Davutoğlu, 'Ukrayna'da siyasal her türlü formül düşünülmeli'
Ahmet Davutoğlu, 'Ukrayna'nın toprak bütünlüğü içerisinde siyasal her türlü formül düşünülmeli; ama bu ilke çiğnenmemeli' dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve BM Genel Kurul Başkanı John Ashe ile bir araya geldi. ST. Vincent'te yapılan Karayip Ülkeleri Zirvesi'nin ardından ABD'nin New York kentine gelen Davutoğlu, BM'de Genel Sekreter Ban ve Genel Kurul Başkanı Ashe ile yaptığı toplantıların ardından gazetecilere açıklama yaptı. Davutoğlu, Genel Sekreter Ban ile detaylı bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve bu görüşmede Ukrayna, Suriye ve Kıbrıs konusunu ele aldıklarını belirterek, Ukrayna'da karşılıklı olarak atılan son adımları, gelişmeleri ele aldıklarını, kendilerinin de BM'nin son gelişmelere ilişkin yaklaşımını detaylı öğrenme fırsatı olduğunu aktardı. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve siyasal bütünlüğünün ana ilkelerden biri olduğunu kaydeden Davutoğlu, bu konuda verilecek bir tavizin sadece bölgede değil tüm Avrasya'da sonuçları olabileceğini, bunun için Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün önemine dikkati çektiklerini söyledi.
Davutoğlu, görüşmede, Ukrayna'da göreve gelen hükümetin ve bundan sonra gelecek hükümetlerin ülkenin her tarafını temsil edecek şekilde planlanmasının önemi üzerinde durduklarını ifade etti. Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğü konusunda tüm müttefik ülkelerle ortak bir tutum içinde olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Rusya ile yapılan görüşmelerde de bu konuyu aktardık. Ümit ederiz ki, Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin bugün aldığı (bağımsızlık kararı) bu karar ve daha önce almış olduğu kararlar, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü zedeleyici mahiyette değerlendirilmez. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü içerisinde siyasal her türlü formül düşünülmeli ama bu ilke çiğnenmemeli'' diye konuştu.
"Toplantıda, Kırım'da Tatar kardeşlerimizin, güvenlik dahil olmak üzere karşılaştığı sıkıntıları aktardım'' diyen Davutoğlu, Ban ile Ukrayna konusunda benzer kanaatleri paylaşıyor olmaktan memnuniyet duyduğunu bildirdi. Kırım'da Mustafa Cemil Kırımoğlu ile sürekli temas haline olduğunu aktaran Davutoğlu, "Özellikle Kırım'da ortaya çıkan son durumla birlikte atılması gereken adımları istişareyle yürüttük. Bu konuda kamuoyumuzun çok emin ve Kırımlı Tatar soydaşlarımızın geleceği konusunda gelişmeleri soğukkanlı bir şekilde takip etmesinde fayda mülahaza ediyorum'' değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin her zaman Kırım Tatarlarının yanında olduğunu ve bundan sonra da olmaya devam edeceğini kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi: ''Bundan sonra da Kırım Tatarlarının orada mevcudiyetlerinin daha sağlam bir şekilde devamı noktasında da her türlü adımı atmaya Türkiye kararlıdır. Bu konuda hiç kimsenin bir tereddütü olmamalıdır. Onların hukuklarını korumak bizim için tarihe karşı borçtur. Bir kardeşlik borcudur. Bu anlamda da bütün taraflarla temaslarımızı sürdürerek, Kırımlı Tatar kardeşlerimizin haklarını, hukuklarını ve geleceğinin korunması noktasında her türlü adım atılması noktasında da çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız.'' Kırımoğlu'nun Putin ile yapacağı görüşmeye de değinen Davutoğlu, ''Sayın Kırımoğlu Moskova'ya da gitti, bazı temasları oldu. Kırımoğlu'nun Kırım Tatarları adına dünyanın her yerinde temas yürütmesini biz destekleriz. Bu davanın sözcüsü, lideri olarak dünyanın her başkentine gitmesi, orada davasını anlatması ve Kırımlıların haklarını savunması için de biz her türlü desteği verdik'' dedi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, görüşmede Kıbrıs konusunun da gündeme geldiğini belirterek, ''Bu müzakerelerin nihai bir barış yönünde seyretmesi gerektiği konusunda mutabık kaldık'' ifadesini kullandı. Kıbrıs'ta olumlu bir gündem olduğunu aktaran Davutoğlu, Kıbrıs'taki tarafların Türkiye ve Yunanistan'ı karşılıklı ziyaretlerinin çok başarılı olduğunu ve bundan memnuniyet duyduklarını açıkladı. Kıbrıs'taki yeni sürece hem Türkiye ve Yunanistan'ın hem de uluslararası çevrelerin ciddi desteği olduğunu aktaran Davutoğlu, ''Umarım Kıbrıs'ta bu kez çözüme ulaşırız'' diye konuştu.
"Ukrayna meselesindeki gelişmelerin Suriye'deki insani trajediyi unutturmaması önemlidir'' diyen Davutoğlu, Türkiye'nin BMGK'da alınan Suriye'nin kimyasal silahlarının tasfiyesi ve insani yardım ulaştırılması konusundaki kararların uygulanmasını istediğini, Suriye'deki yönetimin bu kararları uygulamaması halinde söz konusu müeyyidelerin devreye sokulmasını istediğini söyledi. Davutoğlu, Türkiye'nin her zaman Suriye'nin yanında olduğuna vurgu yaparak, çatışan grupların Türkiye topraklarını kullanmasına her zaman karşı olduklarını, Suriye'de Hizbullah dahil tüm yabancı unsurların bu ülkeden ayrılması için defalarca çağrıda bulunduklarını aktardı. Cenevre sürecinin geleceğinin Suriye'deki insani durumun iyileştirilmesine de bağlı olduğunun altını çizen Davutoğlu, ''Ümit ederim ki, Cenevre 2'nin ana mantığına uygun bir şekilde taraflar tekrar bir araya gelir'' dedi ve ana mantığın Cenevre 1'de varılan bir geçiş hükümeti kurulması olduğunu söyledi. Davutoğlu, Ban ile görüşmesinde ayrıca Suriye'ye insani yardımların ulaştırılması noktasında, özellikle Türkiye'deki sınır kapıları üzerinden yapılacak yardımlar konusunda, hem BM hem de Türkiye'nin kurumlarının daha yakın işbirliği yapması noktasında da mutabık kaldıklarını bildirdi.
Bir gazetecinin Berkin Elvan'ın ölümünü hatırlatarak BM Genel Sekreteri Ban ile görüşmesinde bu konunu gündeme gelip gelmediğini sorması üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu: ''Hayır söz konusu değil, gündeme gelmez. Ben bu vefat dolayısıyla üzüntülerimi de ifade etmek isterim ve başsağlığı diliyorum. Her bir vatandaşımızın hayatı bizim için kıymetlidir. Böyle bir kayıp hepimizi üzmüştür. Ailesine de tabi taziyelerimi iletiyorum. Ümit ederiz bu tür olaylar bundan sonra cereyan etmez ancak buradan hareketle kamu düzenini bozacak şekilde bir tavır alınmaması önemli. Biz vatandaşlarımızın can güvenliği için her türlü tedbiri alma sorumluluğu hissederiz. Bu, Türkiye içinde bir olaydır. Türkiye'de kendi aramızda konuşacağımız bir meseledir. BM Genel Sekreteri'ni ilgilendiren bir konu değil, bu konu hiç açılmadı.''