Bülent Arınç gözyaşlarına hakim olamadı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törende gözyaşlarını tutamadı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törende Kırım Tatar Meclisi eski Başkanı ve Ukrayna Meclisi Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na Cumhuriyet Nişanı´nı tevcih etti.Tören sırasında Başbakan yardımcısı Bülent Arınç gözyaşlarını tutamadı.Çankaya Köşkü'ndeki törene, Cumhurbaşkanı Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül ve Kırımoğlu'nun eşi Safinar Cemileva'nın yanı sıra Başbakan yardımcıları Bülent Arınç ve Emrullah İşler, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Kırım Tatar Milli Meclis Başkanı Rıfat Çubarov, Kırım Tatar Milli Meclis Başkan Yardımcısı Aslan Ömer Kırımlı, Ukrayna Milletvekili, eski Dışişleri Bakanı ve cumhurbaşkanı adayı Petro Poroshenko, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, aralarında yabancı misyon şefleri ve tarihçilerin de bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.Tören, Kırımoğlu'nun öz geçmişi ve cumhuriyet nişanı verilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararının okunmasıyla başladı. Kararda, Türkiye Cumhuriyeti ile mensubu bulunduğu devlet arasında dostça ilişkilerin geliştirilmesini ve milletlerin birbirlerine yakınlaşmalarını sağlaması sebebiyle Kırımlıoğlu'na nişanı verilmesinin kararlaştırıldığı belirtildi.Cumhurbaşkanı Gül, törendeki konuşmasına, "Kırım Tatarlarının yolbaşçısı, milli kahramanı, aziz kardeşim" diye hitap ettiği Kırımoğlu'na cumhuriyet nişanı tevcih töreni için bir araya gelindiğini belirterek başladı.
Cumhuriyet nişanının, Türkiye'de devlet başkanları haricindeki kişilere verilen en yüksek nişan olduğunun altını çizen Gül, "Kırım Tatarlarının var olma ve insanca yaşama mücadelesinin bayraktarlığını yapan, bu uğurdaki büyük fedakarlıklarını takdirle izlediğim Sayın Kırımoğlu'na bu nişanın verilmesini, aslında iki sene önce düşünmüştüm ve bunu Dışişleri Bakanlığımıza ve Bakanlar Kurulumuza tavsiye etmiştim" diye konuştu. Dışişleri Bakanlığı ve Bakanlar Kurulu'nda gerekli düzenlemelerin yapılmasının zaman aldığına işaret eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:"Geçen sene bitirdiğimizde Ukrayna'daki ilk olaylar ortaya çıktı. Onun üzerine biraz bekleyelim ve ortalık sakinleşsin, ona göre bu merasimi yapıp nişanı tevdi edelim diye düşündük. Ama daha sonra zaman gösterdi ki bu olaylar geçici değil ve yeni kritik bir süreç içerisinde. Onun üzerine bu nişanı sahibine vermenin zamanının geldiği kanaatine vardık. Bugün sizlerin de iştirakiyle bu nişanı büyük kahraman, büyük mücahit, değerli kardeşimiz Kırımoğlu'na tevcih edeceğiz."
Çile dönemi İkinci Dünya Savaşı'nın ardından başladı
Cumhuriyet nişanını, ömrünü Kırım Tatarlarının haklı davasını dünyaya duyurmaya adayan Kırımoğlu'na takdim etmekten onur ve gurur duyduğunu vurgulayan Gül, Kırım'ın Tatarların anavatanı olduğunu ve gönüllerde çok müstesna bir yeri bulunduğunu belirtti. Bölgenin yerli sakinleri olan Tatarların Kırım'daki geçmişlerinin, 13'üncü yüzyılda kurulan Altınordu Devleti'ne kadar uzandığını ve Tatarların, yüzyıllar boyunca bu topraklarda barış ve huzur içinde yaşadıklarına dikkati çeken Gül, "Kırım için çile dönemi ise İkinci Dünya Savaşı'nın ardından başlamıştır. 1944'ten itibaren Sovyet komünizmi altında uygulanan sürgün ve zorunlu göçlerle, Tatarlar anavatanlarından kopartılmıştır" değerlendirmesinde bulundu.Kırım Tatarlarının bu kapsamda Özbekistan, Romanya ve Bulgaristan ile Baltıklar ve Rusya'nın birçok bölgesine sürgün edildiğini, yüz binlercesinin anavatanlarını terk ederek Türkiye'ye geldiğini ve yerleştiğini söyleyen Gül, öz yurtlarında azınlık durumuna düşen Tatarların, çok daha yoğun biçimde Kırım dışında yaşamak zorunda bırakıldığının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasına şöyle devam etti:
"İşte, 1944'te daha 6 aylıkken Özbekistan'a sürgün edilen Sayın Kırımoğlu'nun, ömrünü Kırım Tatarlarının anavatanlarına geri dönüş mücadelesine vakfetmesinin nedeni budur. Sayın Kırımoğlu'nun hayatı, adeta Kırım halkının çektiği çilelerin kısa bir özetidir. Biraz evvel ıstıraplı hayat hikayesini birlikte dinlediğimiz bu fedakar insan, uluslararası baskılar yüzünden 1986'da tahliye edilene kadar, 15 senesini hapishanelerde, sürgünde veya çalışma kamplarında geçirmiştir ki, o dönemleri ve rejimi hatırladığınızda bu çilelerin ne olduğunu çok daha iyi idrak edeceğiz.Davası kutlu, azmi sabit olunca elbette çekilen çileler karşılıksız kalmamıştır. Böylece Kırım Tatarları anavatanlarından sökülüp atılamayacaklarını tüm dünyaya da ispatlamışlardır. Sayın Kırımoğlu'nun liderliğindeki bu özgürlük mücadelesi, tarihe altın harflerle kazınmıştır. Takip eden dönemde Kırımoğlu, restorasyon döneminin liderliğini de üstlenmiştir. Kırım Tatar Milli Meclisi'nde ve Ukrayna Parlamentosu'nda sergilediği basiretli liderlik, bunun en müşahhas nişanesidir."
Kırım Tatarlarının geleceklerini birlik içinde tayin edeceklerine inanıyoruz
Bugün Kırım'da artık sadece Tatarların değil Ruslar, Ukraynalılar ve diğer toplulukların da yaşadığına ve bunun artık bölgenin bir gerçeği olduğuna işaret eden Gül, " Kırım Tatarları, bu şartlar altında ciddi bir sınavdan geçmektedirler. Böylesine sıkıntılı dönemlerde herkesle barışık, farklılıklara saygılı ve ağırbaşlı bir yaklaşım sergilenmesi,Tatar kardeşlerimizin huzurlu geleceklerinin teminatı olacaktır. Tatar kardeşlerimizin, bu doğrultuda milli kahramanları Sayın Kırımoğlu'nun etrafında kenetlenerek, kaderlerini ve geleceklerini, birlik ve beraberlik ruhu içinde tayin için bir kez daha topluca hareket edeceklerine inanıyoruz" diye konuştu.Cumhurbaşkanı Gül, bu zorlu günlerin, diyalog, karşılıklı saygı ve anlayış temelinde atılacak adımlarla geride bırakılmasını temenni ederek, "Tatar kardeşlerimizin, şimdiye kadar olduğu gibi, bu süreçte de üzerilerine düşeni yapacaklarına güveniyoruz" dedi. Konuşmasının sonunda Gül, cumhuriyet nişanını, "Kırım Tatarlarının Yolbaşçısı" Kırımoğlu'na büyük bir mutlulukla tevcih ettiğini ve şahsında tüm Kırımlı Tatarlara en kalbi selam, sevgi ve muhabbetlerini sundu.Gül, daha sonra Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun yakasına Cumhuriyet Nişanı'nı taktı. Davetlilerin Kırımoğlu'nu ayakta alkışladığı sırada, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da duygulandığı görüldü.
Kırımoğlu'nun konuşması
Kırımoğlu da, törende yaptığı konuşmaya, dün yola çıkmadan önce görüştüğü Ukrayna Devlet Başkanvekili Turçinov ve Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk'un selamını getirdiğini belirterek başladı. Kırım Tatar halkının bugün çok zor durumda olduğunu belirten Kırımoğlu, Kırım yarımadasının Ruslar tarafından işgal edildiğini söyledi. Rusya'nın asırlar geçse bile siyasetinin değişmediğini ifade eden Kırımoğlu, Ukrayna'nın zor durumda olmasından faydalanan Rusya'nın tanklarını Kırım topraklarına soktuğunu kaydetti. Kırım halkının bu yıla bambaşka ümit ve beklentilerle başladığına dikkati çeken Kırımoğlu, şöyle konuştu:"Bildiğiniz gibi, şubat ayında Ukrayna'da büyük olaylar oldu. Halkına, vatanına, milletine, devletine çok zararlar getiren, Kırım halkına da ayrımcılık politikası uygulayan Ukrayna rejimi çöktü. Ukrayna bağımsızlığını ilan ettikten sonra belki de en demokratik hükümet kuruldu. Ümit ederdik ki, bundan sonra bizim halkımızın iradesi daha tez olacak, bizim sosyal sorunlarımız da tez çözülecek ama maalesef öyle olmadı."
Zorbalığa binlerce insan, devletler karşı çıkıyor
Kırımoğlu, 2. Dünya Savaşı sonrasında Çeçenler, İnguşlar, Tatarlar, Ahıska Türkleri ve Kırım Tatarları gibi bir çok milletin öz vatanlarından sürgün edildikleri zaman dünyanın onların sesini duymadığını belirterek, Yalta'da masada oturan dünya liderlerin o milletlerin ölüm kalım savaşı verdiğinden haberi olmadığını söyledi. Bugün artık 1944 yılında olunmadığını, bu zorbalığa karşı binlerce insanın, devletin karşı çıktığını dile getiren Kırımoğlu, şunları kaydetti: "Ümit ederiz ki bu işgal uzun sürmeyecek ve biz toprağımızı serbest göreceğiz. Biz çok memnunuz ki bu bizim zor durumumuzda, Ukrayna'nın zor durumunda Türkiye Cumhuriyeti tarafsız kalmadı, halkımıza, Ukrayna'ya yardım elini uzattı.
Bugün bana layık gördüğünüz devlet nişanını da bu yüksek mükafatı da ben halkıma, Ukrayna devletine daha bir manevi destek olarak kabul ediyorum. Sizlere de derin teşekkürlerimi bildirmek istiyorum. Allah sizden razı olsun." Gül, Kırımoğlu ve eşlerinin basın mensuplarına poz vermesinin ardından basına kapalı gerçekleşen resepsiyona geçildi.