Başbakan Erdoğan'dan sağlık çalışanları için büyük müjde

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sağlık çalışanlarına yıpranma payı müjdesini vererek, "Bu çalışmayı da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızla el ele yürütüyoruz." dedi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık-Sen tarafından ATO Congresium'da düzenlenen 'Sağlık Çalışanları Türkiye Buluşması' ve 'Ebeler, Hemşireler ve Anneler Günü Programına' katıldı. Programa Başbakan Erdoğan'ın yanısıra, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş ve Türkiye'nin 81 ilinden gelen ebe ve hemşireler katıldı. Erdoğan, yaptığı konuşmada, "Böylesine anlamlı bir günde bu güzel programda bizleri buluşturan Sağlık-Sen'e, Sağlık Bakanlığımıza, Sayın Başkan ve yönetimine, 12 Mayıs'ta kutlanan dünya hemşireler gününün en başta hemşirelerimiz ve ebelerimiz olmak üzere tüm sağlık sektörümüze, ülkemize milletimize hayırlar getirmesini diliyorum. Bu anlamlı gün, bizim için farklılık arzediyor. Buradan tüm hemşire ve ebe kardeşlerimize, şu anda görevlerinin başında olan yüzlerce binlerce hemşire ve ebemiz var. Onlara da selam ve sevgilerimi iletiyorum. Sizler sadece birikiminizle, eğitimimizle değil insanlara açtığınız gönlünüzle, yüzlerinizdeki o tebessümle kutsal görevi en güzel mesleği icra ediyorsunuz. Ne büyük zorluklar yaşadığınızı çok iyi biliyoruz. Uzak, ücra demeden ihtiyacı olanlara nasıl el uzattığınızı çok iyi biliyoruz. İşinizi yaparken ne zorluklara katladığınızı, nasıl fedakarlıkta bulunduğunuzu biliyoruz. Bütün zorluklara rağmen, bütün o çilelere rağmen insanların en güzel anlarına tanıklık ettiğinizi de biliyoruz. Kötü anları bir tarafa bırakın, bebekler dünyaya geldiğinde belki annelerinden önce sizleri görüyor. Ameliyattan dünyaya yeniden gelmiş gibi uyanan hastalar önce sizleri görüyor. En zor anlarında bir şefkat eli bekleyen yaralar önce sizleri görüyor. sizin adınız ne biliyor musunuz, sizler umudun adısınız. İşte onun için her birinizden tek tek Allah razı olsun diyorum. Her birinize tek tek teşekkür ediyor, iyi ki varsınız diyorum" dedi.

"LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ALAN HEMŞİRELERİMİZE UZMAN YOLUNU AÇTIK"

Hemşirelik mesleğinin kendine özgü kanunu olan bir meslek olduğunu söyleye Erdoğan, "Biz, 2007 yılında bu kanunu inceledik. Lisansüstü eğitim alan hemşirelerimize uzman yolunu açtık. Cinsiyet ayrımını kaldırarak erkeklerin de hemşire olabilmesini sağladık. Hemşirelerimizin görev, yetki ve sorumluluklarının daha net şekilde belirlenmesini sağladık. İnşallah önümüzdeki dönemde bu konudaki çalışmalarımızı sürdürecek, sizlerin daha iyi şartlarda çalışmasını temin edecek adımları atmaya devam edeceğiz. Sayın Başkan ifade etti, önlisans olarak iki yıllık eğitimden sonra bunu dörde tamamlama noktasındaki sıkıntıyı dile getirdi. Bu konuyu, ben şu anda Bakanıma talimat veriyorum. İnşallah bununla ilgili yasal değişiklik neyse bunu süratle yaparak bunu önünü açacağız. Bunun zaten mantığı yok, tamamlamak suretiyle kardeşlerimizin 4 yıla tamamlamasını inşallah sağlayacağız. Daha çok yakın bir zamana kadar, sağlık sistemimizin ne kadar içler acısı bir durumda olduğunu sizler en az benim kadar iyi biliyorsunuz. Bir vatandaş, ben çocukluğumda çektiğim çilelerimi biliyorum. Rahmetli anneciğim, hastanede beklemek için benim öncede Okmeydanı SSK hastanesine gönderirdi kuyruğa girerdim. Numarayı alırdım, ben numarayı aldıktan sonra eve dönerim, annem de numarasıyla hastaneye gelip tedavisini olurdu. Bugünleri yaşadık. Artık elektronik sistemlere geldik. Nerede muayene olacaksın. Röntgen için 7 ay, 6 ay sonraya gün verilirdi, artık bunların hepsi geride kaldı. Hastaneye gitmek, sağlık hizmeti almak insanımız için bir çileydi. Bunları yaşadı bu ülke. Çok dostlarımız hastanelerde rehine alınırdı biz onları kurtarmak için devreye girerdik. İstanbul'da rehine kurtardığım günleri hatırlıyorum. Türkiye'de yıllarca hastane kapılarındaki dram ve trajediler ekranlara taşındı" diye konuştu.

"Bir kardeşiniz olarak söylüyorum, sizin verdiğiniz hizmetin bedeli olmaz" diyen Erdoğan, "Bu kadar verdiğiniz hizmet önemli. Sizinki bir aşktır, çünkü bu iş kolay kolay yapılmaz ama sevdanız olduğunda yapılır. Ben burada kardeşimi görüyorum, biliyorum ki onun farklı bir heyecanı var. SSK'ya, Bağkur'a bağlı ayrımı bu ülkede kaldırdık. Dünyanın hemen hemen hiçbir gelişmiş ülkesinde gelişmekte olan ülkelerinde de işçi-memur ayrımı yoktur. Çalışanlar vardır. Diyorsunuz ya, döner sermaye, ek filan bunların hepsi çalışanlar olduğunda ortadan kalkar. Memur için hayatımda kimisi çalışırken onlar bizden fazla alıyor diyor. İşçi ben çalışırken fazla, emekli olduğumda az alıyorum diyor. Böyle bir karışıklık var. Bizim bunu kaldırmamız lazım. Bunu kaldırdığımız anda Türkiye'de bu denge adil bir yere rahatlıkla oturacaktır. O zaman inanıyor mu ki emeklilik ve sonrası skalalar çok daha fizibil hale gelecek. Hiçbir vatandaşımın hastane kapılarında farklık bir muamele görmesine tahammül edemem" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'Yİ DÖRT TEMEL ÜZERİNDE YÜKSELTECEĞİZ"

Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

"Beyefendi ben Genel Müdür diye takılıyorum ya kızıyor. Senin Genel Müdürlüğün zamanında eczanede doktorun verdiği ilaçları bulamıyordum, yoktu o ilaçlar. Doktor bana 3-4 ilaç yazıyor 2-3'ü var. İhale yapıldı ilaç gelmedi diyor, ne yapacağım paranla alacaksın diyordu. Şimdi böyle bir şey var mı? Gidiyorsun istediğin eczaneden ilacını alıyorsun. Artık boynu bükük hastane kapılarından insanımız dönmesin istiyoruz. Biz insanımıza bir söz verdik. Bizler, Türkiye'yi dört temel üzerinde yükselteceğiz. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Eğitim çok çok önemli, onun için eğitimde yoğun yatırımlar yapıyoruz. Sağlık aynı şekilde farklılığımız ortaya çıktı, çıkıyor. Adalet ve emniyette de öyle. 4 temel alanda çok önemli eserler kazandırdı. 10 milyon tablet bilgisayarın ihalesine hazırlanıyoruz. Tüm okullarımızın etkileşimli tahtalarının ihalesine hazırlanıyoruz. Önümüzdeki 3 yıl içende bunları bitirmenin gayreti içinde olacağız çünkü Türkiye modern dünyanın yakaladığı ne varsa onları yakalama gayreti içinde olacak. Bizler hem hükümet hem de kişisel olarak halkımızın hayır dualarını alıyoruz. Bunların her birisi insanımız yakından ilgilendiren alanlar. Bir hükümet halkın isteklerini karşılamıyorsa inanın o hükümetin uzun yıllar görevde kalmasının imkanı yoktur, olamaz. Göreve geldiğimiz andan itibaren bu şuurla çalıştık. Bu dört alandaki meselelerini sorunların üzerine kararlılıkla eğildik. Şunu çok iyi biliyoruz sağlık hizmeti demek sadece hastane yapmak demek değildi. Sağlıkta da asıl olan doktoruyla, hemşiresiyle insandır. Sadece cihaza ve araca yatırım yapmak hizmetin kalitesini yükseltmez."

"5 YIL HİZMETİ OLANA 1 YIL YIPRANMA"

Aile hekimliği uygulamasıyla 20 bin 684 aile hekiminin şu anda Türkiye'de hizmet verdiğini anlatan Erdoğan, göreve geldiklerinde nitelikle yatak sayısı 6 bin 839 olduğunu, bugün bu sayının 45 bin 240 olduğunu ifade etti.

Sağlık çalışanlarına yıpranma payı getiren çalışmanın yapılacağını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Yıpranma payı ile ilgili çalışmayı yaptıracağım. 'Yıpranma payını ne kadar ne kadar yapabiliriz' dedim. Dediler ki 5 yıla bir yıl. Ben arkadaşlarıma talimat vereceğim. 5 yıl hizmeti olana 1 yıl yıpranma. Bu çalışmayı da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızla el ele yürütüyoruz. Bu meclisin kapatılmasını kadar yetişmeyebilir, yeni yasama yılına kadar tüm hazırlıkların yapılması lazım" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, şehir hastanelerine ilişkin, "Hasta yatacaksa konforlu odalarda yatsın. Refakatçisi de geldiği zaman o imkanları bulsun. Şehir hastaneleriyle vatandaşlarımıza bu kaliteyi getiriyoruz. Bunun için adımlar atıldı. Şu anda yapımı devam eden 10 adet şehir hastanesi var" dedi.

Sultanahmet'teki bir anısını anlatan Başbakan Erdoğan, "Sağlık reformunu bir Obama'ya anlatsanız' dediler. Sayın Obama bu reformu çıkarmayı çok arzu etti. Biz hamdolsun Türkiye'de sağlık reformunu hallettik" ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, sağlık çalışanlarının çocuklarının kreş sorunun giderilmesi için Sağlık Bakanlığı'na talimat verdiğini bildirdi.

"ONLARIN YAKALADIĞI MEMNUNİYETİ YAKALAMIŞ DURUMDAYIZ"

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, Türkiye'nin sağlıkta son 12 yılda önemli bir dönüşüme imza attığını belirterek, "Hem hekim yetersizliği, hem hemşire yetersizliği, hem finansmana baktığımızda OECD'ye göre üçte bir oranında gerideyiz ama onların yakaladığı memnuniyeti yakalamış durumdayız. Biz rahmet ve bereket medeniyeti mensuplarıyız. Gece-gündüz demeden medeniyetimizin gereklerini yapmış olmanın karşılığıdır. Son 12 yılda yakaladığımız bu başarılı vizyonu 2023 yılında yeni vizyonlarla, sağlık camiasıyla birlikte, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde inşallah yeni bir vizyona taşıyacağız" diye konuştu.

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Bugün demokrasi içerisinde mızıkçılık yapanlar o, bunları ayıklayacağız. Bunun iyi tarafı millet iradesinin gerçek sahiplerini göbeğini kaşıyan adamlar ilan edenlerin çağdışı metaforu sona ermiş, millet iradesinin önü açılmıştır. Suriye konusuna baktığımızda batının çifte standardını görüyoruz. 17 Aralık operasyonunun arkasındaki uluslararası güçler, onun buradaki maşalarının da ortak olduğu proje aynı çifte standardın sonucudur" şeklinde konuştu.

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmesi konusunda destek istediklerini belirterek, "Sağlık çalışanları döner sermaye kaynağından ek ödeme aldıkları gerekçesiyle, çifte vergi vermek zorunda kalıyor. Bu vergi mağduriyetlerinin giderilmesi ve sağlık çalışanlarının gelecek kaygısı duymamaları için ek ödemelerinin emekliliğe yansıtılması talebiyle desteğinizi istiyoruz. Biz, 2014 yılının sağlık çalışanları eğitim yılı olmasını istiyor ve lisans tamamlamanın 2014 yılında başlatılması noktasında desteğinizi bekliyoruz. Ek göstergelerle ilgili yeni bir düzenleme yapılacağı konuşuluyor. Bu anlamda sağlık lisansiyeri olan çalışanlarımız başta olmak üzere tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın ek gösterge düzenlenmesinden faydalandırılmasını istiyoruz. 660 vekil ebe hemşire, 3 bin civarında kamu personeli olmayan aile sağlığı merkezi çalışanı ve görevde yükselme sınavını kazanan ancak yeterli kadro olmadığı için ataması yapılmayan 2 bin 351 arkadaşımıza ve 4/C'lilere de kadro verilmesini sizden talep ediyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, yılın annesi, yılın ebesi ve yılın hemşiresine ödüllerine verdi.