Davutoğlu, 'Tatarlar etnik çatışmanın parçası olmamalı'
Davutoğlu, Ukrayna'daki gelişmelere ilişkin, 'Tatar kardeşlerimizin çatışmalarda herhangi bir şekilde etkilenmemesi için her türlü tedbiri alacağız' dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TRT1'de yayınlanan "Enine Boyuna" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Ukrayna'daki son gelişmeleri değerlendiren Davutoğlu, soğuk savaş sonrası dengelerin tam olarak yerine oturmadığını belirtti. Ukrayna'da krizi aşma aşamasında en önemli mekanizmanın parlamentonun çalışması olduğuna işaret eden Davutoğlu, "En önemli ilke, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve siyasal birliği. Eğer Ukrayna parçalanırsa bu sadece Ukrayna ile sınırlı kalmaz. Hemen etkisini Gürcistan'da, Gagauz bölgesinde Moldovya'da, Belarus'ta her yerde kendini gösterir" dedi.Suriye konusundaki veto kararı ile BM sistemini tıkanmış olmanın, Rusya'da olağanüstü bir öz güven artışına yol açtığını belirten Davutoğlu, "Rusya'nın, Kırım'de ve Ukrayna'da stratejik bazı çıkarlarının olduğunu görmek gerekir aynen Suriye'de olduğu gibi. Ama bir ülkenin iç dengelerinin başka bir ülkenin stratejik çıkarlarına ayarlanması da kabul edilemez" diye konuştu"Tatarlar etnik çatışmanın parçası olmamalı"Davutoğlu, Kırım'ın, Ukrayna'da yaşanan gelişmelerde hassas bir dengede oturduğunu vurguladı.Nüfus dengesi ile Kırım'ın stratejik konumunun iyi görülmesi gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Orada yüzde 15 civarından Kırım Tatarı vardır. Kırım Tatarları'nın anayurdu olmasına rağmen, 20 sene önce burada hiç Tatar yoktu, hepsi sürülmüşlerdi. Ben dün oradaki durumu tüm muhataplarıma anlattım. Atayurtlarından barbarca sürülen bir halk, onurlu bir şekilde kendi topraklarına çok zor şartlarda geldiler. Biz iktidara geldiğimizde dahi Kırmlı Tatar kardeşlerimizin çoğunun oturacak evi yoktu. Bir etnik çatışmayla orada nüfusun sadece yüzde 15'ini daha teşkil eden Tatarlar'ın, Tatar-Rus çatışması şeklinde bir çatışmayla herhangi bir şekilde etnik bir çatışmanın parçası haline getirilmemesi lazım. Bu konu çok hassas, hepimizin, Türk kamuoyunun da üzerinde durması gereken hassas bir konudur." Davutoğlu, Kırım yarımadasında etnik barışın olması halinde, Ukrayna'nın siyasal birliği içinde, Türk'ün Türklüğü, Rus'un Rusluğu ve Ukraynalı'nın Ukraynalığıyla kimliğini, dinini muhafaza ettiği ve barış içinde yaşadığı halde, Kırım'ın Avrasya'nın Singapur'u olacağını söyledi. Davutoğlu, "Tatar kardeşlerimizin çatışmalarda herhangi bir şekilde etkilenmemesi için her türlü tedbiri alacağız" dedi.
"Tarihi bir adım"
Davutoğlu, Kıbrıs barış müzakerelerinde gelinen noktada tarihi bir adım atıldığını, değişimin zaman içinde fark edileceğini anlattı.
Müzakereler sırasında Türk ile Kıbrıs Rum tarafının birbirini dinlemediğini bildiren Davutoğlu, "Ümit ederiz ki bu ziyaretler devam etsin, mümkünse ileride siyasiler düzeyinde görüşmeler yapılsın. Böylece Doğu Akdeniz'de herkesin herkesle görüşebildiği bir konjonktür doğsun" dedi.
"Cenevre-2 beklenen sonuçları doğurmadı"Dışişleri Bakanı Davutoğlu, dünyanın birçok bölgesinde çeşitli sorunlar yaşandığını, bölgelerdeki hareketlilikte gözlenen negatif seyirde Suriye'deki gelişmelerin büyük payı bulunduğunu bildirdi.Krizin, uluslararası sistem tarafından çözülmeyip insani trajedi haline gelmesinnden tüm yerel faktörlerin hareketlenebildiğine dikkati çeken Davutoğlu, "Suriye'de uluslararası sistem geçiş sürecini ve bu katliamları durdurmayı başaracak aktif bir tutum alırsa diğer bölgeleri de bu etkiler aksi takdirde, her yerde bu krizler yaygınlaşabilir. Bu açıdan bakıldığından maalesef Cenevre-2, beklenen sonuçları doğurmadı" diye konuştu.
"Ulusal güvenlik meselesi"
Davutoğlu, "paralel yapı"nın telefon dinleme iddiasına ilişkin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kriptolu telefonlarının dinlenmesinin ulusal güvenlik meselesi olduğunu kaydetti.En kritik dönemlerde Başbakan Erdoğan'ı söz konusu telefondan aradığına işaret eden Davutoğlu, "Benim kulağımdan kıskandığım sözü hangi hakla ve kimden aldığı yetkiyle üçüncü şahıs dinleyebilir? Bu şahıs Türkiye'nin stratejik konumu ile ilgili hiçbir bilgiye sahip değil. Bu bilgiyi nerede kullanacağını bilmeyen belki de bir iletişim memuru. Ne hakla, hangi yetkiyle bu bilgiyi elde edebiliyor? Ben ve herkes bunu sormalı" diye konuştu.