Davutoğlu, 'Kimse Taksim'de yeni bir kaos çıkarmasın'
Başbakan Davutoğlu, Niğde mitinginde yaptığı konuşmasında, “Kimse Taksim'de yeni bir kaos çıkarmaya kalkmasın" diyerek, HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş'a yüklendi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Niğde Hükümet Meydanı’nda eşi Sare Davutoğlu ile vatandaşları selamladı. Başbakan Davutoğlu yaptığı konuşmasına, “Niğde’de 3’te 3 istiyorum. İnşallah 7 Haziran akşamı bu Niğdeli kardeşinize bir hediye verin” diyerek başladı.
Başbakan Davutoğlu, “Niğde’ye elim boş gelmedim. Kılıçdaroğlu gibi havada afaki laflar ile gelmedim. Kılıçdaroğlu bu meydanı görsün de Niğde ne demektir görsün” diyerek şunları söyledi:
“Paralele, CHP’ye, HDP’ye MHP’ye pabuç bırakır mıyız? Herkes barış içinde nasıl bizi karşıladı. Yarın da gösteri yapmak isteyen kendilerine gösterilen yerde gösteri yapabilir. Kimse Taksim etrafında yeni bir kaos çıkarmaya kalkmasın. Sembolik olarak saygıda bulunacaklarsa tamam. Ama kaosa kesinlikle izin vermeyiz. Biz barış çağrısı yaptık. HDP’nin eş başkanı, özellikle Diyarbakırlı, Siirtli hemşerilerim duysun diye söylüyorum, ‘Taksim de bizim için Kabe gibi kutsal’ diyor. Biz Kabe’ye laf söyletmeyiz. Ne inancı taşırsan taşı ama Kabe’ye şerik koşulmasına izin vermeyiz.
Bir müftüyü bmilletvekili adayı gösterdiler. Şimdi Kabe’ye şirk koşmanın hükmü nedir? Müftü efendi Selahattin Demirtaş’a ya bir ders versin yada bize cevap versin. Bu Kürt Baası, Bir de Türk Baası var. Kabe bu milletin yüreğinde. Türk’ün de Kürt’ün de Sünnisinin de, Alevisinin de. Demirtaş haddini bilecek. Bu millet iki yüzlülüğü affetmez. Doğu’da samimi kürt vatandaşlarımızı kandırmak için Müftü efendiyi vekil adayı göstereceksin. Batı’da Taksim’e çıkıp ‘Burası Kabe’dir bizim için diyeceksin’ gönlü Filistin aşkı ile yanan kardeşlerimize sesleniyor. ‘Kudüs nasıl kutsalsa’ diyor. Kudüs bizim için kutsaldır. Millet Kabe’nin adını duyunca ayağa kalkar, Kudüs’ün adını duyunca aşkla yola çıkar.
Kılıçdaroğlu yeni bir matematik formülü geliştirmiş. 28 Şubat’ın kesintisiz yılını gündeme getiriyor. Bir daha 28 Şubat zulmüne bu millet izin verir mi?”