AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Eurofighter tepkisi: Türkiye şantajlara boyun eğmez
Son dakika haberi: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. Çelik, İsrail'in Gazze'deki sivil saldırını işaret ederek, 'Nazi soykırımı' benzetmesi yaptı. Almanya'dan Eurofighter savaş uçaklarının tedarikiyle ilgili de konuşan Çelik, "Meseleyi artık şantaja dönüştürdüler ama Türkiye şantajlara boyun eğecek bir ülke değil" ifadesini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. İsrail'in Gazze'deki katliamına sessiz kalan Avrupa ülkelerini köleye benzeten Ömer Çelik, "Batılı yönetimler evrensel vicdana sırtını dönmüşler" diye konuştu.
Almanya'dan satın alınması planlanan Eurofigher savaş uçaklarının Türkiye'ye karşı bir şantaj konusu haline geldiğini belirten Sözcü Çelik, "Türkiye'nin güvenliği konusunda kim olursa olsun şantaj yaparsa bizim için önemi olmaz" dedi. Çelik, Cumhur İttifakı'nda taktik farklılıklar olsa da hiçbir sorun bulunmadığını da dile getirdi.
Ömer Çelik'in açıklamaları şu şekilde:
"Çalışmalar cumhurbaşkanımıza sunuldu. Yatay mimariden şehir siyasetine, insan şehir ilişkisine kadar konuların ele alındığı bir çalıştay oldu. İkinci sunum, Ali İhsan bey tarafından yapıldı. Zonguldak hariç her yerde temayüllerimiz gerçekleşti. Zonguldak'ta sel felaketinden dolayı yapamadık. Seçim işleri başkanlığımızın yoğun mesaisi var. Tüm teşkilatlarımız seçime hazır. Hür ve demokratik şekilde paylaşmış oldular.
Filistin'deki katliamın fotoğraflarını vererek yeni ne yapıyorsunuz denebilir. Buraya bugün niçin koyduğumuzu sorabilirsiniz. İki fotoğraf da Gazze'den değil bunlar Nazi'nin soykırımı Netanyahu'nun da yaptığı soykırımı gösteriyor. Her iki soykırım da birbirine benziyor ve bu benzerlik net biçimde görünsün diye koyduk. Bu fotoğrafların hepsi birbirine benziyor. Tarih kitaplarına koysanız Yahudilere yapılan soykırım sanılabilir. Bugün Gazze'deki soykırım ile Yahudiler'e yapılanın farkı yok.
Filistin'deki insani durumun geldiği noktada 6 bin 150'den fazlası çocuk yaklaşık 15 bin insan hayatını kaybetti. İlk defa bir meselede Batılı yönetimlerle Batılı halklar arasında farklı görüşler oluştu. Yönetimler İsrail'i desteklerken, Batılı halklar Gazzeli masumların yanlarında olduklarını gösteriyorlar. Yönetimler evrensel vicdana sırtını dönmüşler.
İnsanı ara sayesinde İsrail'in hapishanelerindeki 39 kadın ve çocuk serbest bırakıldı.
"CUMHURBAŞKANIMIZ TÜM DÜNYAYA KARARLILIĞINI GÖSTERDİ"
Rakamlardan bahsetmek gerçekten incitici bir şey. DSÖ Genel Direktörü şöyle demişti, 'Her bir saatte 6 tane çocuk ölüyor.' Bugün itibariyle ateşkes devam etsin diye pek çok çağrı yapılıyor. Ama maalesef Netanyahu yönetimi bu insani arayı uzatmak istemiyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya'da yaptığı konuşma tüm vicdanlarda hissedilecektir. İnsani talebin kimde karşılık bulacağını bilen Filistinli aileler Cumhurbaşkanımıza mektup yazdılar. İlk günden itibaren herkes cümlenin yarısını söylerken Cumhurbaşkanımız cümlenin tamamını söyleyerek tüm dünyaya kararlılığını gösterdi. Doğru olanın bu olduğu giderek dillendirilmeye başlanmıştır.
"KÖLE GİBİ DAVRANIYORLAR"
İnsani aranın uygulanmasında bir takım sorunlar çıktı. Umarız ki insani ara denilen bu durum kalıcı bir ateşkese dönüşür. Gazze'nin neredeyse yıkılmış durumda. Gazze ve o bölgedeki vatandaşlarımızın durumuyla yakından ilgileniyoruz. Türkiye bir kere daha dünyanın vicdanı olduğunu gösterdi. Şimdiye kadar Gazze'den getirilen hastalar bunun bir örneğidir.
Batılı hükümetler iki yüzlülükle bir katliama sessiz kalmakta. Bir takım parlamenterler çok soylu açıklamalar yaptılar ama çoğunluk maalesef Netanyahu hükümetinin karşısında bir köle gibi davranıyorlar.
Avrupa'nın genelinde müthiş bir değerlendirme hatası yapılmaktadır. Avrupa bir kere daha meselenin sebeplerini tartışmaktan kaçarak sonuçlarına odaklanıyor. Stratejik bir akıl her şeyden önce meselenin sebeplerine odaklanır.
ERDOĞAN'A YÖNELİK ELEŞTİRİLERE CEVAP
CHP yöneticilerinin çıkıp cumhurbaşkanımızın uluslararası mesele olmaktan çıkarıp haçlı hilal meselesine çevirmek çabasında iddiası bir iki yüzlülük. Cumhurbaşkanımız bu meseleyi haçlı hilal meselesine dönüştürmeyin diye uyarmıştı. ABD Dışişleri Bakanı meselesini içine dini kimlik kavgası sokmaya çalıştı. Bir takım dini argümanlarla yapıldı tüm bunlar. Netanyahu Tevrat'tan referanslar verdi.
Cumhurbaşkanımız bu meseleyi insani bir mesele olarak ele alacaksınız, dini mesele olarak ele alırsanız bölge barışına zarar verirsiniz dedi.
Bunu din savaşına çevirmeyin diyen tek açıklama cumhurbaşkanımızdan gelmiştir. Uzun zamandan beri antisemitizme karşı olduğunu ve İslam düşmanlığı ile mücadele edilmeli demiştir.
Nasıl bir tutsaklık ki bu en parlak düşünceleri söyleyenler gelip bir soykırımı savunur hale gelmiştir. Bu nasıl bir insanlıktan yoksunlaşmaktır. Bu katliam karşısında susan düşünürlerin ifadeleri temsil ettiği düşüncenin ölümü anlamına gelmektedir. İnsanlık adına bir hiçtir bu. İsrail ile Yahudiler arasında bir ayrım gözetmiyor.
"TÜRKİYE ŞANTAJA BOYUN EĞMEZ"
Patriot istediğimizde saydıkları argümanların aynısını sayıyorlar. NATO güvenliğini de sağlamaktayız. Bulunduğu konumda Avrupa'nın da güvenliği sağlanıyor. Türkiye güvende değilse NATO büyük eksiklik içinde olur ve Avrupa da güvende olmaz. S400 alınca neden alıyorsunuz dediler. Patriot vermediniz diyoruz. Türkiye'nin güvenliği konusunda kim olursa olsun şantaj yaparsa bizim için önemi olmaz. Her seferinde yeni bir gerekçe çıkıyor. Ortak güvenlik kaygısından çok meseleyi bir şantaja dönüştürdüler. Biz bu şantajı kabul etmeyeceğiz.
Ortak gelecek, ortak tehditlere karşı bir yaklaşım söz konusu ise Türkiye görevlerini yerine getiren güvenilir ortaktır. Bugün oturulsun Türkiye'nin bu ihtiyaçlarına cevap verilsin.
CHP LİDERİ ÖZEL'E ELEŞTİRİ
CHP'nin demek ki Kürt seçmeni istismar sezonu başlamış. Mevsimlik güncellemeler yapılırdı şimdi de yeni başkan mevsimi başlatmış. Kendi tarihlerine oturup baksınlar. Kürt vatandaşlarımızın demokratik haklara kavuşması için cumhurbaşkanımız reformlarla mücadele verdi. Cumhurbaşkanımız eşitlik mücadelesi verirken anti demokratik uygulamalara öncülük ederken bunların karşısında CHP vardı. İmzaladıkları protokolle Kürt seçmene nasıl yalan söylemişler aslında. Cumhurbaşkanımızın demokrasi için hangi tehditleri atlatarak bu mücadeleyi verdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
"CUMHUR İTTİFAKI'NDA SORUN YOK"
Cumhur İttifakı'nda hiçbir sorun yok. İttifakımız en güçlü şekilde seçimlere hazırlanıyor. AK Parti ile MHP arasındaki görüşmeler tempolu şekilde devam etti. Bütün partiler burada kendi kimliklerini koruyarak ilkeler efradında bir araya geliyor. İttifaklar esas ilkleler üzerinde bir araya geliyor. Herhangi bir sorun yok. İhtiyaç duydukları halinde cumhurbaşkanımız ve sayın Bahçeli bir araya geliyor. Taktik farklılığı olabilir ama bu ittifakın omurgasını zedelemez. İYİ parti her ilde kendi adaylarını çıkaracağını söyledi. Onlar da kendi yolunu çizdi, öyle ilerliyorlar."