Başbakan, İstanbul'da gençlerle buluştu
Başbakan Davutoğlu, Üsküdar'daki Nev Mekan Kafe'de gençlerle bir araya gelerek, gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Öğrencilerle yaptığı sohbete öğretim üyeliği yaptığı dönemdeki anılarını anlatarak başlayan Davutoğlu, kendisini dinleyen öğrencilere "Ders kırıp gelen varsa yakalarım gözlerinizden" diyerek espri yaptı.
Marmara Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Öğrencisi Iğdırlı Ömer Yiğit'in Çözüm Sürecine ilişkin sorusu üzerine, sürecin başarısı için samimiyetle çaba sarf ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
"İnşallah bir şekilde bu topraklarda ortak kader bilincine dayalı yeni bir dönem başlatacağız. Ama şundan da kimsenin şüphesi olmasın, 22 Temmuz'da Ceylanpınar'da 2 polisimizin uyurken ensesinden vurularak şehit edilmesinden sonra başlayan Huzur ve Demokrasi Operasyonu'nu, senin Iğdır'a, belki başka bir arkadaşının kendi şehrine rahatlıkla gidebilecek ve orada kendi ailesiyle rahatlıkla buluşabilecek şartlar oluşuncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bir taraftan terörle mücadeleyi sürdüreceğiz, diğer taraftan da demokrasiden, özgürlüklerden bir milim miktarı sapma olmayacak. Bir daha terör odaklarının gençlerimizi aldatıp, kaçırıp, bir çatışma ortamına götürmesine de izin vermeyeceğiz."
"En acı husus medya konusunda kutuplaşma olması"
Medyanın özgür olduğunu, herkesin istediği siyasi partiyi destekleyebildiğini bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Medya özgür, herkes istediği siyasi partiyi destekleyebilir, herkes istediği siyasi lideri öne çıkarabilir. Bu konuda kimse kimseye sınır getiremez ama maalesef Türkiye'de en acı olan husus, birçok konuda olduğu gibi medya konusunda da bir kutuplaşmanın olması. Burada artık basın etiği ve medyanın objektifliğinden çıkılarak, tamamıyla haberlerin seçici bir şekilde, bir algı operasyonu yapmak için yönlendirmeye varacak kadar bir ayrım olması."
"Kandırılan her gencimiz için gözyaşı döküyorum"
Gençlere, silahlarla konuşmamaları ricasında bulunan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi bir taraftan terörle mücadeleyi yapmak zorundayız, aksi takdirde bu gençleri kurtaramayız ama diğer taraftan da kandırılıp dağa götürülen, kaldırılan her gencimiz için gözyaşı döküyorum. Çünkü onlar bizim gençlerimiz. Onların kaybedilmemesi lazım. Sizden de (gençlerden) en temel ricam mümkün olduğunca gönüllerinizle, kalplerinizle konuşun, dillerinizle, bakışlarınızla konuşun ama zinhar silahlarla konuşmayın, şiddetle konuşmayın."
"Mücadelemiz tek taraflı olmayacak"
DAEŞ'in, İslam'a töhmet getirdiğine dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:
"IŞİD zihniyetine karşı bizim fiili emniyet tedbirlerimiz dışında zihniyet ve o zihniyete karşı aynı zamanda ideolojik bir mücadele de vermemiz gerekiyor. Çünkü İslam dininin hiçbir şekilde kabul etmediği bir başka zihniyet var orada ve dinimize en büyük töhmeti getiriyor. Dolayısıyla mücadelemiz tek taraflı olmayacak. Nasıl PKK ile terörle mücadele ederken Kürt vatandaşlarımızın kimliğine halel gelmemesi ve onları kazanmaya önem veriyorsak IŞİD'le mücadele ederken de İslam dinine herhangi bir şekilde itham ve töhmet getirilmemesine de özen göstermek lazım."
"Yanlış uygulama varsa gereği yapılır"
Dilek Doğan'ın, Sarıyer'de düzenlen operasyon sırasında yaralandıktan sonra hastanede hayatını kaybetmesine ilişkin gerekli araştırmaların yapıldığını ifade eden Davutoğlu, "Bu genç kızımızla ilgili gerekli diğer bütün olaylar gibi araştırmalar yapılıyor. Çok özen gösterilerek bazı emniyet tedbirleri alınıyor ama ola ki herhangi bir yanlış uygulama varsa bunun da peşi hiçbir zaman bırakılmaz, gereği yapılır" dedi.