Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan hedefi belirledi: Bilim ve teknolojide Türkiye kaynak ülke olacak
Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'AR-GE ve Yenilik Atılımı' Koordinasyon Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2053'te net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı amaçladıklarını söyledi. Türkiye'nin yeni kayıplara tahammülü olmadığı için Türkiye Yüzyılı vizyonunu geniş tuttuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilim ve teknolojide kaynak ülke olacağız ama Batılı ülkelerin yaptığı gibi çifte standartlı davranmayacağız. Elimizdeki tüm imkan ve kaynakları, kendimizle birlikte tüm insanlığın hizmetine sunacak bir anlayışla hareket edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Hedef 2053 Net Sıfır Emisyon "AR-GE ve Yenilik Atılımı" Koordinasyon Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Bundan 20 yıl önceki hedeflerimize ulaşmakla kalmadık, çoğu alanda daha ötesine geçtik. Bilim ve teknolojinin lokomotifi olan savunma sanayiindeki başarılarımız bunun en önemli ispatıdır. Hamdolsun artık dışarıya gıptayla ile bakan bir Türkiye değil, çalışmaları ve başarıları mercek altına alınan bir Türkiye var. İnşallah ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarının sembolü olan 2023, bu doğrultudaki büyük emek verdiğimiz projelerden önemli bir kısmını göreceğimiz bir sene olur.
'HEDEF 2023'TE SIFIR EMİSYON'
Türkiye Yüzyılı'na bilim ve teknoloide katettiğimiz mesafe sayesine güçlü bir giriş yapıyoruz. Şimdi gözümüzü 2053'e diktik. Yavaş yavaş hedeflerini oluşturmaya başladığımız 2053 vizyonumuzu dünyanın tamamıyla birlikte, ülkemizi de yakından ilgilendiren yeşil kalkınma atılımlarının etrafında şekillendiriyoruz. Hedefimiz 2053'te Paris İklim Anlaşması'yla taahhüt ettiğimiz net sıfır emisyona ulaşmaktır.
BM İklim Değişikliği Konferansı'nda ele alınan ilk maddesinin bilim ve aciliyet başlığını taşıması önemlidir. Dünyadaki gelişmeler her ne kadar tüm taraflar için Paris İklim Anlaşması'nda belirlenen hedeflere ulaşmayı zorlaştırsa da biz kendi programımıza bağlı kalacağız. Batı'nın kendilerinin dahi uymadığı şartları bize dayatma maharetlerini yaşadığımız tecrübelerle gayet yakında biliyoruz, en büyük ihracat pazarımız olan AB'nin şimdiden yasal düzenlemeler yapmaya başladığını görüyoruz.
Bunun için biz, kaynaklarımızı etkin kullanarak araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetlerini destekleyerek 2053 net sıfır emisyon hedefimize doğru yolumuza devam edeceğiz. Yürüttüğümüz çalışmalarda kurumlar arasındaki koordinasyonu, iş birliğini dayanışmayı güçlü tutacağız. Artık bunun için çok daha fazla imkana sahibiz. Bakanlıklarımızın her biri kendi alanlarına göre destek programları uyguluyor. Her alanda yürütülen bu çalışmaları kıymetli buluyoruz.
Ancak yeşil kalkıma gibi iddialı bir başlıkta mesafe katetmek için tüm bu çağrı ve desteklerin ortak bir bilim ve teknoloji politikası çerçevesinde yürütülmesi şart. Önümüzdeki dönemde TÜBİTAK başta olmak üzere kurumlarımızı etkin şekilde değerlendireceğiz. Bilim ve teknolojinin ekonomimize sağladığı yüksek katma değeri ancak bu şekilde temin edebiliriz.
'YENİ KAYIPLARA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK'
Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun hem tasarımında hem de inşasında en büyük katkıyı sizlerden bekliyoruz. Bilim diyoruz, zaten doğrudan size işaret ediyor. Dijital, üretim, verimlilik, iletişim, kalkınma diyoruz. Hepsinin temelinde bilim ve teknoloji var. Hiçbir alanı ihmal etmeden, siyasetten ekonomiye tüm başlıklarda zirveyi hedefliyoruz. Vizyonumuzu bu kadar geniş tutmamızın sebebi, yeni kayıplara tahammülümüzün olmamasıdır. Milletimizin asırlardır özlemle beklediği gün bugündür.
'BİLİM VE TEKNOLOJİDE KAYNAK ÜLKE OLACAĞIZ'
Kavramları kendi değer dünyalarına göre tanımlayanların, kuralları koyanların, gerektiğinde değiştirenlerin, standartları belirleyenlerin velhasıl küresel yönetim ve ekonomi sistemini kontrol edenlerin kendileri dışındaki herkes gibi bize karşı da uyguladıkları çifte standartlar hiçbirimizin moralini bozmasın. Dün sadece bilimin, teknolojinin, üretimin pazarıydık. Bugün bilimin, teknolojinin önde gelen merkezlerinden biri haline geldik. İnşallah yarın tüm bunların kaynağı konumuna yükseleceğiz. Bundan hiç endişeniz olmasın. İşte o zaman emin olun, biz böyle davranmayacağız. Elimizdeki tüm imkan ve kaynakları, kendimizle birlikte tüm insanlığın hizmetine sunacak bir anlayışla hareket edeceğiz.
'TÜRKİYE İDARİ SINIRLARINDAN İBARET DEĞİL'
Salgın döneminde yaptıklarımızla bunu ispatladık. Rusya-Ukrayna savaşındaki duruşumuzla ve tahıl koridoru başta olmak üzere gerçekleşmesini sağladığımız olumlu gelişmelerle bunu ispatladık. Elimizdeki bilim, teknoloji, savunma imkanları dost ve kardeş tüm ülkelerle, mağdurlarla paylaşarak bunu ispatladık. Türkiye sadece idari sınırlarından ibaret bir yer değildir. Türkiye çok daha büyük, çok daha geniş, kapsamlı bir gönül coğrafyasının insanların kalplerinde kök salmış adıdır."