Tgrt Haber

Arınç'tan cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin önemli açıklamalar

04 May 2014 21:18
Arınç'tan cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin önemli açıklamalar

Başbakan Yardımcısı Arınç, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin, 'Basın da halk da az çok biliyor ki AK Parti'nin adayı kim olacaksa o cumhurbaşkanı olacak' dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Her şey bitmiş arkadaşlar. Basın da halk da az çok biliyor ki AK Parti'nin adayı kim olacaksa o Cumhurbaşkanı olacak. Allah'ın izniyle burada bir tereddüt yok, bir endişe de yok" dediArınç, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "AK Parti İl Danışma Meclisi" toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Her şey bitmiş arkadaşlar. Basın da halk da az çok biliyor ki AK Parti'nin adayı kim olacaksa o Cumhurbaşkanı olacak'' diyen Arınç, ''Allah'ın izniyle burada bir tereddüt yok, bir endişe de yok'' ifadesini kullandı. Arınç, "Başbakanımız 12 senedir, çizgisi hep yükseklerde bir Başbakan'dır. Cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu olduğunda yüzde yüz adayımızın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu biliyor ve buna inanıyoruz. İnşallah farklı söyleyen birkaç kişi olur, onların da kendilerine göre gerekçeleri vardır, ama bu işi 12 sene sonra yüzde yüz hak eden, başımızı göklere değdirecek kadar büyük başarıların sahibi bir insanın artık Türkiye'de ilk defa halkın oylarıyla seçilen bir Cumhurbaşkanı olmasını hepimiz arzu ederiz'' diye konuştu.
Muhalefet partilerine oy verenlerin de kendi adaylarını destekleyeceğini ifade eden Arınç, "MHP seçmeninin en az üçte biri, yazın bir tarafa, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bizim adayımıza oy verecektir. Hiç endişeniz olmasın. CHP seçmenlerinin 'üçte biri' diyemem ama en az yüzde 20'si bizim adayımıza oy verecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Bu seçimlerde 3 puan 'Dombra'dan
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Ankara'da aday tanıtım toplantısında sevgili kardeşimiz Uğur Işılak bu 'Dombra'nın içerisine Recep Tayyip Erdoğan'ı öyle bir yerleştirdi ki yerimizde duramaz olduk. İşte bu seçimlerde de alın 3 puan 'Dombra'dan. AK Parti böyle. En sıkıştığında en zor günlerinde, en kritik anlarda Allah bir şeyler gönderiveriyor, işimiz rast gidiyor" dedi. Özellikle son yıllarda seçimlerde şarkıların, marşların, yerine göre de türkülerin yerel özellikler taşıdığını anlatan Arınç, son seçimlerde 22 farklı ilde seçim çalışması yaptığını, 25 ilçede miting düzenlediğini vurgulayarak, özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde seçimler için yerel dillerde şarkı ve türkülerin kullanıldığını vurguladı. Arınç, seçim başarılarında insanların gönüllerini okşayan, ruhlarına hitap eden müziklerin çok faydalı olduğu düşüncesini taşıdığını ifade ederek, "Ama Yarabbi herhalde hiçbir müzik AK Parti'yi coşturan, halkımızı birbirimize kenetleyen, gönüllerin tam ortasında tesirde icra eden bir güzellikte olamaz" diye konuştu. 2011 seçimlerinde kazandıkları yüzde 50'lik oyun yüzde 5'inin çocukla, kadınla, köylüyle, şehirliyle aynı makamda söylenen "Aynı Dağın Yeliyiz Biz" şarkısıyla geldiğini belirten Arınç, "Bu benim iddiamdır. Hiç AK Partili olmayan, AK Parti ile belki de husumet içinde olan, hiçbir zaman da oyunu vermeyi düşünmeyen pek çok insandan, 'Aynı Dağın Yeliyiz Biz' herkesin gözyaşlarıyla, 'işte ben buyum, burada olmalıyım, bu beni anlatıyor, bu benim kalbime işledi' sözlerini kendi kulaklarımla işittim" ifadesini kullandı. Bülent  Arınç, TRT'de yayımlanan "Kızıl Elma" dizisinin meraklısı olduğunu, dizi başlamadan yayımlanan fragmanında dinlediği "Dombra" müziğini çok beğendiğini anlatarak, şunları söyledi: "Kızıl Elma'nın ilk çıktığı zaman fragmanlarının içinde bir müzik vardı. Bu 'Dombra' çalıyordu. 'Ya ben bunu bir yerlerden tanıyorum, kulağıma tanış geliyor, bu da neyin nesi, Osman Sınav nereden akıl etti de dizinin fragmanına koydu' diye hoşuma gitmişti. Sonra ne göreyim Ankara'da aday tanıtım toplantısında sevgili kardeşimiz Uğur Işılak bu 'Dombra'nın içerisine Recep Tayyip Erdoğan'ı öyle bir yerleştirdi ki yerimizde duramaz olduk. İşte bu seçimlerde de alın 3 puan 'Dombra'dan. AK Parti böyle. En sıkıştığında en zor günlerinde, en kritik anlarda Allah bir şeyler gönderiveriyor, işimiz rast gidiyor. Bazılarınızın cep telefonlarında var bilmiyorum, bazen çaldığı 'zaman dur yahu açma şunu tam dinleyelim' diyorum. Biraz önce de tam tadında kestiriveriyorlar. Şimdi ben konuştuktan sonra şunu tam bir daha çalın yerimizden tekrar bunu söyleyelim. Öyle ıbıdık, gıbıdık şeyler var, onları çalacağınıza hep bunu çalın. Geçenlerde Bakanlar Kurulundaydık, 'müziklerimiz çok tutuldu' dendi. Ben de 'Dombra olmasaydı ne yapacaktık, hangisi tutuldu?' dedim. 'Daima hizmet, daima millet' eh 10 üzerinden 5, başka var mı? 'Dombra' 10 üzerinden 11. Müzikler böyle, gönüllere işlersen etkisini yapıyor. İnşallah Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce başka bir ihtiyaç duyar mıyız bilmiyorum ama bir babayiğit çıkar, 'bu da benden' der bakarsınız, yüzde 60'la ilk turda seçiliriz biz. Bu işler inşallah böyle gider."
"Geçmişte yaşadığımız mağduriyetlerin acısını çıkarıyoruz"Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Ben birinci olamazsam bu işi bırakırım' diye meydan okuyan biri var, yüzde 30'u, 20'yi ağzını alamayan başka partiler var. İşte bu açıdan bakarsanız hamdolsun ki AK Parti'nin başarısı, gerçekten çok büyük bir başarıdır" dedi.Her zaman dinamik durmak, Allah'a sığınmak gerektiğini belirten Arınç, "Hep millete yaslanmamız, milletle kucaklaşmamız, milletin derdine derman aramamız, millete dürüst olmamız, sözümüzü tutmamız, çalışmamız lazım. Bugünküler, kendine 10 mazeret bulabilir. İnandırabilir mi? Asla. MHP, 40 mazeret bulabilir. İnandırabilir mi? Hiç. Millet, sadece güler geçer. Bir başkasına mazeret bulmaya kalkarsan, şunu söylersin, bunu söylersin ama inandırıcı olamazsın. Halk, sonuca bakar, kazandı mı, kaybetti mi? Biz, hamdolsun hiç kaybetmedik. Allah hiç kaybettirmesin" diye konuştu.Arınç, AK Parti'nin 2004'te de kazandığını hatırlatarak, "2009'da bir imtihana uğradık, maddi sebepler var, bütün siyasi partilerin AK Parti'ye karşı birleşmesi var. Yüzde 38'e düştük ama bu seçimlerde istediğimiz puanı ilave ettik, yüzde 46'ya geldik. Yüzde 38'den 46'ya çıktık. Allah'a hamdolsun ki Rabbim bu imtihandan bizi başarıyla çıkardı. Dolayısıyla 8 seçimi 12 seneye sığdırmış bir AK Partili olarak geçmişte yaşadığımız mağduriyetlerin acısını çıkarıyoruz" ifadelerini kulandı.
AK Partililerin hiçbir zaman inancını yitirmediğini dile getiren Arınç, şöyle konuştu:"Üzüldük, gözyaşı döktük, sıkıldık çünkü yüzde 7,5'ları bile alamayan bir parti olarak işe koyulmuştuk. Bugün, yüzde 50'leri telaffuz ediyoruz. Bu yüzden 30 Mart seçimleri, çok ciddi bir sınavdı. Bu sınavı büyük bir başarıyla verdik. Allah'a hamd edelim, şükredelim ve güzel, tertemiz milletimize, milyonlara teşekkür edelim. Bize güvendiniz, destek oldunuz, biz sizi mahcup etmeyeceğiz inşallah. Beraber, birlikte Türkiye'yiz. Bu beraberliği Rabbim bozdurmasın Allah, sizi bizden, bizi sizden ayırmasın."
Mahalli seçimlerin sonucunda AK Parti'nin yüzde 46 civarında, 20 milyonun üzerinde oy aldığını hatırlatan Arınç, şunları kaydetti:"Rakamları, bu yüzde 46'nın dışında bir başka şekilde vermek istiyorum. Türkiye'deki belediyeler sayısına göre, bizim kazandığımız belediyeler hangi orana tekabül ediyor? Anlıyorum, 20 milyon 200 bin oy, yüzde 46'ya karşılık ama bunu neye göre tespit ediyoruz? Büyükşehirde aldığımız oylarla il merkezlerinde aldığımız il genel meclisi oylarına göre. Topluyoruz, ikiye çarpıyoruz, üçe bölüyoruz, karekökünü alıyoruz, ona göre bir şey çıkıyor. Bu ne kadar doğrudur bilemem ama yapacak başka bir şey de yok. Yüzde 46 olarak bir tarafa yazalım. Sayım olarak da 20 milyonun üzerinde bir oy olarak yazalım ama biz kaç belediye aldık? Bu belediyeler de toplam belediye sayısına göre nedir? Biz en son 30 şehri büyükşehir yapmıştık, 16'ydı, 14 daha ilave ettik. Bursa, eskiden beri büyükşehirdi ama bir şey daha yaptık, büyükşehirler, bütünşehir oldu."Bu süreçte, "Büyükşehir yapıyorsunuz ama Mardin'de kazanamazsınız, şurada, burada kazanamazsınız çünkü şu, şu, şu sebepler var" diyenlerin olduğunu buna karşılık Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz ona göre büyükşehir yapmıyoruz ki. Kazanırsın, kazamazsın ama mutlaka AK Parti'nin kazanması için koşacaksınız daha çok yorulacaksınız. 'Baştan kaybettik' diye büyükşehir yapmaktan vazgeçemeyiz" cevabını verdiğini anımsatan Arınç, şöyle devam etti:"Bu işin üzerinde ciddiyet ve ısrarla durdu. Çünkü 30 büyükşehir, Türkiye nüfusunun yüzde 76'sıdır. Şu anda biz, 18 büyükşehiri kazandık. 18 büyükşehir, Türkiye nüfusunun yüzde 71'idir. Hamdolsun Türkiye nüfusunun yüzde 71'i yani 50 milyon civarı yurttaşımız, AK Partili büyükşehirlerde yaşıyor. 30 büyükşehirin 18'ini aldığımıza göre, bu, yüzde 59 oranına tekabül ediyor. İsterseniz yuvarlayalım, 'Büyükşehirlerin yüzde 60'ını AK Parti kazandı' diyebiliriz. 81'den 30 çıkarsak 51 il belediyesi kalıyor. Biz bu 51 il belediyesinin de 30'unu kazandık. Bu oran, bu da yüzde 59'a tekabül ediyor. Yani 51 ilin 30'unu kazanmakla il belediyelerinin de yüzde 59'unu almış oluyoruz. Toplam 923 ilçe var Türkiye'de. 923 ilçenin 561'ini kazandık, hamdolsun. 923 ilçenin 561'ini biz kazanmışsak bu, yüzde 61'e tekabül ediyor, 60,9, yani Türkiye'deki yüz belediyenin 61'ini ilçe belediyesi olarak AK Parti kazanmış durumda. Beldelerin bir kısmı kapandığı için geriye kalan 391 belde var. 391 beldenin de 213'ünü AK Parti kazanmış, bu da yüzde 55'e tekabül ediyor. Yani büyükşehirlerde yüzde 60 ortalama, illerde yüzde 60, ilçelerde yüzde 61, beldelerde yüzde 55 kazanmış durumdayız."Arınç, bunun büyük bir başarı olduğunu ve herkese bir ders olması gerektiğini ifade ederek, her partinin, her zaman bir iddiası olması gerektiğini söylediğini ve Başbakan Erdoğan'ın "Benim partim ikinci parti olursa ben siyaseti de genel başkanlığı da bırakırım" dediğini hatırlattı. Birinci parti olmanın büyük bir iddia olduğunu, bunu ana muhalefet ve muhalefet için hedef gösterecek durumda olmadıklarını belirten Arınç, "O kadar da acımasız olamayız. Ben onlara daha küçük bir hedef koymuştum" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun sözleriCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim öncesi gerçekleştirdiği Bursa mitinginin neredeyse tamamında Başbakan Erdoğan'a hakaret ettiğini ifade eden Arınç, "Haysiyetli bir insan, o kelimeleri ağzına alamaz, bir rakibi için hakaretler yağdıramaz, terbiyesizlik yapamaz. Sana öyle cümlelerle birisi hitap etse utanmaz mısın? Bana birisi böyle bir şey söylese haysiyetim incinmez mi? Bu sözlerin hepsi, eskiden Türkiye'de cinayet işletecek düzeyden sözlerdi. Biz bunları hoşgörüyle mi karşılarız zannediyorsun" diye konuştu.Milletin "Allah razı olsun" dediğini, Kılıçdaroğlu'nun ise Eskişehir Belediyesini AK Parti'ye örnek gösterdiğini ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:"Senin 'Eskişehir' dediğin belediye, benim 26 projemi kopyalamış bir belediyedir. Sen kendine bir bak. 60 dakikayı böyle geçirdi. Adam hakaretten başka bir şey bilmiyor. Çok güzel bir karikatür görmüştüm, bazı yerlerde söyledim. Kılıçdaroğlu kafayı yukarıya doğru dikmiş, güya tanrısı yukarıda, ona diyor ki 'Ne yaptım da bu hallere düştüm', yukarıdan bir ses 'Sana akıl verdim, aklını iyi kullanamadın' diyor. İkinci defa 'Peki başka ne hatam var' diyor, 'Seni eleştirdiler ama sen dikkat etmedin' diyor, yine yukarıdan bir ses. Üçüncüsü 'Başka hatam var mı' diyor, 'Ben sana güzel konuşasın diye ağız, dil verdim, sen pabuç kadar dilinle hakaret ettin' diyor. Çok güzel gazeteci arkadaşlarım var, onlar bu karikatürlerin nerede çıktığını bilir de isterseniz ben size bir adres vereyim, 20 gün öncesinin Milliyet gazetesinde Haslet Soyöz isimli karikatüristimizin güzel bir karikatürüdür. On cilt kitaba da bedeldir. Görmek isteyenler, bu karikatürlere baksınlar. Millet bu hakaretleri kabul etmez, bunları yutmaz, bu tehditlerden korkmaz. Sen kimsin, Başbakan kim, sen hangi kongrede seçim kazanarak geldin? Sen kasetle geldin, Allah saklasın, dilemem ki bir kasetle gidesin."Arınç, Kılıçdaroğlu'nun "Yüzde 30'un altında kalırsam bu sandalyede oturmam" demesi gerektiğini fakat demediğini söyleyerek, şunları kaydetti:"Yani herkes duydu sağır sultan, Kılıçdaroğlu, bizim ekrandan söylediğimiz yüzde 30'u duymazdan geldi. Bahçeli'ye acıdım, biraz da severim. Ona, 'Ben sana bir kıyak yapayım sen de de ki 'yüzde 20 alamazsam ben de gidiciyim' de. Git be kardeşim, MHP de kurtulsun, memleket de kurtulsun. Senden sonra başka biri gelir, belki daha yukarılara götürür, kadrolar yenilenir, MHP kendi gerçek kimliğini bulur, teşkilat rahatlar, vatandaş sevinir ama sen yüzde 20'yi geçersen, kal başımızda bir kırk sene daha ama yüzde 20'yi bile söyleyemedi. Böyle partiler, iddialı parti olabilir mi? 'Ben birinci olamazsam bu işi bırakırım' diye meydan okuyan biri var, yüzde 30'u, 20'yi ağzını alamayan başka partiler var. İşte bu açıdan bakarsanız hamdolsun ki AK Parti'nin başarısı, gerçekten çok büyük bir başarıdır."
2019'da 3 sandıkta oy kullanacağız Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Eminim ki Sayın Cumhurbaşkanımız, kendisini çok iyi tanıyan bir arkadaşı olarak bu işe yüzde yüz layık, bir Cumhurbaşkanı olarak Sayın Başbakanımızı görüyor. Onu ifade ettiğini, edeceğini de şahsen biliyorum" dedi.Arınç, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen " AK Parti İl Danışma Meclisi" toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin yerel seçimlerde büyük bir başarı kazandığını ifade ederek, 2019'da ise milletvekili,cumhurbaşkanı ve belediye başkanları için de sandığa gidileceğini belirtti."Hangi kalp buna tahammül eder" diyen Arınç, bu üç seçim tansiyon yükselmeden, özlemler, hasretler dinmeden nasıl geçirileceğini bilemediğini, Allah'ın herkesin yardımcısı olmasını dilediğini ifade etti. Arınç, 2019'da halkın önüne 3 sandığın geleceğini vurgulayarak, "3 sandıkta oy kullanacağız. 3 sandığın adayları olacak, Davranın bre, hepiniz bugünü bekleyin" dedi. Bu 5 yıllık dönemde belediye başkanlarının başarısının 2019 seçimlerinin de başarısını sağlayacağını ifade eden Arınç, "Belediye seçimlerindeki başarı, genel seçimleri mutlaka tetikler. Bunun tersi de olabilir, belediye seçimlerindeki başarısızlık, belediye başkanlarının başarısızlığı veya yanlışları genel seçimde faturayı bize çıkarır. O yüzden bugünkü arkadaşlarımızın 5 yıl sonrasına bizim gözlerimizi yere baktırmaması lazım" diye konuştu.
"Zenginin malı züğürdün çenesini yoruyor" Arınç, günlerdir, haftalardır merakla "Kim Cumhurbaşkanı olacak? Ne zaman olacak? Kazanacak mı kazanamayacak mı?" sorularının sorulduğuna da değinerek, "Artık 'Kazanamayacak mı?' noktasında kimsenin bir şey sorduğu yok da o kazandıktan sonra bu parti ne olacak? Bu partinin başına kim gelecek? Kim Başbakan olacak? 2015 seçimlerine partiyi kim götürecek?" sorularının yöneltildiğini belirtti. "Zenginin malı züğürdün çenesini yoruyor" diyen Arınç, muhalefet partilerine seslendi: "Bak sadece Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül üzerinden işi götürüyorsunuz, haksız da değilsiniz ama mesela başka seçenekleri niye konuşmuyorsunuz? Biraz da onlardan bahsedin. Bu bir Cumhurbaşkanlığı seçimidir ve ilk defa halk Cumhurbaşkanını seçecek. Bu CHP'nin bir tane bile adayı olmayacak mı? Bu MHP'nin bir tane bile adayı olmayacak mı? Erbakan hoca bize derdi ki; 'İki kişi varsa bile, biriniz aday olacak, öbürünüz ona oy verecek. Biz mutlaka her yerde adayımızı çıkaracağız' derdi... Yani bir parti varlığını nasıl koruyacaktır? Adayını çıkarmadan 'Ben varım' nasıl diyecektir? Bu partilerin içerisinden bir kişi bile 'Ben bu partinin düşüncelerini, fikirlerini yansıtan bir aday olarak, niye çıkmıyorum' diye düşünmez mi? Ben olsam düşünürüm. Ama onlar teslim olmuşlar. Onlar bu seçimlerde hiçbir zaman başarılı olamayacaklarını biliyorlar. Mesela niçin Bahçeli'yi MHP aday göstermez? Niye Kılıçdaroğlu'nun üzerinde adaylık konuşması yapılmıyor? Yani bunlar Türkiye'de genel başkansa, o partileri temsil eden kişilerse halkta bunların bir karşılığı yok mu? Her şey bitmiş arkadaşlar. Basın da halk da az çok biliyor ki AK Parti'nin adayı kim olacaksa o Cumhurbaşkanı olacak. Allah'ın izniyle burada bir tereddüt yok, bir endişe de yok. Ama ben bunu, AK Parti adına nasıl büyük bir şükranla karşılıyorsam, muhalefette olup da AK Parti'nin adayına oy veremeyecek insanlar açısından da çok üzüntü verici buluyorum. Neden? Çünkü bu ülkede AK Parti'nin karşısında bir muhalefet yok mudur? Adayını bile çıkaramaz mı? Bu niteliklere haiz bir kişi bile bulmakta zorlanır mı?"
"Söylenecek şey mi bu? Ama söyledi, saf adam"Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaklaşık 8 ay önce bir televizyon programına katıldığını anımsatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Böyle başarılı sunuculardan bir tanesi, bir zarf attı önüne. Dedi ki; 'Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan'dan birisi aday olursa siz ne yaparsınız?' 'Abdullah Gül'e oy veririm' dedi. Söylenecek şey mi bu? Ama söyledi, saf adam, temiz adam. Hani 2011 seçimlerinde iki seçmenden birisinin oyunu almıştık yüzde 50, yine öyle güzel bir karikatür. 'Karikatür' deyip geçmeyin, 500 sayfa kitap okuyacağınıza bir karikatür varsa, hoşunuza gidiyorsa her şeyi anlatır. Tayyip, her zamanki yakışıklı, babayiğit, 1.80 boyuyla birisi var. Karşısında da süklüm püklüm iki kişi var. Tayyip bey onlara diyor ki; 'Hanginiz bana oy verdi?' İki kişiden birisi verdi ya, birisi Bahçeli birisi Kılıçdaroğlu. Şimdi bakın Allah bu sözleri gerçek haline getiriyor. Bir CHP Genel Başkanı AK Parti'nin bir adayına seçimlerde oy verebileceğini söylüyor, Allah söyletiyor...""MHP seçmeninin en az üçte biri, CHP seçmenlerinin yüzde 20'si"Muhalefetin de AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayını destekleyeceğini ifade eden Arınç, şunları kaydetti:"Emin olun onlar da verecek. MHP seçmeninin en az üçte biri, yazın bir tarafa, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bizim adayımıza oy verecektir. Hiç endişeniz olmasın. CHP seçmenlerinin 'üçte biri' diyemem ama en az yüzde 20'si bizim adayımıza oy verecektir. Çünkü onlar bu ülkeyi kimin gerçek anlamda daha iyi temsil edebileceğine yürekten inanırlar. Sandığa partisi için oy atmaya giderler, ama Cumhurbaşkanı seçimi olduğu zaman Alman Cumhurbaşkanına gerçekleri yüksek tonda söyleyen bir adamı arzu ederler. Hiç endişeniz olmasın. Ne olacak? Hepimiz bütün bu şeylerin içindeyiz. Yani anketler, temayül yoklamalarının içindeyiz. 2007'de ben Meclis Başkanı'ydım Sayın Başbakanımız geldi, sağolsun. 23 Nisan günü, ertesi gün adayların açıklanması lazım. Benim grubum da grup başkan vekillerim de hepsi toplandılar geldiler. 'Bu önemli bir seçimdir, ismi geçen çok insan var ama biz sizin üçünüzden başka bir ismi kabul etmeyiz' dediler. Dedim ki; hayır böyle düşünmeyin. Cumhurbaşkanı seçimini ilk defa yapacağız AK Parti olarak, başka özellikleri de aramamız lazım. Biz istişaremizi yaptık. Ben Sayın Başbakanımıza 'Sizin gönlünüzden geçiyorsa, arzu ediyorsanız Allah bunu size nasip eder, biz de bütün gücümüzle destekleriz, bana bakıp sorarsan ben niyetli değilim, böyle bir şey düşünmüyorum, arzu da etmiyorum. Çünkü bana o zaman diyorlardı ki; 'Sen meclis başkanısın zaten cumhurbaşkanının da vekilisin orası sana yakışır. Ben bu kardeşlerimin olduğu yerde Cumhurbaşkanlığı adaylığını söylemeye Allah korusun dilim varmaz. Bu işin gerçek sahibi, ya Başbakanımız arzu ederse odur, yoksa adayımız Abdullah Gül'dür' dedim. Sayın Başbakanımız da 'Ben de aynı şekilde düşünüyorum' dedi. Ertesi gün grupta da 'Cumhurbaşkanı adayımız, kardeşimiz, Abdullah Gül'dür dedi, bütün grup bütün Türkiye, hamdolsun gözyaşlarına boğuldu."
"Çizgisi hep yükseklerde bir Başbakan"Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 yıldır bu görevi sürdürdüğüne dikkati çekerek, şöyle konuştu:"Başbakanımız 12 senedir, çizgisi hep yükseklerde bir Başbakan'dır. Cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu olduğunda yüzde yüz adayımızın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu biliyor ve buna inanıyoruz. İnşallah, farklı söyleyen birkaç kişi olur, onların da kendilerine göre gerekçeleri vardır, ama bu işi 12 sene sonra yüzde yüz hak eden, başımızı göklere değdirecek kadar büyük başarıların sahibi bir insanın artık Türkiye'de ilk defa halkın oylarıyla seçilen bir Cumhurbaşkanı olmasını hepimiz arzu ederiz. Şüphesiz Sayın Cumhurbaşkanımızın da çizgimizden gelen, partimizin ilk kurucularından, ilk Başbakanımız olarak her zaman başımızın üstünde yeri var. Onun da eğer siyasete devam edecekse, kendisinin tercihi böyleyse, AK Parti'yle onun özdeş hale gelmesini ve yeniden güç kazanmamızı arzu ettiğimizi ifade ettim. Bunları söylediğim için burada tekrarlamakta bir behis görmüyorum. Şimdi bütün mesele, iki arkadaşın, iki dostun, iki mücadele ve dava yoldaşının birlikte yapacağı konuşmayla kimin aday olacağı noktasında, kiminle partiyi bundan sonra başarılara götüreceği noktasında bir yol haritasının çizilmesine bağlı. Eminim ki Sayın Cumhurbaşkanımız, kendisini çok iyi tanıyan bir arkadaşı olarak bu işe yüzde yüz layık, bir Cumhurbaşkanı olarak Sayın Başbakanımızı görüyor. Onu ifade ettiğini, edeceğini de şahsen biliyorum."Bundan sonra ise hangi genel başkanlarla ve temsilcilerle gidileceğinin düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Arınç, "Cumhurbaşkanlığı seçimi ne kadar önemliyse, AK Parti'nin bundan sonraki yol haritası da o kadar önemlidir. Biz bu partiyi sokakta bulmadık, biz bu hükümeti parayla satın almadık, yüz yılın mücadelesidir AK Parti'nin kurulması ve bugün karşılaştığımız başarıların hepsi, kabul edilmiş dualardır" ifadelerini kullandı.
Bu sırada duygulanan Arınç, bu noktada bir endişe içinde olmadıklarını, partilerinin güçlü bir kadro hareketi olduğunu, bu partinin içinden 10 tane Başbakan, 20 tane hükümet çıkarabileceklerini söyledi. "10 cemaat varsa birisi gitti ama 9'unun duası bizimle birlikte oldu"Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "10 cemaat varsa birisi gitti ama 9'unun duası bizimle birlikte oldu. Onun için hiçbir oy kaybımız da olmadı. Bize tafra yapanlar, bizi tehdit edenler, bizi düşürmek, Başbakanımıza diz çöktürmek isteyenlerin hepsi, kepaze oldu, biz dimdik ayakta kaldık" dedi.Başbakan Yardımcısı Arınç, AK Parti'nin 9 milyon kayıtlı üyesiyle çok güçlü insanları barındırdığını, başka hiçbir partinin böyle üyesi olmadığını söyledi.Merkez Karar Yönetim Kurulu Toplantısı sonucunda 3 dönem şartının değişmediğini hatırlatan Arınç, "Bunun için üzülmeyin. Ben gidersem 20 tane Bülent Arınç kuvvetinde arkadaş gelir, hiç endişeniz olmasın" diye konuştu.AK Parti'nin güzel düşüncelerle, dualarla, gözyaşlarıyla kurulduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti:"AK Parti, 'Yüzyıllar boyunca, Tanzimat'tan bu yana, bu milletin bir sahibi yok mu Yarabbi' diye gece gündüz dua edenlerin gözyaşlarıyla kuruldu. Eşref Edip'lerle, Necip Fazıl'larla, büyüklerimizin dualarıyla, Esat Efendi'lerin, mana büyüklerimizin dualarıyla kuruldu. İnanın ki nasıl Bursa güçlü bir şehirdir, her sokağında, mahallesinde bir maneviyat büyüğünün izleri vardır... Daha geçen Hazreti Üftade'yi anmadık mı? Aziz Mahmud Hüdai'yi unuttuk mu? Somuncu Baba'dan vazgeçtik mi? Molla Fenari'yi tanımıyor muyuz? Onlar hayatta olmasalar da ruhaniyetleri yaşıyor. Onların eli, hepimizin üstündedir."Arınç, kente gelmeden bazı heyetlerle görüşmeler yaptığına da değinerek, şöyle dedi:"Onlardan bir tanesi çok güzel şeyler söyledi. Onlar da kocaman bir cemaat. Türkiye'de sadece cemaat, onlardan ibaret değil ki onlarca cemaat var, Türkiye'de ve hamdolsun 10 cemaat varsa birisi gitti ama 9'unun duası bizimle birlikte oldu. Onun için hiçbir oy kaybımız da olmadı. Bize tafra yapanlar, bizi tehdit edenler, bizi düşürmek, Başbakanımıza diz çöktürmek isteyenlerin hepsi, kepaze oldu, biz dimdik ayakta kaldık. Kaybeden kendisi kaybetti. Yel, kayadan bir şey koparamadı."Mahkeme, kadıya mülk değil, gideceksiniz, sizden daha iyisi gelecekÜç ya da beş dönemin mesele olmadığını, her zaman AK Parti'nin başarısı için koşacaklarını ifade eden Arınç, şunları kaydetti:"Siyaset yapmak, sadece milletvekili, bakan olmak değil. Bizim yaptığımız nedir biliyor musunuz? Parti içi demokrasidir, lider oligarşisini yıkmaktır. Bir insan, bir partiye çöreklenir, sonra etrafına bir yalaka çemberi kurar, 40 sene geçse onlarla devam eder. Bu parti mi, demokrasi mi Allah aşkına? Biz bunu yıkıyoruz. Halktan bize bir talep gelmedi '3 dönem' diye... Sizden de bir talep gelmedi '3 dönem' diye. Biz kendimiz bunu kabul ettik ve bunun arkasında duruyoruz. 'Hesap yapın, kitap yapın kardeşim bu Allah'ın emri değil ya değişmez mi?'... Elbette Allah'ın emri değil, değişir ama biz bugüne kadar ilkeli duruşumuzla, cesur, kararlı siyaset anlayışımızla hep kazandık. Bundan dönersek vatandaş, bizim hakkımızda bir şüpheye kapılabilir. O yüzden herkes bir plan yapar ama Allah'ın hesabı, planları her şeyin üstündedir. Üç dönemde 78 veya 70 kişi tekrar 'seçim' diyecekmiş. Böyle bir endişe yok ki zaten. Herkes adam olacak, seçilecek diye bir kural mı var? Biz, her seçimde en az 150 kişiyi değiştiriyoruz, kimse bunun farkında değil mi? Bugün 11 milletvekilimiz geçen dönem var mıydı? Bundan önceki dönem, şu kadar milletvekili bir önceki dönem var mıydı? Kendi içinde tabii seleksiyon yapıyoruz ama bunu kural haline getirdik. O yüzden ben 3. döneme giren arkadaşlarıma belediye başkanlığı için diyorum ki 'Bak bu dönem son, tekrar aday olmaya kalkmayacaksınız. Bu, sadece bizi bağlamıyor sizi de bağlıyor'. Üç dönem belediye başkanlığı yapıyorsan artık 4. dönem yok, 3 dönem il başkanlığı, genel başkanlığı yapıyorsan 4. dönem yok, gideceksiniz. Mahkeme, kadıya mülk değil, gideceksiniz, sizden daha iyisi gelecek inşallah."Toplantıya, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, AK Parti Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun, AK Parti Bursa milletvekilleri katıldı.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...