Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adana'da termik santral açılışında konuştu.
Açlışını yaptığımız EnerjiSa Tufanbeyli Termik Santrali, Sabancı Grubu'na, ülkemize, milletimize Adanamıza hayırlı olmasını diliyorum. Tufanbeyli Santrali 450 megabayt kapasiteye sahip, yatırım itibarıyla 1,1 milyar dolarlık dev bir yatırım. Burada 6 milyar dolarlık doğalgaza denk kömür kullanılarak enerji üretilecek. İnşaat sürecinde çalışan 4 bin 500, işletme döneminde bin kişiye istihdam oluşturacak bu santral yılda 5,5 ton linyit işleyecek. Yeni ve çevreyle uyumlu teknolojileri sayesinde uluslararası standartlarda üretim yapacak. Bu tür yatırımlarda birçok istemezük diyenler ortaya çıkar. Onlara bunu kabul ettirmek durumundayız tüm milletimizin, ülkemizin menfaat ve çıkarı için. Türkiye'nin en yüksek Avrupa'nın dördüncü büyük soğutma kulesi sayesinde emisyonun uluslararası standartların altına düşürüldüğünü öğrendik. Burada görev yapacak personelimize şimdiden başarılar diliyorum. EnerjiSa'nın Tufanbeyli ilçemize kazandırdığı yeşil alanları, okullarımızın altyapılarına yönelik yaptığı ve yapacağı hizmetlerle Tufanbeyli çok daha farklı konuma oluşacak.
BEN ŞAHSEN İTHAL KÖMÜRÜN ÜLKEMİZE GELMESİNE KARŞIYIM
Enerji Türkiye'nin dışa bağımlı olduğu alanların en başında geliyor. 2003 yılında enerji ithalatımız 11,5 milyar dolarken bu rakam 2014'de 55 milyar dolara yükseldi. Petrol fiyatlarındaki düşüş sayesinde enerji ithalatımızı 38 milyar dolarda tutabildik. Cari açığımızın önemli bölümü, enerji hammeddelerin ithalatından kaynaklanıyor. Dış ticaret açığımızdan yarısından fazlası enerji kaynaklarından gidiyor. Hizmet sektöründen altyapıya kadar her alanda enerji ihtiyacımız artıyor. Milletimizin refah düzeyinin yükselmesi, şehirleşmenin artması, her alanda teknolojinin etkin kullanılması enerji talebimizi yükseltiyor. Bir ülkenin refah düzeyi hangi aşamadadır sorusunun cevabı enerji tüketimiyle alakalıdır. 2023 hedefleri doğrultusunda ilerledikçe enerji talebimiz de katlanarak sürecektir. Enerji alanında ihtiyaç duyacağımız yatırım miktarı 110 milyar dolar olarak hesaplanıldı. Su, güneş, rüzgar gibi kaynakları daha etkin kullanarak dışa bağımlılığızı asgari noktaya indirmeyi hedefliyorum. Ben şahsen ithal kömürün ülkemize gelmesine karşıyım. Niye karşıyım, cari açığı tahrik ettiği için. Benim yerli kömürüm var mı, var. Kalorisi düşüktür, olabilir.
AĞAÇ DİKERSİN, BARAJ YAPARSIN, KÖPRÜ YAPARSIN KARŞI ÇIKARLAR
Sadece güneş ve rüzgar gibi doğal enerji kaynaklarıyla Türkiye'nin ihtiyacını karşılamak mümkün değil. Kömür ve su kaynaklarımızı en ileri seviyede değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Bizim zengin sayılabilecek kömür kaynaklarımız var. Petrolümüz, doğalgazımız olmayabilir. Dünyada da enerji talebini karşılaması bakımından kömürün uzun yıllar liderliği elden bırakmayacağı gözüküyor. Bizdeki bazı çevrecilerin eylemlerini kimse ciddiye almasın. Kömür ve nükleer santral karşıtı eylemler kimseyi yanıltmasın. Önemli olan ülkenin menfaatleridir. Bunlara kulak asmayın. Benim için önemli olan ülkemin menfaatidir. Bunun karşısına dikilenlerin hepsi teferruattır. Bunların bu ülkede dikili ağacı yoktur. Köprü yaparsın, baraj yaparsın, ağaç dikersin karşı çıkar. Herşeye karşı çıkar.
TÜRKİYE'NİN GELİŞMESİ, BÜYÜMESİ BİRİLERİNİN İŞİNE GELMİYOR
Dünya gelenide şu an 444 nükleer santral faaliyet gösteriyor. Türkiye 2 tane nükleer santral teşebbüsünde bulundu diye kıyamet koptu. Açılışını yaptığımız bu santral yılda 5,5 milyon ton kömür kullanacak. Bizim bunun gibi onlarca santrale rahatlıkla besleyecek rezervlerimiz mevcuttur. Yeni geliştirilen açılışını yaptığımız bu fabrikada uygulanan teknolojiler artık kömürün kirli, çevreye zarar veren enerji kaynağı olduğu algısı burada tamamen yıkılmıştır. Bu tür çevre dostu santrallerin projelerini takip ediyor ve destekliyorum. Yerli kömüre dayalı elektrik üretimini artırırsak doğalgaz ithalatamız azalır. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmiş Türkiye'nin birilerinin işine gelmediğini çok iyi görüyoruz ve anlıyoruz. Türkiye bugün terör belasıyla karşı karşıyaysak bunun en önemli nedeni Türkiye'nin ilk 10'a yürüme süreci. İhracatını 500 milyar dolara, dış ticaretini 1 trilyon dolara çıkaracak bir Türkiye'nin birilerini oldukça rahatsız ettiği açıkça görülüyor.