Çavuşoğlu: Kimseye pabuç bırakmayız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, teröristlere kucak açıp gurbetçilerle buluşmasına sudan bahanelerle set çeken Almanya’ya yüklendi. Çavuşoğlu, “Doğrudan Alman istihbaratının ve polisinin organize bir şekilde Türk yetkililerin toplantılarını engellediğini Alman meslektaşıma söyledim” dedi. Gazetelerin Ankara Temsilcileri ile bir araya gelen Çavuşoğlu gündeme ilişkin özetle şu açıklamaları yaptı: 
Yaşanan gerginliğin ardından Alman Bakan Gabriel otelime geldi, dostane bir ortamda ama çok açık geçti. Benim toplantı yapacağım 4 tane yer istihbaratın ve polisin baskısıyla iptal edildi, bunu aynen söyledim. Baskıyı polis yapıyor, istihbarat geliyor yapıyor. En sonunda gelip burada iş yerini mühürlüyorlar. Efendim lavabolar şu, bu. Fotoğrafları gördüm de 20 yıldır burası böyle, o zaman neredeydiniz. Demirtaş yaptı niçin engellemediniz?

Açık ve dürüst olacağız, dedim ve siz dedim ‘hayır’ tarafını tutuyorsunuz. Köln Belediyesi, Cumhurbaşkanımız aleyhine bir toplantıya ev sahipliği yapıyor. Onlar tabii en çok Nazi dönemine benziyor diye çok ağırlarına gitmiş, çok takılmışlar. Şu anki yönetime biz ‘siz Nazi’siniz’ demiyoruz. Onlar ama her gün Cumhurbaşkanımıza diktatör diyor. Nihat Zeybekci Bakanımıza ‘tasmalı köpeği’ demiş. Bu basın özgürlüğü mü?
Hollanda’da aşırı sağcı Özgürlükler Partisi lideri Wilders, âdeta bir Nazi gibi konuşuyor. Hollanda’ya gideceğim. Bu tür engellemeler bizi durduramaz. Biz bu tür ırkçı, Wilders gibi faşistlere de pabuç bırakmayız. Vatandaşımız bizi nerede, ne zaman görmek isterse gideriz, bir araya geliriz.
ABD’NİN KAFASI KARIŞIK
 Genelkurmay Başkanlarının Suriye’nin geleceği ile ilgili bir araya gelmesi semboliktir, anlamlıdır. Rakka konusu gündeme geldi. Henüz verilmiş bir karar yok, ABD’nin kafası karışık, değişik gruplar var. Ara ara YPG katılsa da geri çekilse gibi sorular da oldu. Biz Menbiç’i örnek göstererek, YPG’nin çekilmeyeceğini, etnik temizlik yaptığını, Menbiç’ten ABD’nin çıkaramadığını, YPG’nin karşılığında bir şey olmazsa oralara giderse kalmaya çalışacağını ve büyük bir risk olduğunu muhataplarımıza anlatmaya çalıştık. 
YPG’nin Fırat’ın batısına geçmesinin ne kadar riskli olduğunu söyledik. Obama immediately (hemen) dese de YPG unsurları hâlâ orada. ABD sözünde bugüne kadar durmadı, duramadı.
YPG daha fazla toprak elde etmek istiyor. Rakka’ya da o nedenle gitmek istiyor. YPG’nin DEAŞ diye bir problemi de yok. Fırsat olarak kullanıyor ve kendisine alan oluşturuyor. Biz o hayallere de fırsat vermeyeceğimizi başından beri söyledik. 
(YPG Menbiç’ten çıkmama konusunda direnirse bizim politikamız ne olacak?) Bizim hedefimiz El-Bab’dan sonra Menbiç’tir. Menbiç’e gittiğimiz zaman karşılaşırsak YPG’yi vuracağımızı ifade ettik. Ruslar Menbiç’te veya başka bir yerde YPG’yi koruma, kollama faaliyetinde bulunursa bu bizim için problem olur.
Rus ve Türk askerleri birlikte çalışıyorlar. Ortak adımlar atıldı bir daha kaza olmasın diye. Menbiç’teki yol sınır olarak belirlendi. Bundan sonraki süreçte kazaların ve çatışmaların olmaması için teknik görüşmelerdi. Ortak koordinasyon mekanizması ve bilgilendirme mekanizması kuruldu.
İran’ın da Suriye’deki rolünü küçümsemiyoruz, ateşkese riayet edilmesi için daha kararlı davranmasını bekliyoruz.