Başbakan Davutoğlu konuştu

Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle;

Sur'a yukarıdan baktığınızda bir yürek gibi inşa edilmiştir. İnşa edenler hiçbir zaman uçak, helikopter kullanmadılar. Ama belki birileri buna havadan bakar diye düşündüler. Diyarbakır'ı anlayan yüreğini anlar. Ama insanlığa saygıyı kaybetmişlerse, o yüreği parçalamaya kalkarlar. Dün akşam saat 5 civarında yedi canımız, ciğerimiz hainler tarafından korkak bir tuakla şehit eddiler. Eminim bu acıyı en fazla Diyarbekirliler hissetti. Bu acıları, bu tahribatı yaşarken hepimizin zihnimizi bu ortak kültürümüzün temellerinden koparmadan düşünmemiz lazım. 

EYFEL'İ BİLEMEM AMA DÖRT AYAKLI MİNAREYE BAKAN...

Şu anda bulunduğumuz Hasan Paşa bir Boşnak. O da Diyarbakır'da bir iz bırakmış. Herkes Diyarbakır'a hizmet etmiş. Bugün sizle paylaşacağım projelerimiz insanlığa, medeniyete, Diyarbekirlilere saygımızın eseridir. Yürek şehri Sur'a saygımızın eseridir. 2013'de Diyarbakır'da yaptığım konuşmada 'Diyarbakır'a Doğu'nun Paris'i diyorlar, Paris ne ki?" diye sormuştum. Diyarbakır şehirken, Paris köydü. Eyfel Kulesi ile 4 ayaklı minareyi karşılaştırın. Eyfel'de insanlar ne bulur bilemem ama 4 ayaklı minareye bakan herkes kendisinden bir şeyler bulur" demiştim. 2016 kritik bir yıldır. 

YOL AYRIMINDAYIZ YA BÜTÜNLEŞECEĞİZ YA DA...

Bir yol ayrımındayız. Ya birleşeceğiz. Ya da bizi parçalayacaklar. 7 Haziran seçimleri sonrasında ülkenin kaosa düşeceğini hesap eden bölücü terör örgütü içeride ve dışarıda harekete geçtiler. Silahlı isyan çağrısı yaptılar. Zannettiler ki, onlar bu memleketi biraraya getiren ana değerleri parçalayabilecekler. 23 Temmuz'da Huzur ve Demokrasi operasyonlarını başlattık. Onlar yakarken biz her yerde barışı ve huzuru hakim kılmaya çalıştık. 1 Kasım'dan sonra devam ettik. Çukurlar kazdılar, barikatlar kurdular. El yapımı bombalarla insanların günlerini, gecelerini kararttılar. Zannettiller ki bölge halkı onların yanında yer alacaklar. Ben buraya Diyarbekir'e teşekkür etmeye geldim. Bu tahrik, provakasyonlara karşı dimdik durdukları için. 

DİYARBAKIRLILAR'A BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜRE GELDİM

Ben Diyarbakırlılara son olarak Nevruz'da provokasyona gelmedikleri için kardeşliğimize sahip çıktıkları için bir kez daha teşekkür ederim. Devletimizin şefkat elini de birlikte kullandık, kullanacağız. Devletimiz dediğimizde bu sizin devletiniz, bu 78 milyonun devleti. Hiç kimse bu devlete tek başına malik değildir. Hiç kimse vatandaşların herhangi bir kesimini ayırmaya, dışlamaya hakkı yoktur. Hiç kimse 78 milyonu birbirinden ayırımaz. Biz bütün bu hesapları bozmak için kararlıyız. Gece gündüz uyumadan terörle mücadeleye devam edeceğiz. 

DİYARBAKIRLI VE SİLOPİ AMCA ELİMİ TUTTU VE...

İki mubarek şahsı size zikretmek isterim. Birisi Kurban Bayramı Ulu Camii'de yanımda ihtiyar bir Diyarbakır beyefendisi vardı. Elimi tuttu 'Bizi yalnız bırakmayın' dedi. Silopi'de 95'i aşkın bir dedemizin eline sarılıp öpmeye çalıştığımda 'Bizi bırakmayın' dedi. Hiçbir vatandaşımızı bunların insafına terketmeyecek, yalnız bırakmayacağız. Hiçbir vatandaşımızın mağdur olmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye'de milletin her kesimin verdiği oylarla cumhuriyet tarihinin en yüksek seçmen sayısıyla yüzde 49,5 oyla gelmiş bir iktidar var. Bize oy versin vermesin her vatandaşımızı temsil ediyoruz.

GÜZEL DİYARBEKİR'DE BİR EVİM OLSUN İSTERİM

İnşallah, Sare Hanım'a da zikrettim. Güzel Diyarbekir'de bir güzel evim olsun isterim. Mekânım Diyarbekir olsun. Burada amacımız çok açıktır, insanı korumak, mekanı korumak. Hayatı iyileştirmek. İnsanı korumayan hiçbir plan, hiçbir proje hayatta karşılığını bulamaz, tarihte de yer alamaz. Sur'u barikatlarla yolları kapatarak yaşanmaz hale getiren, çukurlar kazan, okullara, hastanelere gidişi engelleyen, vatandaşımızın canına kastederek tahrip edenler karşılarında çok kararlı bir iradeyi görünce elhamdülillah burada barınamadılar, barınamayacaklar. Biz Sur'u inşa ve ihya edeceğimizi duyurduğumuzda birtakım tezviratlarla vatandaşımızın kafasını bulandırmaya çalıştılar. 

DİYARBAKIRLILARIN RIZASI OLMADAN TEK BİR ADIM ATILMAYACAK

Sur'dan insanları çıkarmak istiyorlar diye dedikodu yaptılar. Bre insafsızlar! Siz bizim Diyarbakır sevgimizi bilseydiniz aynaya bakmaya utandırdınız. Bizim için bunlar kutsal emanettir. Diyarbekirliler'in ve Sur'da yaşayan vatandaşlarımızın rızası hilafına tek bir adım atılmayacaktır. Sizinle istişarede bulunarak, konuşarak yapacağız. Allah'ın izniyle yangın yerinde gül yetiştireceğiz. Tüm mağduriyetleri gidereceğiz. İnsanımızın mekanla ilişkisini kesinlikle bozmayacağız. Mülkiyet hakkına kesinlikle riaeyet edilecek. Sur'u teröristlerin yıktığ4ı halde bırakmayacağız. Kirada olanlar kirada öder gibi mülk sahibi olacaklardır. Gecekondu, işgalci konumunda olanlar dahi her biri en iyi şartlarda çağdaş ev imkanlarına sahip olacak. Hiç kimse tereddüt etmesin. Kimse aç ve açıkta kalmayacak. 

MÜLKİYET HAKLARI KESİNLİKLE TEHLİKEYE GİRMEYECEKTİR

Sur'dan çıkan hiçbir vatandaşımız açıkta kalmayacak dedik. Her birine kira yardımı yaptık. Diyarbakır uyuyamıyorsa biz de uyuyamayız. Acele kamulaştırma gibi hukuki anlamda attığımız adım onların mülkiyet haklarını kesinlikle tehlikeye sokmayacakları gibi teminat altına alınacaktır. Bu tezviratların yayıldığını duyunca bizzat gelip Diyarbekirli vatandaşlarımızla paylaşmak istedim. Diyarbekir'i koruyacağız. Diyarbekir kimsenin inhisarında değildir. Hepimizin yüreğinde, tarihimizin mirası olarak bizim kaderimizi üzerine yazdığımız bir şehirdir. 

DİYARBEKİR'DE HİÇBİR BİNA SURLARA TEPEDEN BAKMAYACAK

Onlar Türkiyeleştirmek derken dahi zihinlerinde daima bir ayrıştırma var. Onlar benim Diyarbakır'a duyduğum muhabbeti keşke Konya ile duyabilseler. onların zihninde Stalinist modeller var. Diyarbekir'in her taşı korunacak, her mimari eseri korunacak. Kentsel dönüşüm kavramını sağa sola çekerek özellikle Sur içinin rant alanı dönüşeceğini idda edenler bilsinler ki, hiçbir bina Ulu Cami'nin mimarisinden daha yüksek olmayacak. Hiçbir bina tarihi eserlere tepeden bakmayacak. Hiçbir bina o güzel surlara tekebbür edemeyecek.