Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dünya liderlerine mesaj: Putin'le herkes görüşmeli barış kapısı zorlanmalı
Son dakika... Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere ABD'ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in dün ilan ettiği kısmi askeri seferberlik hamlesinin ardından Ukrayna ile Türkiye'nin aracılığıyla gerçekleştirilen esir mübadelesini değerlendirdi ve dünyaya mesajını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu toplantısı için gittiği ABD'de de birçok siyasi temaslarda bulundu. Rusya-Ukrayna savaşının ardından yapılan ilk Genel Kurul olma özelliğini taşıyan toplantıda Türkiye'nin iki ülke arasındaki barışı sağlama çabaları gündemdeydi. Bir diğer gündem ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'yı işgalinde yaşanan gelişmeler ve kurulun son gününde açıklanan kısmi askeri seferberlik ilanıydı.
ABD ziyareti sonunda New York’taki Türkevi’nde gazetecilerle gerçekleştirdiği söyleşi sırasında soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rus lider Putin'in kısmi askeri seferberlik ilan etmesinin ardından bölgede yeniden yükselen gerilim ve kendisinin PBS televizyonuna verdiği röportajda söyledikleri soruldu.
Son gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, gazetecinin, “Putin’in de aslında bu işi artık bir an önce bitirmenin gayreti içinde olduğunu anladım” demiştiniz. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda önemli bir açıklama yaptınız ve “Her iki tarafa da krizden onurlu çıkış imkânı verecek makul ve adil uygulanabilir bir diplomatik çözümü beraberce bulmalıyız” diye dünyaya seslendiniz. Siz her defasında “Dünya beşten büyüktür” diyerek aslında daha etkili bir Birleşmiş Milletler kurumunun gerekliliğini de sürekli dile getiriyorsunuz. Aslında yaşanan tüm bu süreç Birleşmiş Milletler için de bir sınama. Bu hatırlatmaların ardından sorum şöyle; taraflara nasıl bir onurlu çıkış sağlanabilir? Putin’in bu yeni açıklamaları sizi şaşırttı mı?'' sorusu üzerine şunları söyledi:
''Bu savaşın her iki ülke halkına, bölgeye, dünyaya ödettiği bedeller ortada. Hiç kimse bu bedeli daha da artırma anlayışında olmamalı. Ancak biz attığımız adımlarla bir noktada mutluyuz. Örneğin rehinelerin değişimi konusunda bugün adımlar atıldı. Sayın Putin ve Sayın Zelenski ile yürüttüğüm diplomasi trafiği neticesinde Rusya ve Ukrayna arasında 200 savaş esirinin mübadelesi bugün gerçekleşti. Türkiye’nin arabuluculuğunda gerçekleşen bu esir mübadelesi savaşın sonlandırılması yolunda önemli bir adım. Rusya ve Ukrayna arasında barışın tesisine yönelik çabalarımız devam ediyor. Esir mübadelesine imkân verdikleri için Sayın Putin ve Sayın Zelenski’ye teşekkür ediyorum. Bu süreçte gayret gösteren bütün arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum. Bu gelişme de bizi ciddi manada mutlu etti. Bu konuda gerek Sayın Putin gerek Zelenski, her iki taraf da bizim attığımız bu adımı bir yerde kolaylaştırdılar. Şu anda bu süreci ilgili arkadaşlarımız takip ediyor ve karşılıklı olarak da bu rehinelerin takası başlamış vaziyette.''
''ARABULUCU VE İSTİKRARLAŞTIRICI BİR ROL OYNADIK''
''Biz Türkiye olarak en başından beri barışın tesisi için gayret gösterdik. Diplomasiyi her zaman ve her şartta önemsedik, önemsiyoruz. Uluslararası hukuk çerçevesinde ilkeli ve vicdanlı bir duruş sergiledik. Bölgesel ve küresel krizlerde arabulucu ve istikrarlaştırıcı bir rol oynayacağımızı ifade ettik. Küresel arabulucu rolümüz ve diplomasideki lider konumumuz bizi daha çok inisiyatif almaya zorluyor. Türkiye diyaloğun ve diplomasinin gücüne baştan beri inandı ve bunu da ispatlamaya çalıştı. Türkiye diyaloğun ve diplomasinin gücüne inandığının neticesini de şimdi bu rehine mübadelesiyle almış durumda. Bu bizi ayrıca çok çok mutlu kılıyor.''
DİPLOMASİ TRAFİĞİ DEVAM EDECEK
''Diğer taraftan, 24 Şubat’tan itibaren her fırsatta Rusya’ya askeri operasyonlarını durdurma ve güçlerini Ukrayna’dan çekme çağrısında da bulunduk. En son Semerkant’taki görüşmemizde bunları yine ifade ettik. Barış yolunun açılması yönünde gerek Rusya ve Ukrayna liderleri gerek dünya liderleri nezdinde çeşitli girişimlerde bulunduk. Barış ve istikrarı sağlamak için çabalarımızı bundan sonraki süreçte de devam ettireceğiz. Örneğin döner dönmez hemen tekrar liderleri arayarak telefon diplomasimizi kendileriyle sürdüreceğiz. Tabii burada yine arkadaşlarımın muhataplarıyla diyalogları devam ediyor.''
ERDOĞAN'DAN DÜNYA LİDERLERİNE MESAJ
''Özellikle Birleşmiş Milletlerin de aynı şekilde inisiyatif alarak sorunun çözümü için daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Ne yazık ki Birleşmiş Milletler, savaşı sona erdiremediği, akan kanı durduramadığı gibi, savaşın sonucu olarak ortaya çıkan enerji ve gıda krizlerine bir çözüm de bulamamıştır. Bu konuyla ilgili Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin tahıl koridorunun oluşmasındaki çabası Birleşmiş Milletlere olan güveni biraz olsun tazeledi ancak savaşın sona erdirilmesi yönünde daha çok çaba gösterilmesi gerektiği de kuşkusuz. Bu sadece benim değil tüm dünya liderlerinin ortak gayretiyle olması gereken bir süreç. Hepsinin bu kanalı zorlaması lazım. Yani Sayın Putin’le az veya çok bir hukuku olanın, kendisiyle bunları görüşmesi ve bu kapıyı zorlaması lazım. Zelenski’yle de aynı şekilde. Yoksa kalkıp da bu liderlere yönelik çok daha farklı negatif yaklaşımlar sergilemek beklediğimiz sonucu getirmez. Tam aksine buradaki ölümler, buradaki tahribat daha da artar diye düşünüyorum.''
TÜRKİYE HEM ŞANGHAY ZİRVESİ'NDE HEM BM'DE
Gazetecinin, ''Rusya-Ukrayna hususunda “Birleşmiş Milletlerin daha fazla çaba göstermesi lazım” dediniz. Central Park’ta gezdiğinizde karşılaştığınız Ukraynalı vatandaşlar Birleşmiş Milletlere değil size teşekkür ettiler. Zaten iki görüntü çok dikkati çekti; biri Şanghay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde liderlerle görüştüğünüz fotoğraf; diğeri de Central Park gezinizde özellikle de Ukraynalı vatandaşın teşekkür etmesi… Bu noktada hem Şanghay Zirvesi’nde hem BM’de bulunmuş bir lider olarak Rusya-Ukrayna denkleminde ve Türkiye’nin yönlendirici tavrında değişimler ve gelişimler olur mu? Mesela bir tahıl koridoru sürprizi oldu, Türkiye olmasa yapılamayacaktı, Putin de bunu söyledi. Böyle yeni gelişmeler olur mu bu süreçte hem Şanghay hem BM denkleminde?'' sorusu üzerine ise Erdoğan, tek amacın akan kanın durması olduğunu şu sözlerle ifade etti:
''Her şeyden önce insan odaklı diplomasimizin karşılığını, dünyanın neresine gidersek gidelim gerek liderler gerek halklar nezdinde hakikaten teveccühle görüyorum. Rusya-Ukrayna savaşının başından itibaren bizim tek amacımız kanın durması, barışın sağlanması oldu. 2014’te Kırım’ın ilhakından bu yana Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine olan taahhüdümüzü her zaman dile getirdik. Ukrayna-Rusya savaşının başından itibaren de Rusya’nın bu noktada attığı adımların haksız olduğunu ve kabul edilemez olduğunu vurguladık. Bunu aynı şekilde biz 2014’te Kırım’la ilgili de yine ifade etmiştik, söylemiştik.''
''Siyasi, insani ve teknik alanlarda tabii biz Ukrayna’yı desteklerken diyalog yollarının da açık tutulması için çaba harcadık. Yaptığımız ve yapacağımız görüşmeler, çabalarımız sadece barışa yöneliktir. Tüm krizlerin, meselelerin çözümünde diplomasinin kullanılmasından yanayız. Tabii burada insan hayatının değerli olduğunu sürekli işlemek zorundayız. Ama bunu her iki tarafa da söylemek durumundayız. Bunu Ukrayna tarafına da Rusya tarafına da bu inançla söyledik, söylemeye devam ediyoruz. İnşallah döner dönmez yine bu konuyu liderlerle görüşmeye devam edeceğiz. Bir an önce de buralardan netice alalım istiyoruz.''