine şahit oluyoruz. Öyle bir noktadayız ki birlikte olmadan edemeyiz ve eğer yan yana olur ve bağımız tam olursa, tüm bölge ve hatta dünya etkilenir. Şu anda İran ve Türkiye halklarının mesajı; tüm dünyayla barış, dostluk ve iş birliği mesajıdır. Birlikte olursak, tüm dünya etkilenir. İki büyük güç ülkesiyiz ancak sömürgeci ve hegemonik bir güç değiliz, aksine barış ve dostluk getiren iki güç ülkesiyiz. Bu çok önemlidir. Uzun bir tarihe ve parlak büyük medeniyetlere sahip iki halkız. Ekonomik, kültürel, siyasi ve sosyal iş birliğimiz için hiçbir kısıtlamamız yoktur. Her iki tarafta da devlet ve millet tam olarak el ele verirse ve bu büyük kapasiteden yararlanırsa yeterlidir. Sonuç olarak, birkaç yıl içinde bölgemizin koşullarının tamamen değişeceğini göreceksiniz ve kimse aklına savaş dayatmayı veya halkımızın haklarını ihlal etmeyi düşünmez ve eminim ki birçok ülke ve millet, İran ve Türkiye’nin bu birleşimine katılacaktır.

Ahmedinejad'dan TGRT Haber'e özel açıklamalar! Liderlere 3. Dünya Savaşı uyarısı: Umarım doğru karar verirler - 1. Resim

“KARŞITLIK YOLUYLA HİÇBİR YERE VARAMAYIZ”

Soru: Bölgedeki denklemlerin nasıl değişebileceğini düşünüyorsunuz?

Öncelikle zihinlerin değişmesi gerekiyor. Karşıtlık yoluyla hiçbir yere varamayız. Sadece etkileşim ve dostluk yolu önümüzde parlak bir gelecek açabilir. Milletler bu sonuca ulaştılar ve umarım hükümetler de bu sonuca çok yakında ulaşırlar. Şu anda Türkiye ve İran hükümetleri ile halkları arasında çok iyi ilişkiler var ve umarım bu ilişkiler daha da gelişir ve derinleşir ve ülkeler arası ilişkilere örnek olur.

“İRAN VE TÜRKİYE BİRLİKTE KARAR ALIRSA, BÖLGEDE SORUN KALMAZ”

Soru: Son zamanlarda çıkan çatışmalarda, İran ve Türkiye Müslüman ülkeler olarak oldukça ön saflarda yer aldı. Sizce bu ilerlemenin devam etmesi için ne tür adımlar atılmalıdır?

Az önce verdiğim açıklamalara dikkat edilmelidir. Herkesin bunu dikkate alması gerekiyor. İran ve Türkiye birlikte karar alırsa, bölgede hiçbir sorun kalmaz. En sonunda bunu tamamen yapmak zorunda kalacağız.

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI…

Soru: Sizce üçüncü dünya savaşı çıkabilir mi?

Her şey mümkün, ancak halkların ve karar vericilerin akıllarında iki savaştan kalan çok acı deneyimler ve anılar büyük bir engel teşkil ediyor. Elbette her zaman savaş yanlıları vardır, çıkarları savaşta olanlar, ancak umarım akıllıların iradesi savaş yanlılarının iradesini yener ve asla yeni bir savaş görmeyiz. Bu, alınacak kararlara bağlıdır ve umarım siyasetçiler doğru kararlar verirler.

Ahmedinejad'dan TGRT Haber'e özel açıklamalar! Liderlere 3. Dünya Savaşı uyarısı: Umarım doğru karar verirler - 2. Resim

Soru: Üçüncü dünya savaşının olasılığı varsa, sizce gruplaşmalar ve kutuplaşmalar nasıl olacak?

Şu an net bir şekilde yargıya varmak mümkün değil çünkü koşullar hızla değişiyor. Yakında Amerika’da seçimler yapılacak. Seçim sonuçları Amerikan politikalarının değişimini gösterecektir. Yani politika değiştikçe, seçim sonuçları da farklılaşır. Avrupa’da da koşulların hızla değiştiğini görüyoruz. Solcu partiler gidiyor, sağcı partiler iktidara geliyor. Barışseverlerin ve akıllıların bu fırsattan yararlanarak uluslararası koşulları barışa yönlendirmelerini umuyorum çünkü bazıları, yani daha önce bahsettiğim azınlık, bu değişikliklerden halklar arasındaki mesafeyi artırmak için yararlanıyor. Şu anda bir miktar milliyetçilik ruhu güçleniyor. Milliyetçilik ruhu, başkalarına karşı ve onlara karşı tanımlanmadığı sürece iyi bir şeydir. Milliyetçilik ruhu en üst düzeye kadar güçlendirilebilir. Bu ruh, uluslararası barışa hizmet edebilir. Biraz daha net açıklamak isterim. Hepimiz İran ve Türkiye’nin çok gelişmiş ve güçlü olmasını arzu ediyoruz, ancak bu gelişmişlik ve gücü ne için kullanacağız? Bu kapasite, halkların dayanışması ve dünya barışına hizmet edebilir ve aynı zamanda başkalarına karşı da kullanılabilir; bu, iki ucu keskin bir bıçaktır. Şu anda düşünürlerin ve samimi olanların görevi, milliyetçi ruhu güçlendirirken, bu kapasiteyi dünya barışı yönünde güçlendirmektir ve bunun böyle olacağına eminim. Çünkü dünyadaki genel anlayış ve inanç seviyesi çok gelişti. Şu anda herkesin elinde bir cihaz var ve dünya meseleleri hakkında yorum yapıyor ve herkes her gün dünya meselelerinden haberdar oluyor. Dünyanın herhangi bir köşesinde yanlış bir politika uygulanırsa, neredeyse tüm insanlar buna karşı çıkıyor ve bu büyük bir kapasitedir. Umarım tüm politikacılar bu kapasiteyi barış ve dostluk yönünde kullanırlar.

“UMUYORUM Kİ BİR GÜN SİLAH FABRİKALARI TAMAMEN KAPANIR”

Soru: Belirli ülkelerin çıkarlarından bahsettiniz. Kastettiğiniz ülkeler batılı ülkeler mi?

Bakın, ayırt etmeliyiz. Genel olarak dünya halkları barış yanlısıdır, siyasetçiler kalır. Siyasetçiler de iki gruba ayrılır; bir grup azınlık, çıkarları savaşta olanlar. Onlar savaşla çıkarlarını sağlayabileceklerini düşünürler. Çoğu siyasetçi halkının refah ve huzurunu arzuluyor. Bu nedenle barış ve güvenlik arayan siyasetçilerin birleşmesi ve azınlığın entrikalarını bozması için çaba göstermeliyiz. Dünyada bir sınır çizip bunlar batıda, bunlar doğuda ve batıda olanlar kötü, doğuda olanlar iyi diyemeyiz. Avrupalı halklar da iyidir. Onlar da barış ve güvenliği sever. Sorun halklardan kaynaklanmıyor. Şu anda Avrupalılar diğer ülkelerin insanlarıyla iyi ilişkiler içinde. Sorun, çıkarları çatışma ve savaşta olan azınlık siyasetçilerde. Bu kadar çok tekrarlamalıyız ki bu azınlık siyasi sahneden silinsin ve savaş çıkarma fırsatı bulamasın. Kim savaş yanlısıysa alnına yapıştıralım ve halklar onu reddetsin. Tek yol budur. Umuyorum ki bir gün silah fabrikaları tamamen kapanır ve kendim bir silah yapmayı arzuluyorum. Öldürmek yerine dostluk ve sevgi oluşturan bir silah. İnsanların böyle bir silah yapıp kullanacağı bir güne ulaşacağımıza inanıyorum.

“AMERİKA’DA DEĞİŞİKLİKLER OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Soru: Sizce Amerika seçimlerinde Trump mı kazanır yoksa Biden mı?

Soru: Şu anda bazı bilgilerim var ama Amerika’nın iç meselelerine girmek istemiyorum. Bence Amerika'nın uluslararası politikalarında büyük bir değişiklik oluyor ve bu politikaların da kendi adamı olacak. Amerika’da değişiklikler olacağını düşünüyorum. Sizce bu değişikliklerle birlikte, Amerika’nın bölge politikaları değişecek mi?

Bu bize bağlı. Bu koşulları nasıl tanıyıp, kendi doğru politikalarımızı nasıl benimseyeceğimize bağlı. Büyük ve güçlü bir ülke olsa da, herhangi bir ülkenin dünyada her kararı uygulayabileceği anlamına gelmez. Bence her yerde politika değişikliği olduğunda, yeni bir fırsat ortaya çıkar. Amerikan halkı da diğer milletlerle barış ve dostluk arayışında. Umuyorum ki Amerikan politikacıları da halklarının isteklerine tamamen uyarlar. Diğer ülkelerin de bu politikalarda etkili olduğunu düşünüyorum. Bu konuda çok önemli bir rol oynayabilecek iki ülke belki de İran ve Türkiye’dir. Eğer ortak bir politika benimserlerse, derhal çok sayıda ülke onlara katılacak ve Avrupa, Amerika ve diğer ülkelerle uluslararası iş birliği fırsatını planlayıp savaş yanlısı azınlığın isteklerini etkisiz hale getirebilirler. İran ve Türkiye yetkililerinin bu sözlerimi çok iyi anladıklarını düşünüyorum.

“İRAN VE TÜRKİYE YETKİLİLERİNİN ROLÜ ÇOK ÇOK ÖNEMLİDİR”

Son olaylar ve dış ilişkiler ışığında, Erdoğan'ın Müslüman ülkeler arasında birlik oluşturma konusundaki rolünü nasıl görüyorsunuz?
Belirttiğim gibi, İran ve Türkiye yetkililerinin rolü çok çok önemlidir. Ancak peşinde olduğumuz her birliktelik, dünya barışı ve güvenliği yönünde olmalıdır ve bu yolu izleyen her politikacı kesinlikle başarılı olacaktır. Genel olarak dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir birlikten memnuniyet duyarım. Birlikteliğin kendisi çok olumlu bir şeydir, ancak bu birliğin başkalarına karşı tanımlanmamasına dikkat etmeliyiz. Özellikle inançlarımıza göre tüm dünya için barış ve güvenlik istiyoruz. Bu dikkati gözeterek, her birliktelik çok iyi ve olumlu olacaktır.

Ahmedinejad'dan TGRT Haber'e özel açıklamalar! Liderlere 3. Dünya Savaşı uyarısı: Umarım doğru karar verirler - 3. Resim

Soru: G6-Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, sizce küresel bir tehdit olarak kabul edilebilir mi?

Eğer "küresel" terimiyle her ülkenin dahil olduğu bir savaş kastediliyorsa, böyle bir kapasitenin bulunduğunu düşünmüyorum ancak Avrupa'nın tamamını etkileyebilecek bir kapasiteye sahiptir. Avrupa'nın akıllıca davranacağına, Amerika'nın ve Rusya'nın da bu savaşın genişlemesine izin vermeyeceğine umuyorum. Bir konuyu size belirtmek istiyorum. Savaşın temeli zarardır. Savaşın hiçbir faydası yoktur. İnsanlar ölür, şehirler yıkılır, altyapılar tahrip olur. Neden birbirimizle savaşalım? Tanrı insanlara akıl ve mantık vermiştir. Dünya da birtakım kuralları kabul etmiştir. Şimdi uluslararası hukuk kuralları var. Bu kurallara göre oturalım ve sorunları çözelim. Savaş bir çözüm değildir. Hatta dışarıdan galip görünen taraf bile kaybetmiştir çünkü insanlar ölmüştür. İnsanların ölmesiyle ne zafer var? Herkes yaşamak, umut etmek, aileleri olmak ister. Neden ölmelerine izin verelim? Bence savaşların önü alınabilir. Umut ederim ki Birleşmiş Milletler o kadar güçlü olur ki savaşların önüne geçebilir ve Birleşmiş Milletler, savaşın köklerini kurutabilecek bir noktaya ulaşır. Bence bu gerçekleşecek.

“HALKIN GÜCÜ, EN BÜYÜK GÜÇTÜR”

Soru: Barış hakkında konuşan deneyimli bir politikacısınız. Savaşın sadece insanların ölümü dışında hiçbir faydası olmadığını ifade ettiniz. Peki o zaman bu kadar ısrarla savaşlar neden gerçekleşiyor?

Anlattığım gibi, dünyada halkların ve devletlerin perde arkasında kalan birtakım çıkarları savaşın varlığına yol açmaktadır. Bizim bu çıkarları ayıklamamız ve dünyaya yüzlerini tanıtmamız gerekiyor. Öte yandan, dünya genelinde barış yanlısı devletler ve halklar arasında güçlü bir küresel birlik ve cephe oluşturulmalıdır. Bu tek yol. Eğer bu yolu takip edersek, Birleşmiş Milletler kesinlikle yeterince güçlü olacak ve onun önünde duracaktır. Bu yolun belki uzun görünebilir ama inancıma göre çok da uzun değil, çünkü şu anda insanlar arasında iletişim kurma imkanı var. Yeter ki el birliğiyle hareket edelim. Ukrayna'daki bu savaşta gördünüz ki halkların genel düşüncesi işgalciyi kınadı ve bu çok önemliydi çünkü dünya herkesin yargılaması yaptı. Bazı hükümetler kabul etse de, halk kitleleri kabul etmedi ve halkların baskısı tek taraflı savaşı engellemesine izin vermedi. Halkın gücü, en büyük güçtür ve bu azınlık, bu gücü kendi lehine kullanmaya çalışıyor. Bu güç çoğunluğun, yani halkların eline geçmelidir. Medya çok önemlidir. Barış yanlısı konuşmacılar, politikacılar da çok önemlidir, şu anda Türkiye ve İran'daki güçlü kişilikler barış yanlısı olmalı ve bu yolda yardım etmelidir ve bence bu çok yakında gerçekleşecek.

“TÜRK HALKI BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Soru: Cumhurbaşkanı olduğunuz dönemde hangi eylemlerinizden dolayı mutluluk ve gurur duydunuz?

Tüm eylemlerimden gurur duydum çünkü insanlara yardım ettiğiniz her yerde gurur duyarsınız çünkü bir kişiyi mutlu ettiniz ve bu çok keyif vericidir ama daha büyük olayların gerçekleşmesini isterdim. Tüm servetin ve karar verme gücünün insanlara aktarılmasını isterdim ama bu benim istediğim gibi olmadı.

Soru: G7-Türk halkına son söz ve mesajınız nedir?

Türk halkı benim için çok önemli, hepsini kalbimde taşıyorum ve hepsine mutluluk, refah, güvenlik ve ilerleme diliyorum.

Kaynak: tgrthaber.com
Sonraki Haber Yükleniyor...