Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan öğrencilerin camiye davetine yönelik eleştirilere tepki: 28 Şubat artıklarına izin vermeyiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli​ Tanıtım Programı'nda açıklamalarda bulundu. 

Cumhuriyet tarihindeki en fazla öğretmen ataması yapan hükümet olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan​, bu yıl 20 bin yeni atama daha yapacaklarını söyledi. Erdoğan, öğretmenlik mesleği ve Milli Eğitim​ Akademisi kurulmasıyla ilgili kanunun da yakında Meclis'e geleceğini belirtti.

Ankara'da öğrencilerin camiye davet edilmesine yönelik eleştirilere tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada kimseyi zorlama yok, gönüllülük esasına göre davet var. Ama kimi çevreler buna bile tahammül edemiyor. Laikliği din ve inanç karşıtlığı gibi anlayan ve bunu herkese dayatan 28 Şubat artıklarına bugüne kadar boyun eğmedik, bundan sonra da boyun eğmeyiz" diye konuştu.

Yeni müfredata yönelik itirazlara da cevap veren Erdoğan, "Pedagojik değil, ideolojik olarak eğitim hamlemize karşı çıkanları kendilerini sorgulasın" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle...

"Her zaman 4 önceliğimizden biri eğitim oldu. Her yıl olduğu gibi bu yıl da geleneği bozmayarak 1 trilyon 620 milyar lirayı eğitime ayırdık. Eğitimdeki hizmetlerimizin listesi oldukça kabarık. Özetin de özeti olarak bazı rakamları paylaşacağım. 

Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için şartlı eğitim yardımından barınma ve bursların artırılmasına, ücretsiz yemek hizmetlerinden ücretsiz ders kitapları ve yardımcı kaynaklara kadar çok kapsamlı adımlar attık.

Okul öncesi 5 yaş okullaşma oranını yüzde 95'e, ilköğretimde yüzde 98'e çıkardık. Toplam 20 milyonluk büyük bir aile olduk, daha da genişliyoruz.

20 BİN ÖĞRETMEN DAHA ATANACAK

Cumhuriyet tarihinin en fazla öğretmen ataması yapan hükümetiyiz. 2023 yılının mayıs ayında tek seferde 45 bin öğretmeni öğrencileriyle buluşturduk. 4 bin 366 engelli öğretmen atadık. İnşallah bu sene atayacağımız yeni 20 bin öğretmenle eğitim ordumuzu daha da güçlendireceğiz.

Öğretmenlerin ek göstergelerini 3600'e çıkardık. Üniversiteye girişteki katsayı farkını kaldırdık. Meslek okullarına üvey evlat muamelesine son verdik.

DÜZENLEME MECLİS'E GELİYOR

Öğretmenlik mesleği ve Milli Eğitim Akademisi​ kurulmasıyla ilgili kanunun hazırlıklarını tamamladık. İnşallah yakında Meclis'te görüşmeleri başlayacak.

"CİNSİYETSİZLEŞTİRME BELASININ ÖNÜNE GEÇECEĞİZ"

Aile konusu bizim için hayati öneme sahip. Erken yaşlardan itibaren çocuklar küresel kültürün dayatmalarına maruz kalmaktadır. Bunların en başında da cinsiyetsizleştirme projeleri var. Çizgi filmden sinemaya, dijital oyunlardan sosyal medyaya kadar evlatlarımız sık sık karşılaşıyor. ABD başta olmak üzere Batı ülkelerinde ailelerin temel endişe kaynağı çocukları objeleştiren bu sapkın akımlardır. El ele vererek küresel cinsiyetsizleştirme belasının önüne geçeceğimize inanıyorum. Bu rakamların bize anlattığı şu. Bundan 21 yıl önce milletimize eğitimle ilgili verdiğimiz sözleri tuttuk.

"MÜHİM OLAN YENİLENMEYLE BERABER KÖKLERDEN KOPMAMAK"

Dünyanın hızına yetişemeyenler geriye gitmekten kendilerini kurtaramazlar. Değişim ve yenilenme eğitimin ruhunda zaten var. Yeni bilgiler ortaya çıktıkça, Ademoğlu yeni sorularla karşılaştıkça eğitimin de kendini buna uyarlaması beklenir. Burada mühim olan yenilenmeyle beraber köklerden kopmamaktır. Önemli olan bu ülkenin varlığını borçlu olduğu değerlerle olan bağının her şartta muhafaza edilmesidir. Özgün, esnek ve geleceğe ilişkin beklentileri karşılayan bir anlayışla sürecin yönetilmesi gerekiyor.

"EĞİTİM SİSTEMİMİZ EZBERE DAYALIYDI"

Cumhuriyet tarihimizin önemli bölümünde bizi yansıtan bir eğitim modelimiz maalesef olmadı. Eğitim sistemimiz daha çok ezbere dayanıyordu. Hayata hazırlamak yerine sınava hazırlamayı önceleyen başarıyı sadece buna göre ölçen bir anlayış sisteme damga vurdu.

"28 ŞUBAT ARTIKLARINA BOYUN EĞMEYİZ"

Birileri bu ülkede yasakların kalkmasını istemedi, eğitimin özgürleşmesini istemedi. Göbeğini kaşıyan adam diyerek aşağıladıkları insanların çocuklarının kendileriyle aynı imkana sahip olmasını hiçbir zaman istemediler. Gerçek manada sınıfsal değişikliğin gerçekleşmemesi için her şeyi yaptılar. Bugün de hala kümelendiklerini görüyoruz. Eskisi kadar sesleri çıkmasa da buldukları her fırsatı kullanıyor.

Buna geçtiğimiz günlerde Ankara'daki bir ilçemizde yeniden şahit olduk. Öğrencilerimizin sınav öncesi velileriyle birlikte camiye davet edilmesi bakıyorsunuz birilerini rahatsız ediyor. Burada kimseyi zorlama yok, ayıplamak yok. Sadece gönüllülük esasına göre davet var. Ama kimi çevreler buna bile tahammül edemiyor. Laiklik maskesiyle kendi zihin dünyalarındaki faşizmi saklamaya çalışıyorlar. Laikliği din ve inanç karşıtlığı gibi anlayan ve bunu herkese dayatan 28 Şubat artıklarına bugüne kadar boyun eğmedik, bundan sonra da boyun eğmeyiz.

Milletin evlatlarının camiye gidiyor, namaz kılıyor diye fişlendiği, baskıya uğradığı kötü günler artık geride kaldı. İmam Hatiplerin öcüleştirildiği günler geride kaldı. Eski Türkiye'nin kötü alışkanlıklarının tekrar nüksettirilmesine müsaade etmeyiz.

YENİ MÜFREDATA YÖNELİK TEPKİLERE CEVAP

Pedagojik değil, ideolojik olarak eğitim hamlemize karşı çıkanları kendilerini sorgulamaya davet ediyorum. Ben de babayım. Dört çocuğumun dördü de imam hatip mezunu. Bunların içinde Harvard'ı bitiren var, London School of Economics'i bitiren var. Demek ki oluyor. İmam Hatip'ten oralara geçtiler. Mesele İmam Hatip'i bitirmek değil, ondan sonra nereyi bitirecekler. E demek ki oluyor. Biz de iftihar ediyoruz.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimiz ile öğrencileri yarıştırıcı ve ayrıştırıcı anlayışlardan uzak, bireysel farklılıkları göz önüne alan, onların öğrenme hızlarına uygun farklılaştırılmış öğretim yaklaşımını önemli bir yenilik olarak hayata geçirdik."