Tgrt Haber

Başbakan Yıldırım açıkladı: 2017'de 2018'de seçim yok

15 Kasım 2016 20:46
Başbakan Yıldırım açıkladı: 2017'de 2018'de seçim yok

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin düzenlediği toplantıda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, '2017'de seçim filan yok, 2018'de yok, 2019'a kadar hiçbir şey yok. İşinize gücünüze bakın kardeşim.' dedi.

Yıldırım, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İhracat Zirvesi 2016'da yaptığı konuşmada, toplantıda sektör temsilcileriyle bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi. Toplantıda 28 sektör temsilcisinin toplantıya katıldığını dile getiren  Yıldırım, "Sektör temsilcileri burada kısıtlı sürede görüşlerini dile getirdi.  İlgili bakanlarımız dikkatle dinlediler. Bu konudaki sorulan sorulara ve  taleplere cevap vermeye çalıştılar. Benim söyleyeceklerim bu taleplerle ilgili olmaktan ziyade genel anlamıyla geleceğe, ekonomimize, ihracatımıza yönelik  konularda neler yapmalıyız, beklentiler nedir, bunları nasıl karşılarız? Böyle  bir değerlendirme yapmak istiyorum. Türkiye'de 14 yılda büyük değişimler oldu.  Bunu hep beraber yaşıyoruz. Devlet, özel sektör ve üniversiteler arasındaki  mesafe daha da yaklaştı. Bir yanda sektör temsilcileri bir yanda burada olduğu  gibi hükümet temsilcileri bir araya gelerek sorunlarımızı bütün detaylarıyla  konuşma fırsatları bulduk. Bu ortamları oluşturduk." diye konuştu.

BAŞBAKAN'DAN SEÇİM AÇIKLAMASI

"Belirsizlik diye bir şey yok. Bakın buradan söylüyorum, Türkiye'nin geleceğinde belirsizlik yok. Belirsizlik varmış algısı  oluşturmaya çalışanlar var, çok net. Önümüzde bir iş kaldı. Onda da bir mesafe katettik. Darbeden kalan ve 2007 Cumhurbaşkanı seçilememesinden kaynaklı, daha  sonra referandumla Cumhurbaşkanının halk tarafından seçiminin gerçekleşmesiyle  ortaya doğan bir mevcut durum var. Bu durum, Anayasa'yla uyuşmuyor. Şimdi yapacağımız iş bu hükümet sistemini mevcut Anayasa'yla uyumlu hale getirmek ve  böylece bu alandaki enerji kaybına da son vermek. Bu da belli. Bu çok kapsamlı  bir değişiklik olmayacak, sınırlı bir değişiklik yapacağız ve en kısa sürede de referanduma, milletin önüne götüreceğiz. Ondan sonra artık seçim filan yok. 2017'de seçim filan yok, 2018'de yok, 2019'a kadar hiçbir şey yok. İşinize  gücünüze bakın kardeşim."
 
Yıldırım, daha müreffeh daha kalkınmış bir Türkiye için herkesin düşüncesi ve hedeflerinin aynı olduğunu aktararak, iş adamlarının daha fazla  üretmesini, ihraç etmesini istediklerini kaydetti.
 
Bunun başarılması halinde daha fazla insanın iş ve aş temin edeceğine  vurgu yapan Yıldırım, şöyle devam etti:
 
"Cari açığımızı azaltabiliriz. Döviz rezervlerimizi daha çok  artırabiliriz. Kısacası Türkiye'nin gücüne güç katarız. Açıkça her fırsatta ifade  ediyorum. Sizler, ihracatçılar, iş adamlarımız, yatırımcılarımız ekonominin bel  kemiğini oluşturuyorsunuz. Ekonominin çarkını sizler döndürüyorsunuz. Türkiye'nin ismini ve bayrağını dünyanın dört bir yanına sizler taşıyorsunuz. İhraç ettiğiniz  her ürünle Türkiye'nin gücüne güç, ününe ün katıyorsunuz. İhraç ettiğiniz her  ürünle bir gencimize daha fazla iş alanı açıyorsunuz. Türkiye'nin kalkınmasında,  milli gelirinin yükselmesinde, refahın adil bölüşülmesinde ihracatçılarımızın,  sanayicilerimizin, çiftçilerimizin, emekçilerimizin velhasıl bütün toplum  kesimlerinin çok büyük payı vardır. Sizlerin ödediği vergiler, dev yatırımların  kısa sürede hayata geçmesine vesile oluyor. Sizler sayesinde Türk ürünleri  dünyanın dört bir yanına yayılıyor, biz de bununla iftihar ediyoruz. Ülkemizin  ürünlerini görmek Türk vatandaşı olarak bizleri mutlu ediyor. Türkiye'nin gücünü  ve potansiyelini dünyaya tanıtanlar sizlersiniz."
 
Başbakan Yıldırım, iş adamlarının daima milletten, demokrasiden,  hukuktan ve adaletten yana olduğunu söyledi.
 
"Milletine güvenen mutalaka kazanacak"
 
Yıldırım, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İhracat Zirvesi 2016'da yaptığı konuşmada, ister siyasette, ister ticarette, milletine güvenenin, güç alanın mutlaka kazanacağını söyledi.
 
"Sırtını şu veya bu örgüte dayayan, şu veya bu devletin  yönlendirmesiyle hareket edenler hem siyasette hem ticarette kaybetmeye  mahkumdur." diyen Yıldırım, ekonominin, gelişmenin olmazsa olmazını güven ve  istikrar şeklinde açıkladı.
 
Yıldırım, güven ve istikrarın olmadığı ülkelerde ekonominin gelişmeyeceğini, toplumsal huzur ve kardeşliğin olmayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
 
"Burada bazı arkadaşların kötümser bir ruh halini gördüm. Bu durum  doğrusu bizim ülkemiz için hak ettiğimiz bir durum değildir. Şunu kabul etmemiz  lazım, büyük bir darbe belasından kurtulduk. Kolay bir iş değil, tanka, topa,  tüfeğe, uçağa, helikoptere karşı hiçbir silahı olmayan, iman gücüyle, vatan  gücüyle karşı koyan bir milletin zaferiydi 15 Temmuz gecesi. Çok büyük bir  zaferdi. Gelecek için, bayrak için, çocuklarımız için meydanlara inen, canını  seve seve veren şehitlerimizi şükranla, rahmetle anıyorum. Gazilerimize hayırlı  uzun ömürler diliyorum. Gerek vatan savunmasında, gerekse demokrasi ve özgürlük  mücadelesinde bu kahramanlarımız, bu ülkenin daha huzurlu, güvenli olması için  onlar gereken her şeyi yaptılar."
 
"Hem darbeyi hallettiniz hem ekonomiyi yoluna koydunuz"
 
Başbakan Yıldırım, böylesine zor bir dönemden geçen Türkiye'de, çok  daha farklı şeyler beklediklerini aktararak, "Onlar zannetti ki 15 Temmuz  girişiminden sonra Türkiye'de her şey altüst olacak, ekonomik istikrar bozulacak  ve toplumda çok büyük kargaşa, huzursuzluk meydana gelecek ama hesapları  tutmadı." diye konuştu.
 
Milletin, sadece darbeyi önlemediğini, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomisine yapılmak istenen darbeye de karşı koyduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
 
"İlk mesai gününde 2,5 milyar doları bozdurarak bankalara koydunuz,  ekonomi zarar görmesin diye. Hem darbeyi hallettiniz hem ekonomiyi yoluna  koydunuz. Takip edilen 15 gün içinde bozdurulan döviz miktarı 12 milyar dolara  çıktı. Bu bir telkinle değil, bir talimatla değil, bu ülkenin asil evlatlarının  hür iradesiyle, ülkesini, milletini düşünerek ortaya koyduğu bir vatanseverlik  örneğidir. Bu da sadece bu asil millete yakışır, Türk milletine yakışır, sizlere  yakışır."
 
Yıldırım, dünyanın zor günlerden geçtiğini, 2008'den beri küresel  daralmanın, küresel krizin devam ettiğini aktararak, küresel krizin en önemli  sonucunun da küresel ticaretteki daralma olduğunu söyledi.
 
Küresel ticaretteki daralmanın da en önce ihracatçıları, ticaretle  meşgul olanları etkilediğini belirten Yıldırım, "Üstüne üstlük, pazar daralınca  bu sefer rekabet konusu da ön plana çıkmaya başlıyor. O halde ne yapmak lazım?  Yeni birtakım çareler üretmemiz lazım. Yeni yöntemler geliştirmemiz lazım.  Hükümet olarak biz iş başına geldiğimizde dedik ki 'Bizim ekonomideki hedefimiz  bir yatırım, iki istihdam, üç üretim, dört ihracat. Bu dört hususta çok büyük  destek vereceğiz. Büyük bir gayret göstereceğiz." ifadelerini kullandı.
 
"Alçak örgütün oluşturduğu mikropları hala temizleyebilmiş değiliz"
 
Geçilen 6 ay içerisinde aslında bu anlamda düzenleme olarak çok şey yaptıklarına işaret eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Ama burada da görüyorum, başka yerde de karşılaştığım bir şey var. Tabii 15 Temmuz'u yaşamış bir ülke olarak, kamu kurumların içerisine yuvalanmış,  tüm kurumların sistemini adeta zehirlemiş bir alçak örgütün oluşturduğu  mikropları hala temizleyebilmiş değiliz, bunun için gayret ediyoruz. O yüzden de  bürokraside, kollukta, yargıda, askerde hala bu temizlik harekatı devam ediyor.  Bir müddet daha devam edecek. Bu da devlet aygıtının işleyişini der demez olumsuz  etkiliyor. Bazıları giderayak hainlik yapmaya devam ediyor. Kararlar alınıyor ama  burada da ona şahit oldum, uygulamalarla ilgili hala problemlerimiz var. Demek ki  karar almak yetmiyor, takip edeceğiz, uygulamada ortaya çıkan aksaklıkları da  gidereceğiz. Buradan size 65. Hükümetin Başbakanı olarak açık bir şey söylüyorum, karşılaştığınız her sorunun çözümü için şahsen yanınızdayım. Bizim enerjimizi  azaltan, hızımızı kesen bu bürokrasi canavarına karşı birlikte mücadele edelim.  Bu bizim ortak geleceğimiz. Devletin görevi vatandaşın işini zorlaştırmak değil, devletin görevi vatandaşın işini kolaylaştırmak, önünü açmak, sorunlarını çözmek. Burada da ciddi bir direncin olduğunu biliyoruz, kaynağını da biliyoruz. Ama  sabredin, bunların hepsinin üstesinden geleceğiz."
 
Başbakan Yıldırım, "Bir yandan da Türkiye'de istikrarın bozulacağı, ekonominin kötüye gideceği yönünde yine bu alçak terör örgütünün ülkemiz dışında  belirli mihraklarda acımasızca bir algı operasyonu tüm hızıyla devam ediyor."  dedi.
 
Ancak ne yaparsa yapsınlar asla başarılı olamayacaklarını aktaran  Yıldırım, "Çünkü yaptıkları iş yanlış iştir, yaptıkları iş ne insanlığa sığıyor,  ne hukuka sığıyor, ne de vatandaşlığa sığıyor. Bu örgüt küresel bir terör örgütü.  İşin adını doğru koymamız lazım. Sadece Türkiye'nin başının belası değil, birçok  ülkenin de potansiyel tehdidi olan bir örgütten bahsediyoruz. Bunlar bütün  değerlerimizi kullandılar. Bizi biz yapan kutsallarımızı yok ettiler. Verdikleri  tahribatın ölçülmesi adeta imkansız hale geldi. Ama yapacakları en son iş silahlı  darbe girişimiydi, onu da yaptılar, boylarının ölçüsünü de aldılar. Bundan sonra  ne yapmak isterlerse bu millet misliyle karşılık verecektir." değerlendirmesinde  bulundu.
 
Başbakan Binali Yıldırım, ümitsiz olmaya gerek olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"2017 yılı çok daha güzel olacak. Buradan söylüyorum. Hesabınızı ona  göre yapın. Beklemeye gerek yok. Bu yapılan algı operasyonları Türkiye'nin gerçek  gücünü yansıtmıyor. Türkiye'nin gerçek yüzü, gerçek potansiyeli, kabiliyeti bunun  çok çok üzerinde. Bunu birebir konuştuğunuzda muhataplarınız da söylüyor. Ama ne  yapılıyor? 'Önce bir moralleri bozalım, verimi düşürelim, insanların geleceğe  yönelik ümitlerini azaltalım, böylece darbeyle yapamadığımız işleri belki yapabiliriz' gayreti içerisindeler ama asla başaramayacaklar. Bunu bilmenizi istiyorum."
 
Ne kadar ihracat yapılırsa, o ayrı desteklenecek
 
Yıldırım, Grand Tarabya Otel'de düzenlenen TİM İhracat Zirvesi'nde  yaptığı konuşmada, sadece bir sefer tedbir alıp, "Tamam gerekeni yaptık"  demeyeceklerini ifade ederek, geçen yıl yapılan ihracatın üzerine daha fazla ne kadar ihracat yapılırsa, onu ayrıca destekleyeceklerini söyledi.
 
İhracatçı iş adamlarına, "Gidin, dünyanın her tarafına gidin" diyen  Yıldırım, ancak bu şekilde rekabet gücünün muhafaza edilebileceğini,  arttırılabileceğini ama yavaş yavaş da teknolojik, katma değeri yüksek, kilogram  başına değeri daha fazla ürünlere yönelinmesi gerektiğini vurguladı.
  
Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Bunu nasıl yapacağız? Araştırma, geliştirmeye, yenilikçiliğe daha çok  kaynak ayıracağız daha çok kafa yoracağız. Sadece alın teri değil, alın terine  akıl terini de daha fazla katarak, dünyada fark oluşturacağız. Bizim mutlak  üstünlüğümüz yok, petrolümüz yok. Ama bizim mukayeseli üstünlüğümüz var.  Mukayeseli üstünlüğümüzün başında genç nüfusumuz, kabiliyetli insan kaynağımız.  Ayrıca bulunduğumuz coğrafya. Bulunduğumuz coğrafya, dünyanın en stratejik  coğrafyasıdır. Adeta Türkiye, dünyanın merkezinde yer alıyor.
 
Şimdi bu da nereden çıktı demeyin? Dünya bir küre, parmağını nereye  koysan orası dünyanın merkezi. Avustralya da dünyanın merkezi ama dünyanın en alt  köşesinde kalmış bir yer. Gideceği kendi ülkesinde bile bir uçtan bir uca 9  saatte gidiyor. Bırakın en yakın kara parçasına, bir o kadar daha uçakla uçmak  zorunda kalıyor. Ama Türkiye öyle değil. Türkiye, 3 saat uçuşla 56 ülkeye erişilebilecek bir konumda yer alıyor. Bu 56 ülkedeki nüfus 1,5 milyardan fazla.  Buradaki yıllık gayri safi milli hasıla 30 trilyon dolara yaklaşmış durumda."
 
"Yolları böleriz ama vatanı, milleti böldürtmeyiz"
 
Türkiye'nin gücünü, potansiyelini en iyi ihracatçıların bildiğini  ifade eden Yıldırım, ihracatçıların "Potansiyeli keşfedin" sloganını anımsatarak,  bu sloganın Türkiye'yi en iyi tanımlayan ifade olduğunu aktardı.
 
Türkiye ile gurur duyulması için çok sebebin olduğunu dile getiren  Yıldırım, "Dünyanın en büyük hava limanını yapan başka bir ülke var mı? Dünyanın  deniz altından en derin tünellerini yapan Marmaray ve Avrasya'yı yapan başka ülke  var mı? Dünyanın en geniş açıklıklı Çanakkale Köprüsü'nü yapan başka bir ülke var  mı? Dünyanın ikinci büyük tünelini, Ovit Tüneli'ni 2,5 senede tamamlayan başka  ülke var mı?" diye sordu.
 
Türkiye'de 50 senedir hızlı trenin konuşulduğunu hatırlatan Yıldırım,  "Amerika, İngiltere'de hızlı tren yok, Türkiye'de var. Kendimizi de o kadar şey  görmeyelim. Türkiye birçok ülkeye göre, çok büyük işler başardı. Yaptığımız  yollar, hastaneler... Bakın bölünmüş yollar trafik kazalarını yüzde 62 azalttı.  8,5 milyon araçtan 21 milyona çıktı Türkiye, kazalar da yüzde 62 azaldı. Niye? 6  bin kilometrelik bölünmüş yolu, 25 bin kilometreye çıkardık 14 yıl içinde.  Yolları böldük, hayatları birleştirdik. Yolları böldük, milleti birleştirdik.  Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Yolları böleriz ama vatanı milleti  böldürtmeyiz." diye konuştu.
 
"Sınırlı bir değişiklik yapacağız"
 
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin bütün bunları yaparken bir yandan da  vesayet odaklarıyla mücadele yaparak bu günlere geldiğini ifade ederek, "14  senedir, hangi badirelerden geçtiğimizi sizler biliyorsunuz. Hatırlayın 2003'ten  bu tarafa, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile başlayan ve 15 Temmuz'da zirveye ulaşan  vesayet girişimlerinin her birini, milletten aldığımız güçle, birer birer ortadan  kaldırarak bu hizmetleri yaptık. Bir de böyle işlerle uğraşmasaydık, o zaman siz  düşünün ne kadar daha çok iş yapacaktık. Ama inşallah bütün bunlar geride  kalıyor." dedi.
 
Türkiye'nin geleceğinde belirsizlik olmadığının altını çizen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Belirsizlik varmış algısı oluşturmaya çalışanlar var. Çok net.  Türkiye'nin şimdi önünde bir iş kaldı. Onda da bir mesafe kat ettik. Darbeden  kalan ve 2007 Cumhurbaşkanlığı seçilememesinden kaynaklı, daha sonra referandumla  Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin gerçekleşmesiyle ortaya doğan bir  mevcut durum var. Bu durum, Anayasa ile uyuşmuyor. Şimdi yapacağımız iş, bu  hükümet sistemini, mevcut Anayasa ile uyumlu hale getirmek. Böylece bu alandaki  enerji kaybına da son vermek. Bu da belli. Bu çok kapsamlı bir değişiklik  olmayacak. Sınırlı bir değişiklik yapacağız, en kısa sürede de referanduma,  milletin önüne götüreceğiz. Ondan sonra artık seçim falan yok. 2017'de seçim yok,  2018'de de yok, 2019'a kadar hiçbir şey yok. İşinize gücünüze bakın kardeşim.  Şimdi seçim zamanı değil, geçim zamanı. Millet zaten geçen sene seçim yorgunu  oldu. Durmadan seçim. Yeter. Artık biraz işimize gücümüze bakalım."
 
Başbakan Yıldırım, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'ye yönelik  "İhracatçılar çok şey söyledi ve çok istedi başkan ama hiçbir şey vaat etmediler.  Nasıl oluyor bu? Tek taraflı mı çalışıyorsunuz? Maşallah hepsi alma ağacının  altında." dedi.

 

500
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...