AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Aziz Yeniay'dan deprem uyarısı: 400 bin kişi risk altında
Son dakika haberi... AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Aziz Yeniay, TGRT Haber'de önemli açıklamalarda bulundu. Göreve gelmesi halinde ilk 100 günde Küçükçekmece'nin geçmişteki kazanımları geri getireceklerini söyleyen Aziz Yeniay, kentsel dönüşümle ilgili de çarpıcı mesajlar verdi. Yapı stoku bakımından İstanbul'un en riskli ilçesi olduklarını belirten Yeniay, "Şu anki belediye hiçbir şey yapmadı. 350-400 bin vatandaş risk altında. 15 yıllık eylem planında 100 bin konutu dönüştüreceğiz" dedi.
AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Aziz Yeniay, TGRT Haber'de Cem Küçük ile Günaydın Türkiye programına katıldı. Seçim çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Aziz Yeniay, projelerini canlı yayında aktardı.
2004-2014 yılları arasında Küçükçekmece Belediye Başkanlığı görevini yürüten Aziz Yeniay'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"SOKAKLAR İSTEDİ, CUMHURBAŞKANIMIZ ADAY YAPTI"
"Aday adayı değildim. Ancak eski dönemdeki hizmetler hem memnuniyet verici hem de üzüntü verici. Zira bizden öncesi yok, bizden sonrası da yok. Bugün Küçükçekmece'de var olan eserlerin tamamı bizim dönemindekiler. Bizden sonra da maalesef hiç eser üretilemediği için sokaklar bizi istedi, Sayın Cumhurbaşkanımız da böyle uygun gördü.
Küçükçekmece geçmişteki kazanımlarının neredeyse hepsini yitirmeye başladı. Kültürel, sosyal, yatırım, hizmet belediyeciliğinin her birinden ödün vererek bugüne kadar geldi. Artık erozyonun şiddeti o kadar arttı ki bu sokakta her manada trafik olarak, otopark kavgası olarak, deprem baskısı olarak kendisini göstermeye başladı. İlçemizi biz kültür sanat, eğitim, spor ilçesi haline getirmiştik. Bugün Türkiye'deki ünlü sanatçıların hepsi sahne alırdı. Festivallerin olduğu, ulusal manadaki kürek yarışların olduğu, uluslararası müsabakaların getirilmesi için gayret gösterilen bir ilçeydi.
İLK 100 GÜNDEKİ PROJELERİ
İlk 100 günlük zaman diliminde bu kaybedilen hizmetlerin hemen hemen hepsi fazlasıyla gelmiş olacak, buna ilaveler de yapılacak. Bugün bölgenin ihtiyaçları da arttı. Sefaköy'de, Küçükçekmece'nin herhangi bir yerinde trafik işlemez oldu. Bu da otopark kavgalarını başlattı. Esnafın işi azalmaya başladı çünkü ulaşılamaz oldu. İlk 100 gün içinde eski günleri geri getireceğiz. Ve Küçükçekmece tekrar umudun, geleceğin, kültürün, sanatın, sporun ilçesi olarak anılmaya başlayacak.
"YAPI STOKU BAKIMINDAN TÜRKİYE'NİN AÇIK ARA EN RİSKLİ İLÇESİYİZ"
2024 yılındayız, depremi bir miktar daha yakınımızda hissediyoruz. Küçükçekmece yapı stoku bakımından açık ara en riskli ilçesi. Yaklaşık 100 binin üzerinde yenilenmesi gereken konut var. Bu da 350-400 bin vatandaşımızın maalesef riskli yapılarda yaşadığı anlamına geliyor. Meslek olarak İnşaat Yüksek Mühendisiyim. Bölgeyi çok iyi biliyorum. Şu andaki dönüşüm faaliyetleri maalesef yanlış yürüyor. Sadece binaları kaldırıp yerine çok daha yüksek binalar, yüksek yoğunluklar getiriyoruz. Bunların otoparklarını çözmüyoruz, sokaklar zaten kaldırmıyor. Yeni gelen yoğunlukla beraber tamamen içinden çıkılamaz hale geliyor.
O yüzden şu anda kamu eliyle dönüşüm ne ilçede ne büyükşehirde yapılamamakta. Şu anda bunlar eliyle tek bir konut yenilenmemiştir. Bunu iddialı olarak söylüyorum. Riskli yapıların yenilenmesiyle ilgili kamu maliyetiyle bir işlem yapılamamıştır.
Biz bir yıllık eylem planı koyduk. Buradaki nüfusu, yaşam standardını belirliyoruz. Bunlarla birlikte bu insanlar nerede çalışacak, nerede üretecek. 21 mahallenin tamamını masaya yatırarak büyük fotoğrafı göreceğiz. Sonra her mahallenin kimlikli yapısı olacak.
Vatandaş 'biz yerimizde kalacak mıyız?' endişesi yaşıyor. Tamamı bulunduğu yerde olacak. Kamu sizin elinizden herhangi bir şekilde mülkünüzü almayacak. Sadece güvensiz yapıları güvenli hale getireceğiz. Otoparkı olmayan binaların altına otopark yapılacak. Spor tesisi olmayan binalara spor tesisi gelecek. Bu yaptığımız çalışmalar kimlikli kente, nitelikli yaşama nasıl geçileceğinin de adını koyacağımız yapılar olacak. Mesele kat değil, nitelikli yaşamdır. 15 yıllık bir eylem planından bahsediyoruz. Biz bu 100 bin konutluk yenilemeyi gerçekleştirmiş, riski yönetilebilir noktaya çekmiş oluruz.
HERKESE AŞ, İŞ VAADİ
Orada kastettiğimiz iki husus var. Biri kadınlara yönelik. Ailedeki refah seviyesini artırmanın yolu kadını desteklemek ve aile bütçesine katkıda bulunmaktan geçiyor. Bunun için de ev kadınlarına diyorum ki gelin 1 saat kendinize çalışın. Ben size uygun tesisleri vereceğim, her mahalleye alt yapıları kuracağım. Kadın el emeğiyle ilgili el işi yapın. Neyi en iyi yapıyorsanız kek, börek, çörek onun standardını belirleyelim ve bunu belediye olarak ben satın alayım. Amacım her ailenin evine 5 bin TL, 10 bin TL ek katkı girsin, aile bütçesi rahatlasın, kadın ailesiyle huzurlu yaşasın. Aldığımı ise daimi pazar yerlerinde, geri kalanını ise e-ticaret ortamında satacağım. İlk 6 ayda bu satışlar istediğimiz seviyede olmayacaktır belki ama hiç önemli değil. Bu ülkenin bir sürü fakir fukarası var. Beslenmesine gıda koyamayan öğrenciler var. Dolayısıyla bu öğrencilerin beslenme çantasına gıda olarak girecek kadınların ürettikleri. Oradaki kadın girişimciliğini yakalamaya çalışacağım aslında. Süreklilik arz eden bir çalışmaya da ihtiyaç duyulmayacak. Çünkü bir iki sene sonra 40-50 kadından biri girişimci olarak ön plana çıkıyor ve bunlar kendi halinde 50-60 kişilik halkalar oluşturarak kendi ayakları üzerinde duruyor.
İkinci boyut ise öğrencilerle ilgili. Bu online ticaretin çağrı merkezi hizmeti, paketleme ve dağıtım hizmeti olacak. Lise, üniversite çağındaki gençlerimize gelin siz de çalışın diyeceğiz. Saatlik 300 lira almak istemez misiniz? Gelin 2 saat çalışın, 500-600 TL alın kimseye muhtaç olmayın. Bunu yaparak gençlerimizin hayata iş yaparak hazırlanmayı öğrenmiş olmalarını istiyorum. Gençler okulu bitirdikten sonra annenin babanın eline bakıyor, ya da devletten kendisine iş bulmasını bekliyor.
Üçüncü boyut ise meslek edinme kurslarımız var iş garantili. Geçmişte binden fazla insanımızı yetiştirdik. Kursa gelenlerin öğrencilere asgari ücretin 3'te 2'si oranında para vererek eğitip, sonra sertifikalı olarak dolgun ücretle işletmeye yerleştirdiğimiz binin üzerinde insan var. Buradaki herkese nitelikli eleman yetiştirmek şartıyla iş ve aş sağlayacağız.
İLK KEZ OY KULLANACAK GENÇLER
Gençler eğlenmek, gezmek, spor yapmak, kültür sanat etkinliklerine katılmak ister. Kültür sanat alt yapısında 15 bin öğrencimiz vardı. Spor alt yapısında 20 bin öğrenci vardı. Festivallerin, sporun şehriydi burası. Gençlik yazın denize gitmek ister. Şu anda Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile görüşüyoruz. Bakanlığın elindeki kamplardan 3'ünü alacağız. Gençlerin denizini, kampını ücretsiz olarak biz sağlayacağız. Bununla birlikte bilim ve teknoloji üssü kurmak istiyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanımızla görüştük, TÜBİTAK'la birlikte Halkalı bölgesinde çok büyük bir merkez kurulacak. Dolayısıyla burası bilim üssü olacak, deneyler yapılacak. Burası yazılımların, robotik kodlamaların yapıldığı, yapay zekanın konuşulduğu bir merkez olacak.
Gençlik şu anda bilimi tüketen noktada. Gençlik her zaman çalışamaz, eğlenmesi de lazım, spor yapması da lazım. Bunların tamamı bizim programımızda var. Tamamı ilk 6 ay ile bir yıl arasında gerçekleşecek projeler.
"HER MAHALLEDE KREŞ OLACAK"
Orta kuşak ve yaşlıların vakit geçireceği merkezlere ihtiyaç var. Rehabilitasyon merkezlerine ihtiyaç var. Yaşlı hastası olduğu için kendisine vakit ayıramayan insanlar var, bizim kuracağımız konaklama alanlarında 3-5 saat sizi misafir edelim diyoruz. Aynı şekilde her mahallede kreşlerimiz olacak. Geçmişte başlattığımız ama bugün yapılamayan 'evde sağlık hizmetleri' yine yoğunlaşacak. 15 günde bir gidip banyo yaptırıyoruz, kişisel bakımını yapıyoruz.
Biz kentsel dönüşümle aslında yaşam inşa etmeye çalışıyoruz. O zaman da bu yaşamı sağlıklı bir şekilde yürütmek istiyorsak sağlıklı bir kent inşa etmeliyiz. Parsel bazında dönüşüm olmamalı, altını çizerek söylüyorum. Bizim yapacağımız dönüşümde, caddelerimizde 20-30 metrenin altında sokak olmamalı. Şehir dediğimiz şeyde meydanlar ve bulvarlar üzerinde yaşam olur. Bulvar genişliği 40-50 metre, sokak genişliği de 20-30 metredir. Biz 100 yıl sonrasının ihtiyacını karşılamak istiyorsak önümüzdeki bir yılda gelecek bin yılın temelini atacağız.
Küçükçekmece tekrar tiyatrolarına kavuşacak. Burada 3 tane akademimiz vardı. Müzik, spor ve İslam el sanatları akademisi. Bunlar şu anda maalesef atıl durumda. Bu akademiler lisans seviyesinde eğitim veren yerlerdi, bunlar tekrar hızlı bir şekilde geri gelecek. Festivaller şehri olmaya yeniden başlayacağız. Bunları söylerken insanı konuştuk ama sokak hayvanlarını da unutmayacağız. Onları da en iyi koşullarda yaşatacağız. Gıdasını, aşısını, operasyonlarını yapacak şekilde alt yapısını oluşturacağız."