Bahçeli seçimlerde başarılı olduklarını savundu
Bahçeli, "İmkanların kısıtlılığı göz önüne alındığında Milliyetçi Hareket Partisi önemli sayılabilecek bir başarıya imza atmıştır' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Yaşanan çok sıkıntılı siyasi süreçler ve imkanların kısıtlılığı göz önüne alındığında Milliyetçi Hareket Partisi önemli sayılabilecek bir başarıya imza atmıştır. Bilhassa büyükşehir, il, ilçe ve belde belediye başkanlıklarında ya kazanmış ya da kazanmanın eşiğine gelmiştir. Bu bizim açımızdan bir gelişme, gelecek için de ümitvar bir tablodur" dedi. Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, yerel seçimlerin kesin olmayan sonuçlarının büyük oranda belli olduğunu ve milli iradenin tercihini yaptığını söyledi. Türkiye'nin çok zorlu, engellerle dolu ve çekişmeli bir seçim sürecini geride bıraktığını belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu seçimlerin propaganda döneminde ahlaki, hukuki ve vicdani tüm değerler çiğnenmiştir. Yalan ve aldatma rekor kırmıştır. Yandaş ve yalaka medya gerçekleri örtmek, yanlışları gizlemek, ihanet ve melanetleri saklayabilmek amacıyla adeta geceyi gündüze katmıştır. AKP, devletin her türlü imkanını pervasızca kullanmış, kamu kaynaklarını keyfince siyasi faaliyetlerine seferber etmiştir. 30 Mart seçimleri öncesinde adaletsizlik, karartma, baskı, dayatma, kamuoyu yönlendirmesi ve şantaj çok ciddi hız ve ivme kazanmıştır. AKP zihniyeti toplumsal ve siyasal yapıyı aşırı şekilde germiş, bugüne kadar görülmemiş biçimde kutuplaştırmış ve millet iradesini çarpıtmıştır." "Yerel seçimlerin hazırlık dönemine, yakın tarihin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun damgasını vurduğunu" öne süren Bahçeli, Başbakan Erdoğan ve hükümetin "somut delillere dayanan vahim iddiaların muhatabı olduğunu" savundu. Türk milletinin "hırsızlık yapanları, rüşvet alışverişlerine taraf olan failleri" net olarak tanıdığını ve gördüğünü iddia eden Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Başbakan ve partisi, hangi sonucu alırsa alsın haksızlıklar, hukuksuzluklar ve ahlaksızlıklar sandıkta aklanmamış, temize çıkmamıştır. Şurası açıktır ki 30 Mart Mahalli İdareler Seçimleri sonrası Türkiye çok şeye gebedir. Ülkemizin içine sokulduğu darboğaz kritik bir eşiğe gelmiş ve kötüleşerek tehlikeli bir noktaya kaymıştır. Kaldı ki hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı çok iyi bilinmelidir. Seçim sonuçları yargının yerine geçemeyecek, mahkemelerin görevini ifa edemeyecektir. Başbakan Erdoğan'ın kesin olmayan seçim sonuçlarına dayanarak yaptığı yeni ve sözde balkon konuşması Türkiye'nin bundan sonraki hal ve gidişatı hakkında önemli ipuçları vermiştir. Anlaşılan Başbakan cepheleşmeleri teşvik ve tahrik etmeyi ısrarla sürdürecektir. Hükümetinin ve partisinin bulaştığı yolsuzluk kirini ve karanlık ilişkiler ağını hukuken temizlemeden muhalefete yüklenmesi, aklına estiği gibi muhalefete ayar vermeye teşebbüs etmesi her şeyden önce demokratik terbiye ve adaba hakarettir. Başbakan Erdoğan'ın yeni Türkiye ucubesi yetmezmiş gibi, yeni muhalefet nakaratlarını da seslendirmesi şüphesiz ki aymazlık, kendini bilmezlik ve akıl noksanlığıdır. Türkiye'yi, hala şaibelerden arınmamış bir Başbakan yönetmektedir. 30 Mart'ın istikameti nereye çıkarsa çıksın, siyasi neticeler neyi gösterirse göstersin iktidarda henüz rüşvet ve yolsuzluğun batağına saplanmış kapkara vicdanlı bir zümre bulunmaktadır. Başbakan Erdoğan’ın balkon konuşması vesilesiyle yanına alıp kalabalıkları selamlattığı kişi ya da kişiler yakayı kurtarmış ve suçlamalardan kurtulmuş değildir. Yakın gelecekte de doğru ve helal kazanç kesinlikle kazanacak, layık olduğu itibarına kavuşacaktır."
"Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milletinin seçim ve tercihine saygı duymaktadır" diyen Bahçeli, yerel seçim sonuçlarının enine boyuna inceleneceğini ve analiz edileceğini anlattı.
Bahçeli, şunları söyledi:
"Bu seçimlerde milli iradenin vermiş olduğu mesaj mutlaka ki dikkatle değerlendirilecektir. Yaşanan çok sıkıntılı siyasi süreçler ve imkanların kısıtlılığı göz önüne alındığında Milliyetçi Hareket Partisi önemli sayılabilecek bir başarıya imza atmıştır. Bilhassa büyükşehir, il, ilçe ve belde belediye başkanlıklarında ya kazanmış ya da kazanmanın eşiğine gelmiştir. Bu bizim açımızdan bir gelişme, gelecek için de ümitvar bir tablodur. Adalet ve Kalkınma Partisi, seçim sonuçlarını doğru okumalı, Türkiye'nin bekası ve esenliği ile milletimizin huzur ve refahı için bundan sonra uygulayacağı politikalarda hassas hareket etmelidir. Önümüzdeki yeni dönemde siyasete daha çok uzlaşma, daha çok ahlak, daha fazla işbirliği, daha fazla adalet ve karşılıklı saygı hakim olmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, milletinin kendisine verdiği yetki, destek ve gösterdiği teveccühle yeni bir görev ve sorumluluk üstlenmiş olup bunun gereğini milli menfaatler doğrultusunda daha etkili ve kararlı bir muhalefet anlayışıyla icra edecektir. Bundan herkes emin olmalıdır."Parti teşkilatı mensuplarına ve adaylara teşekkür eden Bahçeli, seçimlerden başarı ile ile çıkan adayları kutladı, destek veren vatandaşlara da teşekkür etti. Bahçeli, "30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden çıkan sonucun milletimize, demokrasimize ve partimize hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan diliyorum" dedi.
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bahçeli, YSK'ya itiraz yapıp yapmadıkları yönünde bir soru üzerine, sürecin devam ettiğini ve yakın rakamların oluştuğu iller ile ilçelerde bu itirazların başlatıldığını söyledi.
"Sizin elinizdeki veriler MHP'yi Türkiye genelinde yüzde kaç gösteriyor" sorusu üzerine Bahçeli, Yüksek Seçim Kurulu'nun kararına bakılması gerektiğini belirtti. Televizyonlarda çok farklı değerlendirmeler yapıldığına işaret eden Bahçeli, bunun da siyasi iktidara yakınlıklarıyla doğru orantılı olduğunu dile getirdi.
Bahçeli, "MHP'nin ucu ucuna kaybettiği iller var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunu yanıtlarken, "Bunu değerlendirmek çok basit. Kaybettiğiniz kadar kazandıklarınız da var" değerlendirmesinde bulundu.
"Büyükşehirlerde partilerin oyları nasıl yorumlanmalı" sorusu üzerine Bahçeli, şöyle konuştu:"Açıklığa kavuşması gereken konulardan birisi budur. Sorduğunuz sorudur. Şu an televizyonlarda Türkiye ortalamasıyla ilgili olan veriler çok eksik, farklı gözükmektedir. Yüksek Seçim Kurulu'na başvuruda bulunduğumuzda bu değerlendirmenin hangi yöntemle olacağına dair bir açıklama olmadığı görülmektedir. Yani büyükşehir oylarına göre mi partilerin konumu belli olacak? 51 ilin oylarına göre mi partilerin konumu belli olacak? 51 il içerisindeki il genel meclisi üyelerinin oylarıyla mı partilerin durumu belli olacak veya bunların karışımından oluşan ucube bir sonuçla mı bu belli olacak? O bakımdan sayın Başbakan çok erken bir açıklama yaptı. Balkon konuşması kendisini de yanıltmasın diye düşünürüm."
Bahçeli, "Sizce hangisi göz önüne alınmalı" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Onu Yüksek Seçim Kurulu'na soracaksınız. En azından kararların oluşumu sırasında bu kadar karmaşık bir seçimin, yeni bir büyükşehir taslağının ilk defa uygulamaya konulduğu bir ortamda değerlendirmelerin de hangi yöntemle olacağını belirtmiş olsalardı o zaman çok değerli televizyon yorumcuları partiler hakkında rakamlar ifade ederken biraz daha dikkatli olmayı tercih ederlerdi."
Bahçeli, "Size göre halkın 17 Aralık sürecine tepkisi nasıl oldu" sorusuna da "Halkın bu süreci biraz daha derinlemesine beklediği görülüyor. Bazen yükseltilerek yere atılmak da mümkündür" yanıtını verdi.