Tgrt Haber

Akdoğan, 'Ülkenin mukadderatı için önemli bir seçim'

31 Ekim 2015 04:09
Akdoğan, 'Ülkenin mukadderatı için önemli bir seçim'

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, 'Ülkenin mukadderatı için önemli bir seçim. Sadece bir parti meselesi değil, Türkiye'yi bir uydu ülke haline getirmek istiyorlar' dedi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, terör örgütü PKK'yı "terörün anası" olarak nitelendirerek "Şimdi siyasi uzantısının işine yarasın diye seçimlerden önce öyle tekrar 'eylemsizlik ilan ediyorum' dedi. Ona da uymadı gerçi, o da kandırmacaydı. Bir taraftan öyle diyor, diğer taraftan canlı bomba talimatları veriyor" dedi. Akdoğan, Number1 TV, Number1 Türk TV, Number1 FM ve Number1 Türk FM'in "Seçim Özel" ortak yayınında gündemdeki soruları yanıtladı.

"Gençlere tavsiyesi" sorulan Akdoğan, Türkiye'nin aslında en önemli gücünün genç, dinamik ve eğitimli nüfusundan geldiğini belirtti.

Gençlerin, Türkiye'nin geleceği olduğunu dile getiren Akdoğan, siyasetçilerin toplumun her kesimiyle olduğu gibi gençlerin de zihin dünyaları, beklentileri ve hissiyatlarını anlaması gerektiğini ifade etti.

Akdoğan, gençlerle sürekli bir araya gelerek farklı bakış açılarını anlamaya çalıştıklarını söyledi.

Seçimlerin bu noktada muhasebe fırsatı verdiğini kaydeden Akdoğan, seçmenin kanaatini birçok faktörün etkilediğini anlattı.

Oy kullanmanın bir vatandaşlık görevi olduğunu vurgulayan Akdoğan, bu noktada gençlerin de sandığa gitmelerinin önemli olduğunu dile getirdi.

Güven ve istikrarın önemi

Siyasette geçmişe takılıp kalınmaması, geleceğe yönelik sözlerin de olması gerektiğine dikkat çeken Akdoğan, AK Parti'nin seçim beyannamesinde reformlar, vaatler ve projeler bölümü olduğunu anımsattı.

Akdoğan, "Diğer partilerin de proje açıkladığını duydunuz mu? Yok. Biz yüzlerce dev proje açıkladık. Hızlı tren, havalimanı, otoyol ve baraj projeleri. Bu, Türkiye'nin büyümesi demek. Bu yatırımları yapmazsanız ülkeniz büyümüyor. Ülke ekonomik olarak büyümezse birçok alanda daralma yaşanıyor, tek tek tüm vatandaşlarımız bundan olumsuz etkileniyor" dedi.

AK Parti olarak 7 Haziran sonrası yürüttükleri çalışmalar ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Akdoğan, şunları kaydetti:

"AK Parti olarak biz, 7 Haziran'da seçmenin mesajını doğru anlamaya çalıştık, ders çıkarmaya çalıştık, kendimizi yeniledik, siyaset tarzımızdan üslubumuza kadar, beyannamemizden bu süreçte takındığımız tavırlara kadar her konuda daha farklı, daha pozitif daha yapıcı bir şekilde vatandaşımızın karşısına çıktık. Bir kaç gün sonra vatandaşımız tüm partilerin notunu verecek. Vatandaş 7 Haziran'dan sonra şuna baktı, hükümet kurma sürecinde kim ne kadar sorumlu davrandı, kim sorumluluktan kaçtı, kim elini taşın altına koydu? Terör hadiseleri yaşandı, kim bu olaylardan sonra ortak tavır takındı, duruş sergiledi. Bu milli mesele, hepimizin meselesi, Türkiye'ye dönük bir saldırı. Bu olaylara bakınca seçmenin bir fikri oluştu şu anda. Vatandaş güven ve istikrarın ne kadar önemli ve sihirli bir kavram olduğunu bir kez daha çok iyi gördü."

Gençler yönelik projeler

Akdoğan, "7 Haziran genel seçimleri sonrasında yaşananlar ve gençlerin nasıl bir mesaj verdiği" yönündeki soru üzerine de gençlerin özellikle üniversite sonrasına yönelik daha fazla talepleri olduğunu gördüklerini söyledi.

Bu kapsamda AK Parti olarak beyannamelerinde üniversiteyi bitiren gençlere yönelik projeler hazırladıklarını, işini kurmak isteyen gençler için 50 bin lira karşılıksız hibe, ayrıca 100 bin lira faizsiz kredi vereceklerini dile getiren Akdoğan, genç istihdamını artırmak için de işe giren gençlerin 1 yıllık maaşını devletin ödeyeceğini ifade etti.

"Buna kafamızı kuma gömebilir miyiz"

Terör olaylarına da değinen Akdoğan, Türkiye'nin 30 yıldır bu sorunla uğraştığını vurguladı.

Terör meselesinin 1990'lı yıllarda azdığını, bir ilçeden başka ilçeye gidilemediğini anımsatan Akdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"2000'li yıllarda Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilmiş olması, PKK'nin farklı bir strateji izlemeye başlaması. AK Parti iktidara geldiğinde 'Sanki bu işler bitmişti de başlamış' gibi bazen yorumlar yapılıyor. Bitmiş filan değil, o süreçte örgüt taktik değiştirdi, kurumsallaşma sürecini tamamladı. O dönemki iktidar gereğini yapmadığı, üzerine gitmediği için tam dönemiydi. Öcalan verilmiş, o dönemde üzerine gidilecekti ve bitirilecekti ama gereken operasyonlar yapılmadığı için örgüt farklı bir şekilde kurumsallaşmıştı.

AK Parti iktidara geldikten sonra 'Bu sorunlar bizim kaderimiz mi' dedik. (Bu sorunlarla Türkiye nasıl büyüyecek. Bu, Türkiye için beka sorunu, geleceğimizi tehdit ediyor, buna kafamızı kuma gömebilir miyiz.)"

Farklı toplum kesimlerinin meseleleri olduğunu kaydeden Akdoğan, bu sorunların demokrasi zemininde çözülmesi gerektiğini anlattı.

Akdoğan, "Açılım süreci öyle başladı. Kimin ne sorunu varsa bunları çözelim ki toplumsal bütünlüğümüz güçlensin. Bu bir sosyal restorasyon projesiydi. İnsanlar birbirlerine kem gözle bakmasın. Bu meseleleri geride bırakalım. Bunlar Türkiye'ye yakışmıyor, bunlar bir ayak bağı. Bu sorunların devam etmesi, görmezden gelmemiz Türkiye için başka tehditler oluşturuyor. Bunu sen görmezden geldiğinde o sorun ortadan kalkmıyor ki. Onu teşhis etmek tedavi etmek gerekiyor" ifadesini kullandı.

"Kobani'de insanları isyana teşvik ettiler"

Tüm iyi niyetli çabalarına rağmen bunların sürekli boşa çıkarılmaya çalışıldığını dile getiren Akdoğan, Habur'da, Silvan'daki saldırı ile Dağlıca'da ve Kobani olayları ile bu çabalarının sabote edildiğini söyledi.

Terörle mücadele konusunda, "AK Parti döneminde hiç mücadele edilmedi" iddiasının gerçek dışı olduğunu vurgulayan Akdoğan, 13 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük terörle mücadele operasyonlarını yaptıklarını ifade etti.

Açılım sürecini sabote etmek için Silvan saldırısının yapıldığını ifade eden Akdoğan, bunun üzerine operasyon başlattıklarını anımsattı.

Akdoğan, 1 yılda bin 500 PKK'lının etkisiz hale getirildiğini belirterek şöyle devam etti:

"Örgüt zaman zaman 'Bir ütopyam var, benim kızıl elmam, gidip bunu silahla yapabilirim, senin bu çözüm demokrasi vesaire ile bu olmaz ben silahla bunu yapacağım' şeyine kapılıyor ve bu süreçleri bozuyor.

13 yıl boyunca terörle mücadelede ve güvenlik açısından AK Parti çok önemli operasyonlar gerçekleştirdi. Çözüm Süreci'ni bunlar sabote ettiler, Kobani'de insanları isyana teşvik ettiler. Örgüt Türkiye'yi terk etmedi. Bu sürece ihanet ettiler. Bu operasyonlar da durup dururken keyiften başlamadı. Bunlar bir sonuç. Örgüt çıktı, 'Eylemsizliği ben bitiriyorum' dedi.' Ben devrimci halk savaşı ilan ediyorum, halk isyanlarıyla kurtarılmış bölgeler ilan edeceğim' dedi ve çıktı terör saldırılarına başladı."

"Onları da o besliyor, bu terörün anası PKK"

Örgütün uyuyan polisleri şehit ettiğini, ambulans şoförlerini öldürdüğünü hatırlatan Akdoğan, şunlara dikkati çekti.

"Kimse bunların canına kastedemez, vatandaşımızın, sivilleri canına kast edemez. Buna kast eden olursa devlet de bunun gereğini yapar. Bu süreç devam ediyor. Bu süreç seçime endeksli bir süreç değil. Terör olduğu sürece terörle mücadele olacak. Çok boyutlu olarak terörle mücadele netice alınana kadar devam edecek. Burada tabii ki zaman zaman bunlar böyle sıkıştıkları zaman örgüt bozguna uğradığı zaman, hemen yalandan bir eylemsizlik ilan ediyor. Şimdi siyasi uzantısının işine yarasın diye seçimlerden önce öyle tekrar 'eylemsizlik ilan ediyorum' dedi. Ona da uymadı gerçi, o da kandırmacaydı. Bir taraftan öyle diyor, diğer taraftan canlı bomba talimatları veriyor. İşte MLKP, DHKP-C. Onları da o besliyor, bu terörün anası PKK. Bütün bu diğer örgütleri de kamplarında eğitti. Böyle bir kandırmaca içine giriyor."

Akdoğan, terörle mücadelede devletin çok önemli başarılar kazandığını belirterek "Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonları Kuzey Irak'ta. Yani bilinen tüm hedefler vuruldu. Bazen 'Bu süreçte devlet uyudu mu, bunların istihbaratı alınmadı mı' diyorlar. Devlet uyusaydı bugün bu operasyonlar yapılmazdı. Bütün bunların istihbarat çalışmaları yapıldı. Türkiye kırsalında ciddi mesafe alındı, şehir merkezlerindeki 'milis' dedikleri silahlı unsurlar ciddi şekilde temizlendi. Örgütün buradaki birçok projesi çökertildi. Devrimci halk savaşı çökertildi, özerklik projesi çökertildi, kurtarılmış bölge ve mahalleler bunlar çökertildi" diye konuştu.

"Hem hizmet hem yatırım hem de reform yaptık"

Çözüm Süreci'nde vatandaşları muhatap aldıklarını, haklarını ve özgürlüklerini geliştirmek için 13 yıl boyunca çalıştıklarını belirten Akdoğan, "Kürt meselesi' denilen sorun yumağının içerisindeki birçok meselenin çözülmesinde bu hükümet çok önemli adımlar attı. Vatandaşın günlük yaşamını rahatlatacak, normalleştirecek, hakkını, hukukunu geliştirecek. Hem hizmet hem yatırım hem de reform yaptık. Olumsuz devlet algısını değiştirdik, devlet-millet kaynaşmasını sağladık" diye konuştu.

Akdoğan, halkın terör örgütü PKK'nın çağrılarına cevap vermediğini ifade ederek, "Bugün terörle mücadelede devletin yanında yer alıyor. Operasyonlarda yüzde 70 civarı halk desteği var. Operasyonlarda halk desteğinin yüksek olması örgütün çağrılarına da insanların karşılık vermemesi, devletin 12-13 yılda yaptıklarıdır. Halk görüyor, kim hizmet ediyor? Kim tehdit ediyor? Kim yatırımı yapıyor? Kim baskı yapıyor?" değerlendirmesinde bulundu.

Güvenlik birimlerinin hayatları pahasına mücadele ederken teröristlerle vatandaşları birbirinden ayırdığına dikkati çeken Başbakan Yardımcısı Akdoğan, şunları kaydetti:

"İnsani hassasiyetle hareket eden güvenlik güçlerimiz, en az şekilde kayıp hassasiyeti kadar 'sivillere de bir zarar gelmesin' diye hukuk içinde bir mücadele yürütüyor. 90'lı yıllara benzemiyor, insani duyarlılıkta bir mücadele yürütülüyor. Vatandaşın talebi üzerine, vatandaşın ihtiyacı ve hakkını, hukukunu korumak için bir mücadele verildiği için toplumsal bir destek var. Bu süreçte Mehmetçik ve polislerimiz kahraman bir şekilde mücadele ediyorlar, halk da onların yanında."

"Hepimizin yüreği bu millet için atıyor"

Akdoğan, cumhuriyetin 100. yılında AK Parti olarak 2023 Vizyonu doğrultusunda ciddi çalışmalar yaptıklarını söyledi.

"Bu hedeflere millet olarak yürümemiz lazım, bunu başarmamız" diyen Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gençlerimiz kendilerine inansınlar, ülkelerine güvensinler. Umudu yeşertmek önemlidir. Eğer bir toplumda insanlar geleceğe dair ümit besliyorlarsa, plan-proje yapıyorlarsa, hayal kurabiliyorlarsa en önemli değer, kazanç budur ama insanlar karamsarsa, yarını göremiyorsa, bir hayal kuramıyorsa onlar bile ortadan kaldırıldıysa o ülke hiçbir yere varamaz. AK Parti'nin en büyük başarısı insanların kendisine, ülkesine güvenmesi, umutlarının yeşermesi, geleceğe dair planlar-projeler yapması, bir hayal kurmaya başlamasıdır."

Hayal kurmanın çok önemli olduğunu bildiren Akdoğan, "Gençlerimize kızarlar, 'Hayal kurup durmayın.' Hayal kurmayan insan hiçbir şey başaramaz. Gençlerimiz hayal kursunlar, geleceğe ümitle baksınlar, kendilerine inansınlar, ülkelerini ve birbirlerini sevsinler. Herkes birbiriyle kucaklaşsın, dost olsun. Farklı partileri destekleyebiliriz ama hepimizin yüreği bu millet için atıyor. Bizim aidiyetimiz bu cumhuriyetedir, bu ülkeyedir, bu milletedir ve ortak geleceği hep birlikte inşa edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Ülkenin mukadderatı için önemli bir seçim"

Bölgesel gelişmelerin ürettiği bazı olumsuzluklar yaşandığını aktaran Akdoğan, bataklık durumundaki Suriye ve Irak'ın oluşturduğu birtakım olumsuzluklar bulunduğunu anlattı.

Vatandaşlar, olumsuzlukları "hissetmesin" diye çok çaba harcadıklarını, bütün bunlara rağmen Türkiye'nin büyümeye devam ettiğini belirten Akdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"2,5 milyon insana kucağımızı açtık, Avrupa, '10 tane göçmen gidecek' diye panikatak geçirdi, 'Ben ne yapacağım' diye korkudan ölüyor. Bu, Türkiye'nin büyüklüğünü gösteriyor. 'Terör üzerinden bunu nasıl baskılarız, AK Parti'yi devirirsek, kurtulursak hepsinden kurtuluruz, Türkiye'de de bir vesayet düzeni kurarız, dış politikayı değiştiririz, istediğimiz gibi bir rota çizeriz, istikamet veririz Türkiye'ye.' Bütün dertleri bu. Ülkenin mukadderatı için önemli bir seçim. Sadece bir parti meselesi değil, Türkiye'yi bir uydu ülke haline getirmek, bir eksene oturtmak istiyorlar.

Bu noktada AK Parti'nin iktidar olup olmamasından önemli bir mesele önümüzde duruyor. Meseleye böyle bakmak lazım."

Ortak sevinçlerin ve acıların paylaşılmasının önemli olduğunu vurgulayan Akdoğan, "Ankara'daki patlamada kimin öldüğü önemli değil, o Türkiye'ye yönelik saldırı, onlar bizim vatandaşlarımız ve bizim canlarımız. Bu acıyı hep birlikte paylaşmak, ortaklaştırmak önemli" dedi.

"Yaşlı bir amcanın hayır duasını almak rahatlatıyor"

Akdoğan, seçim çalışmalarının yoğun geçtiğini dile getirdi.

Ankara'nın ilçelerini gezerken bir çocuğun gözündeki parıltıyı görmek ya da yaşlı bir amcanın hayır duasını almanın kendisini rahatlattığını dile getiren Akdoğan, "Manevi tatmin önemli. Bu, millete, ülkeye hizmet davası görmekle, ülkeyi, devleti, vatanı sevmek gibi milliyetçi birtakım duygulara sahip olmakla alakalı. Bugün siyaset marifetiyle bunları yapıyorduk, geçmişte de aynı anlayışla yapıyorduk" ifadelerini kullandı.

28 Şubat döneminde yaşananlara da değinen Akdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"O dönemde bin yıl süreceği iddia ediliyordu. 'Biz ne yaparsak manevi bir tatmin olur? Niye mücadele edelim? Bir amacımız olsun.' O zaman amacımız şuydu, bu sorunlardan kurtulalım, şu terör belası bitsin, insanlarımız kaybetmeyelim, akan kan dursun, bu başörtüsü sorunu çözülsün, imam hatip katsayıları, evlatlarımızın bir kısmı ikinci sınıf insan muamelesi görmesin, herkes eşit olsun, onurlu bir yaşam sürsün. Bunları yapsak 'Hamdolsun yaşadık ama bir şeyler yaptık deriz' diyorduk. Birçoğunu yaptık. Birçok toplum kesiminin önemli meseleleri aşıldı.

Eskiden insanlar Alevilikle ilgili konuşmaktan çekiniyordu. Şimdi çalıştaylar düzenledik, her kesim geldi, düşüncelerini açıkladı, devleti eleştirebilir, farklı şeyler isteyebilir ama meseleler konuşulur hale geldi."

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...