Başabakan Yıldırım İzmir'den Kılıçdaroğlu'na sert çıktı
Başabakan Binali Yıldırım İzmir'de vatandaşlara hitap etti.
Başbakan'ın konuşmasından satırbaşları: Demokrat Parti kurulduğunda ilk olarak İzmir evladına sahip çıktı.
Biz bizi seçenlerin hükümeti olmadık. Biz herkesin hükümeti olduk. Hiç kimsenin fikrine, düşüncesine ve inancına asla karışmadık.
Düşmanı denize döktük. Hiç kimse Evet ve Hayır diyenleri ayrıştıramaz. Kimse kimseyi tehdit edemez. Bu siyasetin dili olamaz. Bu edepsiz dili asla kabul etmez.
Hayır diyenler Türkiye'ye ufuk açmıyorlar. Hayır diyenler mevcut sistem devam etsin krizleri olsun, darbe olsun diyorlar.
Evet demek reform demektir. Kalkınma ve gelişme demektir. Evet istikrar ve istikbal demektir.
Sayın Kılıçdaroğlu ne diyor? Sadece Hayır. Yol yaptırmam, hızlı tren yaptırmam. İstanbul - İzmir otoyolunu yaptırmam. Başka bir sözleri yok.
Bir siyasi partiye yakışmayan şekilde milleti tehdit ediyorlar. Bizim yunanı denize döktüğümüz gibi Evet diyenleri denize dökeceklermiş. Haddinizi bilin.
Kılıçdaroğlu FETÖ'nün ağzıyla konuşuyor. Bu kahraman milletin 15 Temmuz direnişini görmezden geliyor. İzmir Ay - Yıldızlı bayrağımızı düşürmedi, ezanımızı dindirmedi.
15 Temmuz'da Pensilvanya bu milletin nasıl tokadını yedi gördünüz. Ne sen ne de FETÖ bu zaferi gölgelemeye yetmez.
"Biz 80 milyonu bir bildik, beraber bildik kardeşçe yaşaması için mücadele ettik"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan şehirlere hizmet ederken siyaseti ölçü almamayı öğrendiklerini dile getiren Yıldırım, oy oranına bakmadıklarını, "kim oy verdi, kim oy vermedi" diye asla bir saniye düşünmediklerini dile getirdi.
Yıldırım, sandık kalktıktan sonra oyları bir kenara bıraktıklarını vurgulayarak, Türkiye'nin tamamı için, İzmir'in tamamı için projeler yaptıklarını hizmetler sunduklarını ifade etti.
İzmir'de yaşam tarzı üzerinden istismar siyaseti yapmadıklarını, kutuplaştıran, ayrıştıran olmadıklarını, hep gönül diliyle konuştuklarını belirten Yıldırım, "Biz konuşmadık eserlerimiz konuştu. Biz hizmetlerimizle, projelerimizle, yaptıklarımızla ve yapacaklarımızla konuştuk. Biz bizi seçenlerin Başbakanı, bizi seçenlerin hükümeti olmadık, herkesin Başbakanı, herkesin hükümeti olduk. Çünkü biz biliyoruz ki üzerimizde 80 milyonun hakkı var, 80 milyonun emanetini taşıyoruz." dedi.
Yıldırım, hiç kimsenin diline, kültürüne, fikrine, inancına asla karışmadıklarını dile getirerek, "Biz 80 milyonu bir bildik, beraber bildik kardeşçe yaşaması için mücadele ettik. Biz Türkiye için, güçlü Türkiye için milletimizle, doğuyla batıyla, kuzeyle güneyle hep birlikte hareket ettik. Hep birlikte mücadele ettik." ifadelerini kullandı.
"İzmir'den düşmanı birlikte denize döktük"
"'Evet' diyenler ne kadar bu ülkenin onurlu evladıysa 'hayır' diyenler de o kadar onurludur, onlar da bu memleketin evladıdır." diyen Yıldırım, memleketi de vatandaşları da "evetçiler" diye ayırmadıklarını asla ayırmayacaklarını söyledi.
Yıldırım, "Hiç kimse 'evet' diyenleri 'hayır' diyenleri ayrıştıramaz. Biz 9 Eylül 1922'de buradan, İzmir'den düşmanı denize birlikte döktük. Bu ülkenin her bir evladının silahıyla, kazmasıyla, baltasıyla aslında dualarıyla Anadolu'nun ortasından başlayan bu mücadele İzmir'e kadar devam etti ve Ege'de düşmanı denize döktük. Kurtuluş Savaşı'nı birlikte zaferle sonuçlandırdık, Cumhuriyet'i birlikte kurduk, bu zafer bizimdir hepimizindir. Cumhuriyet hepimizindir." şeklinde konuştu.
"İzmir bu edepsiz dili asla kabul etmez"
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un açıklamalarına ilişkin "Hiç kimse bu ülkenin evlatlarını 'evet' dediler diye denize dökme densizliğinde, terbiyesizliğinde bulunamaz, tehdit edemez." diyen Başbakan Yıldırım, "Bu dil ayrıştırıcı bir dildir, bu dil bölücü bir dildir, bu kutuplaştırıcı bir dildir. Siyasetin dili bu olamaz. İzmir bu edepsiz dili asla kabul etmez." diye konuştu.